Televizyonun bu açıdan kullanılmasını olumlu bulduğunu aktaran Emecen, "Elimizde televizyon gibi çok güçlü bir silah var. Genellikle tarih pek bilinmeyen ve ilgi duyulmayan bir alan gibi görüldüğü için geniş kitlelere yayılmıyor. Televizyon aracılığıyla tarihin tanıtılması popüler kesim için önemli." değerlendirmesinde bulundu.
Tarihi bilmenin hem günümüzü hem de geleceği anlamak açısından önem taşıdığını vurgulayan Emecen, "Etrafımızdaki tarihi eserlerin kimlikleri bizim kimliğimizi belirleyecek şekilde önemlidir şeylerdir. Bu nedenle çevre ve tarih bilincinin yayılması, her ne vasıta ile olursa olsun önemlidir." diye konuştu.
- "Belgeselle kurgu diziler farklıdır"
Emecen, tarihi dizilerinin bazen belgeselle karıştırıldığına dikkati çekerek şunları kaydetti:
"Tarihi dizilerinin halk arasında tarihe ilgiyi artırdığı bir gerçektir. Burada şöyle bir problem var. Bu diziler evet, tarih bilincini, tarihe ilgiyi artırıyor fakat bunlarda verilenler tarihi gerçekler olmayabilir. Tarihi zeminde bir problem çıkabilir. Bunlarda bir roman dili, bir dizi dili vardır. Dizi dili, bildiğimiz anlamda tarih kitabından çok farklıdır. Kurgularla oluşan bir anlatım tarzı söz konusu olduğu için burada kronolojik atlamalar olabilir. Bunu hoş karşılıyoruz çünkü bir tarihi roman yazdığınızda tarihi aynen yazmazsınız. Yoksa bu, roman olmaz, araştırma olur veya dizi değil, belgesel çekmiş olursunuz. Dolayısıyla ikisi arasında çok fark vardır. Belgeselle kurgu diziler farklıdır. Dizi çok daha geniş kitlelere ulaşır. Çok popüler olabilir ve ilgiyi artırır. Tarihi dizileri izleyenlerin tarih kitaplarına merakının da artmasını bekliyoruz. Bu dizileri izleyenler arasında yüzde 10'u bile tarihi merak edip sağlam kitaplar alıp okusa bizim için kardır."
Kaynak:
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.