İSTANBUL (AA) - Çocuk Vakfı Başkanı ve Zeka ve Yetenek Eğitimi Buluşmaları Sözcüsü Mustafa Ruhi Şirin, "Zeka ve yeteneği öldüren değil, merakı geliştirecek ve çocuklarımızın hayallerini gerçekleştireceği bir eğitim sisteminin mümkün olabileceğini öngörüyoruz." dedi.
Çocuk Vakfı ile Şişli İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü iş birliğinde düzenlenen "Zeka ve Yetenek Eğitimi Buluşmaları"nın ilki, Nuri Akın Anadolu Lisesi Konferans Salonu'nda "Özel Yetenekli Çocuklar ve Ailelerinin Sorunları" paneliyle başladı. Panelde farklı zeka ve yetenek grubunda bulunan öğrenciler ile velilerinin sorunları, özel eğitim uzmanları tarafından değerlendirildi.
Çocuk Vakfı Başkanı ve Zeka ve Yetenek Eğitimi Buluşmaları Sözcüsü Mustafa Ruhi Şirin, panelde konuşmasına "Doğuştan hızlı olan tavşanları uyutan, kaplumbağalara yarışı kazandıran eğitim sistemine itirazımız var." sözleriyle başladı.
Zeka ve yetenek eğitimi için yeni bir insan yetiştirme tasavvuru ve eğitim arayışı için bir araya geldiklerini ifade eden Şirin, "İnsanlık medeniyetinin kadim değerlerine dayalı ve evrensel ölçütlerle insan yetiştirme idealini savunmak, çocuğa saygılı bir anlayışı ve çocuk haklarını hayata geçirmek için bir araya geldik. Çocuğa saygılı bir anlayışı ve çocuk haklarını hayata geçirmek için önce çocuklarımızı dinleyerek başlayacağız bu çocuk ödevimize." dedi.
Hiçbir zeka ve yetenek grubu ve türünü dışta bırakmayan nitelikli bir eğitim sisteminin mümkün olabileceğini öngördüklerini belirten Şirin, şunları kaydetti:
"Farklılıklarla nasıl baş edileceğini öğreneceğimiz ve farklılığın bedelini ödeme döngüsü sarmalını ortadan kaldıracak bir eğitim sistemi...Örgün, yaygın ve sargın eğitimi kapsayacak bir eğitim sistemi. Her yaştan çocuk ve yetişkin bireyi sürece dahil edecek yeni bir eğitim sistemi.. Zeka ve yeteneği öldüren değil, merakı geliştirecek ve çocuklarımızın hayallerini gerçekleştireceği bir öğretim sistemi. Çünkü, yalnızca okul başarısına değil, çocuklarımızın doğuştan gelen zeka ve yeteneklerini geliştirecek, her birini hayata hazırlayacak bir eğitim sistemi hayalimiz var. Çocuk ve yetişkin bireyin gelişim hakkının önündeki engellere açacak bir eğitim sistemi. Çocuklarımıza yaşadıkları çağın becerilerini kazandıracak çağdaş bir eğitim sistemi..."
İstanbul Üniversitesi Hasan Ali Yücel Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ayça Köksal Konik ise farklı zeka ve yetenek gruplarında yer alan çocuklara sabit zihin anlayışıyla yaklaşmanın sakıncalı olduğunun altını çizerek, "Maalesef aileler olarak da eğitimciler olarak da bu anlayışta olan çok insan tanıdım, tanımaya devam ediyorum. Bir çocuk üstün potansiyelliyse, her alanda üstün potansiyelli olmalıdır." dedi.
Konik, farklı zeka ve yetenek gruplarında yer alan çocuklar için üstün zekalı terimi yerine üstün potansiyelli çocuk terimini kullanmayı tercih ettiğini söyledi.
İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Nüket Afat da üstün zekalı ya da ortalamanın dışında kalan tüm özel eğitim gerektiren öğrenciler için milli eğitim kapsamında hak olarak, zorunlu olarak yapılması gereken destek eğitim odaları, destek eğitim sistemi olduğunu anlattı.
Panele onur konuğu olarak katılan Prof. Dr. Acar Baltaş ise "Potansiyelini Hayata Yansıtan Çocuklar Yetiştirmek" başlıklı konuşmasında ailelerin çocuklarını üstün zekalı olarak etiketlemesinin onlara zarar verdiğini söyledi.
Toplantıda verilen bilgiye göre, "Zeka ve Yetenek Eğitimi Buluşmaları" mayıs ayına kadar her ay gerçekleştirilecek.
Kaynak:
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.
