İvriz, yaptığı açıklamada, 17 yaşındayken evlerinin önündeki biçerdöver tablasının içerisine bırakılan yavru kediyi sokağa bırakmaya gönlünün el vermediğini ve eve aldığını anlattı.
O kedi yavrusunu 12 yıl beslediğini ifade eden İvriz, "Sonra o kedi öldü ama yavrularını beslemeye devam ettim. Böylece kedi besleme serüvenim başladı. Şu anda 16 kediye sabah, akşam ciğer veriyorum." diye konuştu.
- "Birisi onlara kötü davransa husumet beslerim"
İvriz, kedilerin kendi arabasının sesine alıştığını dile getirerek, şunları kaydetti:
"Sabah namazı sonrası ve akşam saatlerinde düzenli olarak yemeklerini veririm. Geldiğimi otomobilin sesinden anlarlar ve yolda beni karşılarlar. Başka bir araç sesine çıkmaz ve başkalarının verdiği yiyecekleri de yemezler. Camiye giderken benimle birlikte gelen kediler bile var. Onları beslemekten zevk alıyorum. Onlarla stres atıyorum. Birisi onlara kötü davransa husumet beslerim. Sağlıkları ile ilgilendiğim kadar hasta olduklarında veterinere götürüp onların tedavisini yaptırırım. Yemeklerini verirken onları sever okşarım. Yavru kedilerime yumurta ve süt veriyorum. Yaz mevsiminde bir kedim var birlikte dondurma yiyoruz. Kediler kendilerine olan sevgiyi çok iyi biliyorlar. Bir gün yemek vermesem beni eve sokmazlar, pantolonumun paçasından tutarlar."
- "Gücüm yettiğince hayvanlara bakmaya devam edeceğim"
Erol İvriz, "Kimseden bir beklentim, isteğim yok. Ben gücüm yettiğince hayvanlara bakmaya devam edeceğim. Allah bize güç verdikçe, sağlığımız oldukça onlara sahip çıkmaya devam edeceğiz. Onların dili yok. Acıktığını, susadığını söyleyemez. Verirseniz yerler, vermezseniz zorluk yaşarlar." dedi.
Kaynak:
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.
