Son Dakika Haberler

Ali Günaydın

Ali Günaydın

​Prof.Dr. Mehmet Emin Özafşar

26 Mayıs 2017

 

Bundan önceki yazılarımızda zaman zaman yaşayan alimlerimizi de tanıtacağımızı belirtmiştik.

Bunun sebebi de hayatında takdir edilmeyenlerin, öldüklerinde arkalarından mersiyeler düzülmesini uygun görmememizdi. Bir nebze de olsa bu tür yazılarla, alimlerimize vefakarlığımızı göstermek boynumuzun borcudur diyerek Dr.Ahmet BALTACI HOCA EFENDİ başlangıç yapmıştık.

Alimler genel olarak yaşarken kadr’u kıymeti bilinmeyen hakikat kahramanlarıdırlar. Pek azı yaşarken takdir edilmiştir. Herhalde peygamber vârisleri olmaları hasebiyle böyle bir imtihana maruz kalıyorlar. Ancak her aklı selim müslümanın mutlaka alimlere sahip çıkması mukaddesatımızın da gereğidir.

İlim ve alime değer vermeyen toplumlar rezalet ve sefalete mahkumdurlar. Cahillerle beraber olmaktan ve cehaletten yüz çevirmeyi bizzat Kur’ân emreder.

Bazıları da vardır ki kendilerini alim zannederler. İlmi, birkaç kitap okumaktan veya bir iki hocadan ders almaktan ve hatta birilerine bağlanmaktan ibaret zanneden bu tür cahiller her yerde fazlasıyla mevcuttur. Böyle alim müsveddelerinin bol olduğu yerlerde gerçek alimleri tanımak neredeyse imkansızdır. Ancak ilim ehli olanlar mevcut yönetimler tarafından herkesin aşina olduğu makamlara getirildikleri zaman millet onlardan haberdar olabilmektedir. İşte Prof.Dr.Mehmet Emin ÖZAFŞAR HOCA da bu şekilde tanınan alimlerimizdendir. Babası ve dedesi de din görevlisi idi.

Hayatı boyunca hiçbir dînî temayülün güdümünde olmamıştır. Görev süresinin uzatılmayışını hemen kripto Fetöcü diye yaftalamaya çalışan bazı karakter yoksunu şahsiyet fukaraları şunu çok iyi bilsinler ki O, asla ne Fetöcü, ne de başka bir fırkanın sempatizanı dahi olmamıştır. Çocukluğundan itibaren “ERBAKAN”çizgisinde yetişti. Zamanında hemen herkesin bir şekilde sempati duyduğu Fetö vs. gibi oluşumlara hep mesafeli olmuştur.  

M.Emin ÖZAFŞAR Hoca efendi esasen ilim ehlince ülkemizde çok iyi tanınan alimlerimizdendir. Diyanet İşleri Başkan yardımcılığına atandıktan sonra vatandaş da kendisini tanımış oldu. Diyanet İşleri Başkanlığındaki, başkan yardımcılığında bulunduğu 10 yıllık görev süresi dolup uzatılmayınca da hakkında şer odakları muhtelif goygoyculuk yapmaya başladı. Hurafeciler ve bid’atçılar Diyanette bir gedik açmanın sevincini açığa vurdular. Çünkü, önce Kutlu Doğum Haftası bahane edildi. Sıra Fetöcülük yaftasına geldi. Bize de ÖZAFŞAR Hoca hakkında kısaca da olsa fesatçılara set çekmek adına böyle bir yazı yazmak borç oldu. ÖZAFŞAR Hoca’nın bundan haberi olsa kesinlikle müsaade etmeyeceğine eminim. Çünkü “Güneş balçıkla sıvanmaz” atasözümüzde olduğu gibi Sayın ÖZAFŞAR Hoca’nın aklanmaya da takdir edilmeye de ihtiyacı yoktur.  

Adeta bir ayaklı kütüphane olan ÖZAFŞAR Hoca’yı tanıyalım.  

25.02.1963’te Bolu’nun Gerede İlçesinde doğdu. İlköğrenimini Ankara’da İhsan Sungu İlkokulunda tamamladı. 1982 yılında Ankara İmam-Hatip Lisesinden mezun oldu. Aynı yıl Diyanet İşleri Başkanlığı emrinde imam-hatip olarak görev aldı. Üniversite tahsiline başlayınca bu görevinden ayrıldı. 1987 yılında Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesinden şu anki Medâr-ı İftiharımız olan Diyanet İşleri Başkanı Prof.Dr. Mehmet GÖRMEZ ve bir diğer çok değerli ilim adamı ve halen  Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi ve Din İşleri Yüksek Kurulu Üyesi olan Prof.Dr. Bünyamin ERUL ile birlikte aynı sınıftan mezun oldu. Aynı yıl Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Hadis Anabilim Dalında Yüksek Lisans öğrenimine başladı.

1988 yılında Milli Eğitim Bakanlığı yurt dışı sınavını kazanarak bir yıl süre ile Kahire Üniversitesinde inceleme ve araştırmalarda bulundu. 1989 yılında “Zahid el-Kevseri, Hayatı, Eserleri, Fikirleri ve Hadisçiliği” başlıklı tezi ile Yüksek Lisansını tamamladı ve doktora çalışmasına başladı. Bir müddet Vakıflar Genel Müdürlüğü Kültür ve Tescil Subesinde mütercim olarak çalıştı (1990). 1991 yılında Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Hadis Anabilim Dalında Araştırma Görevlisi olarak göreve başladı. 1994 yılında askerlik görevini yaptı. 1995’te “Fıkhî Hadisler ve Değerlendirilmesindeki Esaslar” adlı teziyle Hadis Doktoru oldu. 1996-1998 yıllarında Kırgızistan Osh İlahiyat Fakültesinin Türkiye’de öğrenim gören talebelerine “Hadis Usûlü” ve “Hadis Tarihi” dersleri verdi. 1997-1998 yıllarında inceleme ve araştırmalar yapmak üzere İngiltere’de bulundu.

26.11.1999’da Hadis Doçenti oldu. 2006 yılında Profesör oldu. 2002-2007 yıllarında Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesinde misafir öğretim üyesi olarak dersler verdi, halen de vermektedir. 20-24 Eylül 2004’te gerçekleştirilen III. Din Şûrası’na üye olarak katıldı. 2005-2007 yılları arasında Milli Eğitim Bakanlığı Din Öğretimi Genel Müdürlüğünde müfredat çalışmalarında görev aldı. 2004-2007 yıllarında Türkiye Diyanet Vakfı Yayın Kurulu Sekreterliği görevini yürüttü. Diyanet İşleri Başkanlığı Din Eğitimi Dairesince yürütülen Kur’an Kursları, Hizmet İçi Eğitim Kursları ve İhtisas Kursları program çalışmalarına katkı yaptı.

Diyanet İşleri Başkanlığındaki yurt içi ve yurt dışı birçok projenin üretilmesinde ve uygulanmasında baş rol oynadı. Uzun yıllar “TDV Mütevellî heyeti”nde yer aldı ve vakıftaki açılımları sağladı.

Kuruluşundan itibaren islâmiyât dergisi yayın kurulu üyeliği yaptı; 2006’dan bu yana aynı derginin Genel Yayın Yönetmenliğini yürüttü. Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Fakülte Kurulu ve Yönetim Kurulu üyelikleri yaptı. Hâlen Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğretim üyesi olarak lisans, yüksek lisans ve doktora dersleri vermektedir.

Basılmış altı eseri ile yurt içi ve yurt dışı bilimsel dergilerde yayımlanan pek çok makalesi bulunan Prof. Dr. Mehmet Emin Özafşar Hoca, 23.10.2007’de Diyanet İşleri Başkan Yardımcılığı görevine atandı. Bu görevi yürütürken Başkanlığın 6002 sayılı kanunla yeniden yapılanmasıyla tekrar Diyanet İşleri Başkan Yardımcılığına atanan Özafşar Hoca, evli ve üç çocuk babası olup İngilizce ve Arapça bilmektedir.

Yayınlanmış Bazı Kitap ve Makaleleri:

1. Hadis ve Kültür Yazıları, (Kitâbiyât yay., Ankara-2004, s. 183.)

2. Hadisi Yeniden Düşünmek, Fikhî Hadisler Bağlamında Bir İnceleme (Ankara Okulu Yay. II. Bsk., Ankara-2000, s. 375.)

3. İdeolojik Hadisçiliğin Tarihi Arka Planı, (Ankara Okulu Yay. Ankara-1999, s. 175.)

4. Oryantalist Yaklaşıma İtirazlar, Bir Sünnet Savunusu ya da Sünnet’e İçerden Bakış, Araştırma Yay. Ankara-1999, s. 143.)

5. Sünnet’in Neliği Sorununa Metodik Bir Yaklaşım, Malik’in Muvatta’ı Özelinde, (M. Yusuf Guraya, Ankara Okulu Yay. Ankara-1999, s. 149.[İngilizce’den Çeviri])

6. Sünnet Müdafası, I-II, (Ebu Şehbe, Ankara-1990) (Arapça’dan müşterek çeviri.)

7. ‘Rivâyet İlimlerinde Eser Karizması ve Müslim’in el-Câmiu’s-Sahîh’i’, (A.Ü. Ilahiyat Fakültesi Dergisi, XXXIX (1999) s. 287-356.)

8. ‘Hadis’in Neliği Sorunu ve Akademik Hadisçilik’, (İslâmiyât, c. III, sayı 1 (2000) s. 33-53.)

9. ‘‘Kültür Tarihimizde Re’y Eser Çatışması, Dini, Psikolojik, Sosyo-kültürel Temelleri’, A.Ü.İlahiyat Fakültesi Dergisi, XLI (2000.)

10. ‘Hadisçilerin Peygamber Tasavvuru/Anlayışı’, (Diyanet İlmi Dergi (özel sayı) Ankara-2000, s. 307-330.)

11. ‘Hadis Tarihinde Kadın Gerçeği Üzerine’, (İslâmi Araştırmalar, XIII (2000) sayı 2, s. 189-202.)

12. ‘Hadis İlminde Alan Evrilmesi’, (İslâmiyât, 6 (2003) sayı 4, s. 105-120.)

13. ‘Osmanlı Eğitim, Kültür ve Sanat Hayatında Hadis’, Türkler Ansiklopedisi, XI (2002), s. 356-369).

14. ‘Three Stages in the History of Science of Hadith’, (Muslim Education Quarterley, Volume 22 (2006) no. 2.)

Şimdiye kadar katılmış olduğu proğramlardan bazı sözlerini cımbızlayarak karalamaya çalışanlar bakalım bu bilgiler karşısında ne diyecekler.

ÖZAFŞAR Hoca hayatı boyunca bulunduğu makamlara şeref veren ender alimlerimizden biridir. Bu erdemlilikten yoksun olanlar ne ÖZAFŞAR Hoca’yı ne de onun gibi saygıdeğer alimleri asla anlayamazlar. Adi bir taşın bir elması parçalaması, onu taş olmaktan çıkarmayacağı gibi, elmasın da değerini düşürmez vesselam.

Yorumlar

Önemli Not: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir. Yazılan yorumlardan konhaber.com hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
X
Yorum Yazma Sözleşmesi
“Sayfamızın takipçileri suç teşkil edecek, yasal olarak takip gerektirecek,hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, ahlaka aykırı, müstehcen, toplumca genel olarak kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir yorumu bu web sitesinin hiçbir sayfasında paylaşamazlar. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk yorumu gönderen takipçiye aittir. KONHABER yapılan yorumlar arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Konhaber başta yukarıda sayılan hususlar olmaz üzere kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen yorum yapan takipçilerine ait ip bilgilerini ve yapmış olduğu yorumları paylaşabileceğini beyan eder ”
Türkçe العربية English