​Bir yenilgiden çok öte...

Tüm umutlar Evkur Yeni Malatyaspor maçına bağlanmıştı. Kendi seyircimiz önünde Malatyaspor’u yenecek ve kötüye gidişe son verecektik. Zira Malatyaspor rahat bir takımdı. Buraya beraberlik için geleceklerini Mısır’daki sağır sultan bile duymuştu. Tek yapacağımız şey maça agresif bir başlangıç yapmaktı.  Ama öyle olmadı. 

Malatya beklendiği gibi futbol oynadı. Bizi şaşırtan ise Konyaspor oldu. Konyaspor,  futbola ait ne kadar teknik ve taktik varsa hepsinin tersini yaptı. Haklarını verelim tek bir şey yapmadılar. Kendi kalelerine gol atmadılar. Malatyaspor beraberliği büyük başarı olarak görecek bir futbola endekslenmenin  yanlışını 80. dakikada gördü. Erol hoca Konyaspor’u bu dakikada keşfetti. “Beraberliğe razıyız, ama yenilirsek de sorun değil” anlayışı ile götürdüğü maçın taktiğini bu dakikada değiştirdi. “Madem ki sizin kendinizle bir sorununuz var, dur size yardımcı olayım” dedi ve forvete takviye yaptı. Erol hoca, küme düşme potasındaki bir takıma karşı son on dakikayı forveti güçlendirerek girdi. Bu doğru hamle sonuç da getirdi. Seyirciyi çileden çıkaran futbolcuların hoca ve yönetimi cezalandırma çabası kimsenin gözünden kaçmadı. Seyircinin gözünün içine baka baka, hissettire hissettire oynanan tiyatro “bu kadar da olmaz ki” dedirtti. Maç boyunca cılız bir kaç atak dışında hiç bir varlık göstermeyen Malatyaspor tek etkili atağını da gol ile sonuçlandırdı. O gol Malatyaspor’a üç puan getirirken, Konyaspor’u ateşe attı. Seyirci, Konyaspor’un en iyi niyetli yorumla isteksiz, en kötü niyetli yorumla kasıtlı futboluna ancak 75 dakika dayandı. Bu dakikadan sonra seyirci de çığırından çıktı. Delirdi. Haklı olarak tabi... istifa sesleri stadyumu inletti. Sadece istifa sesleri mi? Değil tabi ki... O seslerden Kontv olarak biz, kentin yöneticileri, hoca ve yönetim de nasibini aldı. 

Seyircinin tepkisini haklı görüyoruz, ancak ağızlarından dökülenleri değil. Keşke tepkimizi daha uygun cümlelerle haykırabilsek... Ağızlarını doldura doldura üstümüze gelenler de cabası. Tabi sonuç böyle olunca seyirci de çatacak yer arıyor. Belki haklılar ama doğru yapmıyorlar. Yine de onların seslerini biz duyuruyoruz.  Diyeceksiniz ki nerede hata yaptık? Askeriyede bir tabir var, “stratejide yapılan hata taktikte düzeltilemez” diye. Tıpta da güzel bir söz var. “Teşhis yanlış ise tedavi sonuç vermez” şeklinde. Konyaspor’da ta en baştan hoca seçiminde yanlış yapıldı. O hata başka bir hata ile katmerleşti. İkinci hoca seçimi de yanlış oldu. Eeeee iki yanlıştan bir doğru çıkmıyor. Şimdi soruyorum, “hoca geçen hafta değiştirilse idi, Malatya’ya yenilir miydik?” Şimdi tüm bu hataların hesabını kim verecek? Seyirci mi? Evet öyle görünüyor, bu hataların vebalini tüm bu şehir çekecek. Şifo’nun gidişi çözüm olacak mı? Yazık...