ANTALYA (AA)- Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu, "Etkin bir muhalefetin nasıl olması gerektiği noktasında, zihinsel bir faaliyet yürütmemiz ve aynı zamanda da toplumda örgütlü mücadeleye girişmemiz lazımdır" dedi.
Feyzioğlu, Konyaaltı Sanayici ve İşadamları Derneği'nin (KONYSIAD) bir otelde düzenlediği yemekte yaptığı konuşmada, enerji, ekonomi ve çevre üçlemesinin optimum seviyede durmasını sağlamanın devletin görevi olduğunu söyledi.
Yaşam için enerjinin lazım olduğunu ancak "Enerji üretiyorum" denilerek çevrenin yok edilmemesi gerektiğini vurgulayan Feyzioğlu, şöyle konuştu:
"Türkiye'nin enerji bağımlılığı yüzde 78. Kurulu enerji santrallerinin yüzde 50'sini kullanıyoruz. Avrupa'nın, gelişmiş ülkelerin bir birim üretmek için harcadığı enerjinin iki katını harcıyoruz. Buna rağmen madencilerimizi acımazsızca hiçbir güvenlik önlemi almadan, yerin yedi kat altına köle fiyatına gönderiyoruz. Elektrik santrali yapmak için 8 bin zeytini, 480 dönümü bir gece kökünden kazıyoruz. 30 metre derinlikte yeraltı suyu olduğunu bile bile 270 metre derinlikte kömür kazısı yapıyoruz.
Ortadoğu ülkeleri 20-30 senelik tarım arazi kiralarken, biz Anadolu'nun tam ortasındaki bir bölgeyi tarımdan koparıp yeraltı madenciliğine açıyoruz. Sadece bir yılda çıkan hafriyatın havaya saçtığı toz 70 bin ton. Bu toz Konya Karaman havzasındaki tarımın ürün kalitesini düşürecek. 60 ile 100 bin tarım işçisi işsiz kalacak. Bu 500 bin kişinin işsiz kalması demektir."
Feyzioğlu, kendisinin yanlış anlaşılmamasını, enerji üretmeyelim demediğini, sürdürülebilir enerji üretimi yapılması gerektiğini ifade ederek, bunu da devletin yapması gerektiğini dile getirdi.
-"Etkin muhalefet yaratılmış gündemlerin peşinden koşmaz"
Demokrasinin kurulabilmesi, işletilebilmesi ve hukuk devletinin inşa edilebilmesi için etkin bir muhalefetin varlığının zorunlu olduğunu dile getiren Feyzioğlu, şöyle devam etti:
"Son kale odur. Asi takdirde maçın tek kale oynandığını görenler sonucu önceden bilirler. Demek ki bizim hukuk devleti ve demokrasi idealinde, etkin bir muhalefetin nasıl olması gerektiği noktasında zihinsel bir faaliyet yürütmemiz ve aynı zamanda da toplumda örgütlü mücadeleye girişmemiz lazımdır. Kanaatimce etkin muhalefet yaratılmış olan gündemlerin peşinde koşarak değil, Türkiye'nin, toplumlun gerçek gündemini yakalayarak ve o gündemi gün ışına çıkararak, insanların hergün evde, otobüste, sofrasında, iş yerinde konuştuğunu ve yaşadığını bulup ona çözüm üreterek yapılır. Suni gündemlerin kuyruğuna takılmış, kendisine çizilen rotada bilinçsizce yürüyen muhalif siyasi partiler, toplumun gündemini bilemezler."
-"Mezheplerimiz, kültürümüz, dilimiz bizim zenginliğimizdir"
Feyzioğlu, halkı susturarak, küstürerek ve hor görerek, halka rağmen herhangi bir işin yapılamayacağını dile getirerek, halkın desteğini almayan her yapının dış destekli olduğunu ve yürümeyeceğini aktardı.
Durup düşünmek ve demode denilen, hor görülen halkçılık ilkesine başka bir gözle yaklaşmak gerektiğini belirten Feyzioğlu, şunları kaydetti:
"Bundan sonra birlikte yaşamımızı perçinlemek zorundayız. Farklılıkları öne çıkararak, ayrıldığımız noktaların altını çizerek ayrılmayalım. Gelin ortak geçmişimizi, tarihimizi ve ortak değerlerimizi öne çıkaralım. Birlikte bu topraklarda neler yaptığımızı konuşalım. Mezheplerimiz, kültürümüz, dilimiz bizim zenginliğimizdir. Birleştiğimiz noktaları görüşmeden, sürekli kutuplaşmak darmadağın olmaktır. Sınırlarımızın yakınındakileri görüyoruz. Cumhuriyetin kuruluş felsefesini hor görüp onu değiştirmek isteyenler ve Mustafa Kemal Atatürk'ün ilkelerini, onun yaptıklarını görmezden gelip küçümseyenlerin, bugün yaşadıklarımız ya cahil ya da cahilleri kandırmak isteyen hainler olduğunu ispatlamıştır."
Kaynak:
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.
