Son Dakika Haberler

Ömer Lütfi Ersöz

Ömer Lütfi Ersöz

​İslam bilim geleneği ve Fuat Sezgin Hoca

30 Ocak 2019

 

Geçtiğimiz hafta sonu Konya Birlik Vakfı tarafından düzenlenmiş olan programda, NEÜ Sosyal Ve Beşeri Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bilal Kuşpınar kardeşimiz ‘İslam Bilim Geleneği Ve Fuat Sezgin Hoca' konu başlıklı konferansını gerçekleştirdi. Prof. Dr. Bilal Kuşpınar Konferansta Fuat Sezgin Hocanın amacı ve yaptığı çok değerli çalışmalarını aktardı. Özet olarak; "İslam topluluğuna mensup insanlara bilimlerin gerçeğini tanıtmak, benlik duygularını olumsuz etkileyen yanlış yargılardan kurtarmak ve ferdin özgüven sahibi olarak, üreteceği, meydana getireceği güzelliklere inandırıp kazandırmaktan geçtiğini ifade ederek sözlerine başladılar.


Bitlis'te 1924 yılında dünyaya gelen Prof. Dr. Fuat Sezgin hocanın, İlkokul, Ortaokulu ve Liseyi Erzurum'da okuduğunu akabinde İstanbul Üniversitesi Şarkiyat Araştırmaları Enstitüsünde Hocası Hellmut Ritter ile tanışmıştır. Hocasının arzusuna, tavsiyesine uygun olarak Matematik alanında almak istediği eğitiminden vaz geçerek, İslam Bilimlerine odaklandı. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesini tamamladıktan sonra, doktorasını İÜ-Arap Dili ve Edebiyatında Buhârî'nin Kaynakları alanında tamamladı. Tezinde, hadis kaynağı olarak İslam kültüründe önemli bir yere sahip olan Bûhârî'nin, bilinenin aksine sözlü kaynaklara değil, yazılı kaynaklara dayandığını somut olarak ispatlamıştır. Doçent Zeki Velidi Togan ile çalışmış olan hoca, 27 Mayıs 1960 darbesi neticesinde kendisinin ve diğer 147 akademisyenlerle birlikte üniversiteden uzaklaştırılmışlardır. ABD ‘den davetiye almıştır. Neticede Almanya ya giderek Frankfurt Üniversitesinde çalışmaya başlamıştır. Fuat Sezgin hoca tarafından; 45 bin cilt kitap, 800'den fazla bilimsel alet, araç ve gereç elden geçirilip değerlendirilmiştir. Dünyada tek ihtisas koleksiyonuna sahiptir. Bunlara 8. yüz yılda Halife Me'mun döneminde yapılan bir haritanın kopyası, 15. Yüz yılda Müslüman bilginlerin yaptığı denizlerde mesafe ölçümler, Müslüman Bilim adamı Takiyeddin'in 1555'te yaptığı iki saat örnek gösterilebilir.


Arapça, Süryanice, İbranice, Latince, Almanca, Fransızca, İngilizce ve benzeri 27 dili biliyor olması çok çalışmasının sonucudur. Merhum Sezgin Hoca'nın : Ben darbeyi hayatımdan sildim. Benim hayatımda hiçbir şey ifade etmiyor. Çünkü sonrasında öyle büyük saadetlere kavuştum. İslam bilimleri tarihini yazmak için o alanda yazılı bütün Avrupa dillerini bilmen lazım. Hepsini öğreniyordum. Mühim olan irade meselesidir. 'Ben bunu yapacağım' diyeceksiniz. O kararınızda kalacaksınız. Benim bütün hayatım bundan ibaret. Bir enstitü kurmaya karar verdim. Türk genci olarak bir enstitü kuruyorum kolay bir şey değildi. Üniversitede mücadele ediyordum ben bir müze kurdum, enstitü kurdum. Eğer arkanızda inancınız varsa o sizi yapıcı olmaya itiyorsa çok şeyler başarırsınız. Benim hayatımın sırrı budur. (Hocası Alman Oryantalist Hellmut Ritter'in)Bilimlerin temeli İslâm bilimlerine dayanır sözüyle İslam Bilimlerine yöneldim. Bunda bir anormallik yok. Bilim zaten bu şekilde gelişmiştir. Müslümanlar İslâm dünyasının gerilemesini İslâm'dan bilirler, bu yanlış. Bunu bizim Türkler bir dereceye kadar bilirler. Eğer ben Ritter gibi bir bilim adamından bir şeyler öğrenebildiysem, bunları ona borçluyum. Burada bu müzeyi kurmuşsak, bunda hocamın büyük rolü olmuştur. Bunu çok tabii kabul edip Allah'a şükrediyorum.' diyerek çok çalışıp kararlı olduğunu, başarının da bunun sonucunda geldiğini vurgulamıştır.


Hocanın batı ile hesaplaşma derdinin olduğu, çok çalışarak batı dünyasındaki yerleşik algıları yıkmak için çabaladığı, batı Paradigmasına meydan okuyup, Bilimler Tarihi'nin yeniden yazılması için öncülük ettiğini,Batı'nın, İslam medeniyetini atlayıp kendisini Roma'ya dayandırmasının yanlışlığını ortaya koyması takdire şayandır. İlim, azim ve kararlılık gerektirir diyerek çok çalıştığı hassaten vurgulanmıştır. Dinlenmeye o kadar ihtiyacım var ki ancak İslam dünyasının içinde bulunduğu durum bana dinlenmeyi men ediyor. Dinlenmeyi hak etmiyorum. Batıyla hesaplaşma derdi olan biri olarak kendisini ilme adadı. Mübalağadan uzak, doğrudan hakikatleri ortaya koyma, disiplinli çalışma ve hedefleri net olma, dünyanın neresinde olursa olsun Müslümanların tarih boyunca yazdıkları kitapların konularını ve nerede olduklarını tespit etme gayreti içinde olmuştur. Sezgin hoca; birikim odaklı, kariyer odaklı değil,bilinmek için değil, bilmek için okuyan bir âlimdir.
 

Milletler için zaman, bir insanın ömründen ibaret değildir. Her medeniyet kendinden öncekilerin devamıdır. Bugünkü Avrupa medeniyeti de İslam medeniyetinin muayyen bir devirden sonra, başka iktisadi ve jeopolitik şartlar altında ortaya çıkan devamından ibarettir. Avrupa medeniyeti, İslam medeniyetinin çocuğudur.Birçok Avrupalı aydının bunu kabullendiğini memnuniyetle görebiliyorum; ama büyük çoğunluk hâlâ bu hususta bir şey bilmiyor. Kendilerine bazı misaller verdiğinizde bunu dehşetle karşılıyor, inanamıyor. Fuat Sezgin hocaya göre Müslümanların gerilemesinin sebebi, İslam dini değildir: ‘Müslüman dünyasındaki gerilemeye İslam'ın sebep olduğu iddiası doğrulansaydı 60 yılı bulan araştırmalarımda bu gerçeği kabul etmek zorunda kalırdım. Gerileyişin sebebi din değildir. Başka tarihî sebepler var. Müslümanlar, 8-16. yüzyıllar arasında tüm ilim dallarında önemli buluşlara sahiptir. Papazlar, Müslüman âlimlerin kitaplarını Latinceye tercüme ederek bilimsel gelişmenin ilk adımlarını atıyordu. Avrupa'da başka okuma yazma bilen yok gibiydi. Bu arada Batı, bilimini sanıldığının aksine din adamlarına borçlu. Avrupalılar; Sicilya ve Endülüs'te tercüme edilen İslam bilginlerinin eserlerini kaynak göstermeden intihal ediyorlardı.' Biz tarihte bu kadar üstünmüşüz demek yerine durmadan azimle çalışmak, çalışmak ve yine çalışmak! Birçok ödül almış olan merhum Sezgin hoca; Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülüne de layık görülmüştür. Dönemin Başbakanı ve şimdiki Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın kurduğu İstanbul İslam, Bilim ve Teknoloji Müzesi'nin açılmasına öncülük ederek 700 önemli eseri kazandırmıştır. Prof. Dr. Fuat Sezgin hoca, 30 Haziran 2018'de, 94 yaşında Hakk'ın rahmetine kavuşmuştur. Kabri; İstanbul İslam Bilim ve Teknoloji Tarihi Müzesi'nin bahçesi- Gülhane Parkındadır. Cumhurbaşkanımız tarafından 2019, Fuat Sezgin Yılı olarak ilan edilmiştir.

Bir tek valiziyle yurtdışına çıkan, Oryantalistlerin kıskançlıklarıyla karşı karşıya kalan, bütün musibetler karşısında Allah(c.c.)'a inanacaksınız, başka hiçbir şeye değil diyen değerli hocamıza Rabbimiz rahmet eylesin. Mekânı cennet olsun. Rabbimiz, merhum hocamız gibi hak ve hakikat merkezli çok çalışan âlimlerimizin sayısını artırsın. Konferansa emeği geçen kardeşlerimizi gönülden tebrik eder, sıhhat ve afiyetler dilerim.

 

Yorumlar

Önemli Not: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir. Yazılan yorumlardan konhaber.com hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
X
Yorum Yazma Sözleşmesi
“Sayfamızın takipçileri suç teşkil edecek, yasal olarak takip gerektirecek,hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, ahlaka aykırı, müstehcen, toplumca genel olarak kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir yorumu bu web sitesinin hiçbir sayfasında paylaşamazlar. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk yorumu gönderen takipçiye aittir. KONHABER yapılan yorumlar arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Konhaber başta yukarıda sayılan hususlar olmaz üzere kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen yorum yapan takipçilerine ait ip bilgilerini ve yapmış olduğu yorumları paylaşabileceğini beyan eder ”
Türkçe العربية English