Trump’ın politikalarının hedefindeki toplumlardan biri olan Müslümanlar, kendilerinin “terörist” gibi gösterilmesinden ve Trump'ın bazı İslam ülkelerinden ABD'ye girişleri yasaklamasından sonra seslerini yükseltmek ve Trump'a karşılık vermek için seçilecek en iyi yolun siyasette etkin rol almak olduğunu dile getiriyor.
ABD'de yapılan araştırmalara göre, kasımdaki ara seçimlere, çoğunluğu Demokrat 90'dan fazla Müslüman adayın katılacağı belirtiliyor. Bu, 11 Eylül 2001 saldırılarından itibaren en yüksek aday sayısı olma özelliği taşıyor.
Florida eyaletinde 5 yıl önce kurulan ve 7 eyalette organize olarak Trump yönetimi ile çalışmalarına ivme kazandıran Emgage (Angaje olmuş Müslüman Amerikanları Güçlendirme Hareketi) adlı sivil toplum örgütü, özellikle Müslümanları siyasi arenada seçmen veya aday olarak daha aktif rol alması için harekete geçirmeye çalışıyor.
Müslüman toplumun da desteğini alan İşçi Partisi'nden New York eyaleti Başsavcı adayı Tish James için Emgage'in düzenlediği akşam yemeğinde bir araya gelen Müslüman toplum temsilcileri, ABD'deki Müslümanların seçimlere katılımını AA muhabirine değerlendirdi.
“Trump ile birçok insan uyandı”
Emgage'in New York'taki sorumlularından Naci Almontaser, Trump’ın ırkçı ve göçmen karşıtı politikalarının, ülkede yaşayan azınlıkları harekete geçirdiğine işaret ederek, “Beyaz Saray’da bulunan kişi (Trump), ABD'yi yüz yıl öncesine götürmek istiyor, ülkede tek bir göçmeni bile istemiyor. Başkan Trump'ın başa gelmesinin ardından birçok insan uykusundan uyandı. İnsanlar, seçimlere katılıp kendileri için farkındalık oluşturmak istiyor. Yıllardır Müslümanlar seçimlere ilgisizdi, şimdi binlerce insan seçmen olarak kaydoluyor. Bu hayati bir mevzu haline geldi.” diye konuştu.
Kendisini bir aktivistten ziyade bir “baba” olarak gördüğünü belirten Almontaser, “Çocuklarımıza, torunlarımıza ardımızda nasıl bir ülke bırakacağız, işte esas nokta bu.” ifadelerini kullandı.
"Toplum artık siyasi alanda daha bilinçli davranmaya çalışıyor"
New York’taki Müslüman toplum derneklerinin birçoğunda kurucu üye olarak yer alan aktivist Shahana Masum da Trump’ın iktidara gelmesinden bu yana azınlıkların ciddi şekilde endişeli olduğunu kaydetti.
Masum, “İnsanlar artık 'evde oturma zamanı değil' diyor, siyasi sorumluluklarını yerine getirmek istiyor. Böyle giderse ailelerinin, çocuklarının geleceğinin mahvolacağını biliyorlar. Toplum artık siyasi alanda daha bilinçli davranmaya çalışıyor.” diye konuştu
"Müslümanların hakları tehlikede"
Müslüman toplum temsilcilerinin kendisi için düzenlediği özel yemekte konuşan New York Başsavcılığı adayı Tish James de Trump’ın göçmen ve azınlık karşıtı politikalarına karşı evde oturmak yerine siyasete atılarak umudu tüketmemek gerektiğini vurguladı.
James, “Müslüman toplumun bir araya gelip, özellikle Trump’a cevap olarak, bu ülkede kendilerine tanınan hakları kullanmak üzere siyasete angaje olması, sandık başına gitmesi çok önemli. Şimdiye kadar pek önemsenmeyen bu haklar artık tehlikede. Bu seçimler azınlıkların seslerini duyurabilmesi için bir fırsat.” değerlendirmesinde bulundu.
Kaynak:
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.
