Hollywood’un hayatın her alanında yer alan dini bu kapsayıcılığından çıkararak parçalanmış, kompartımancı sekuler bir alana taşıdığını ve bunu yaparken dine cephe almadan sanki olayın doğal seyri böyleymişçesine verdiğini söyledi.
Daha sonra sinema ve din ilişkisinin yöntem açısından nasıl ele alınması gerektiği konusu üzerinde duran Sarmış, sinemanın seyirci üzerinde oldukça büyük bir etkisi olduğunu özellikle sekulerleşme ile inşa edilen Hollywood sinemasının bu açıdan oldukça yönlendirici bir konumda bulunduğunu söyledi.
Hollywood Sinemasının geleneksel din algısını tümüyle alt üst ettiğini söyleyen Sarmış, “Boynunda haç taşıyan, hafta sonları kiliseye gidip dua eden, günah çıkaran ancak normal hayatta dinin yasakladığı bütün eylemi hiç düşünmeden ifa eden yeni bir dindarlık anlayışı üretildi. Bu karakterlerle dini ibadethanelerin içine hapseden Hollywood sineması, bu işlemi dine karşı çıkarak değil onu yok sayarak gerçekleştirdi.” dedi.
Yrd. Doç. Dr. Mustafa Sarmış, bazı filmlerde insanüstü güçlerle donatılmış kahramanların olağanüstü işler başararak kurtarıcı olarak kabul edildiklerini hatta konunun daha da ileriye taşınarak bu kahramanların ölen sevgililerini tekrar hayata döndürerek diriltme eylemini gerçekleştirdiklerini belirtti.
Bu propagandanın 90 dakikalık bir film süresi içerisinde en fazla beş dakika yer aldığını bunun da seyirci tarafından fark edilemediğini söyleyen Sarmış, bazen de birkaç dinden pasajlar alınarak tek din anlayışı gibi verildiğini söyledi.
Türk dizi ve filmlerinin de Hollywood Sinemasından farklı olmadıklarına dikkat çeken Sarmış, Sinema izlerken pasif ve edilgen bir halde olmak yerine düşünen, irdeleyen ve eleştiren bir konumda olunması gerektiğini ve kendi kültürümüze uygun sinema filmleri üretmemiz gerektiğini söyledi.
Günün anısına konuşmacı Mustafa Sarmış’a katılım plaketini TYB Konya Şubesi Başkanı Hayri Erten takdim etti
Kaynak:
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.
