Son Dakika Haberler

Bu haberi daha sonra okumak için kaydedebilir ve sağ üst köşedeki butona basarak haberi okuyabilirsiniz!

Suriye'deki Türk eserleri tehlike altında

"Selçuklu Eserlerinin Envanterlenmesi Projesi" kapsamında kayıt altına alınan 17 Selçuklu ve Osmanlı eserinden bazılarının, Suriye'de 5 yıldır süren çatışmalarda tahrip edildiği bazılarının akıbeti hakkında da net bilginin olmadığı ifade edildi SÜ Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Eravşar: "Suriye'de Selçuklu ve Türk rahatsızlığı var. Savaş bahane edilerek Selçuklu ve Osmanlı eserleri yok ediliyor. Hangi eserlerin olduğunu biliyoruz ama akıbetleri konusunda çok üzüntü verici noktadayı

Anadolu Ajansı haberine göre;
KONYA (AA) - ABDULLAH DOĞAN - İç savaşın 5. yılına girdiği Suriye'de, "Selçuklu Eserlerinin Envanterlenmesi Projesi" kapsamında kayıt altına alınan Selçuklu ve Osmanlı dönemine ait 17 eserden bazılarının yok edildiği, bazılarının da akıbeti hakkında sağlıklı bilgiye ulaşılamadığı belirtildi.

Selçuk Üniversitesi (SÜ) Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Osman Eravşar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 2009'da dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün himayesinde, "Selçuklu Eserlerinin Envanterlenmesi Projesi" kapsamında Suriye'de çalışma yaptıklarını söyledi.

Bu kapsamda; çatışmalar başlamadan önce Suriye'deki Selçuklu eserlerinin fotoğraflanıp, ayrıntılı envanterleme çalışmasının gerçekleştirildiğini anlatan Eravşar, ülkenin farklı kentlerinde Selçuklu ve Osmanlı dönemine ait 17 kültürel varlığın bulunduğunu dile getirdi.

Eravşar, Selçukluların bıraktığı birçok önemli eserin zaman içinde tahrip edildiğini ve yıkıldığını vurgulayarak, "Bu eserler günümüzde de iç savaş nedeniyle tahrip oldu ve oluyor" dedi.

Rakka ile Halep arasında yer alan Petra'da, Nebatian Krallığına ait yapılar bulunduğunu anlatan Eravşar, şunları kaydetti:

"Burada daha çok cami, medrese ve türbe var. Fakat Suriye'deki eserlerin içinde en önemlisi Halep Ulu Camisi'nin minaresidir. Bu caminin minaresi Sultan Melikşah'ın kardeşi Tutuş tarafından, Melikşah adına yaptırılmıştır. Bu minarede bulunan ve büyük harflerle yazılan kitabede Melikşah'ın adı geçiyor. Mimarisi itibarıyla Arap-Emevi özellikleri taşısa da karakteristik olarak Selçuklu döneminin özelliklerini yansıtması ve devam edegelen kültürün bir parçası olarak yorumlanabilir. Bizim için önemli olan bu minarenin kitabesiydi. Kitabe gövde üzerinde birinci bölümün altında çok rahatlıkla okunabilecek bir yerde bulunuyordu. Bu minare ne yazık ki günümüzde mevcut değil."

Eravşar, minarenin, şerefesinden kendilerine ateş edildiği gerekçesiyle Esed askerleri tarafından yıkıldığını dile getirerek, "Ancak gerekçenin daha farklı olduğunu düşünüyorum. Kitabede ismi okunan Melikşah'ın varlığının bir anlamda kaldırılması gündeme gelmiş olsa gerek..." diye konuştu.

Benzeri bir davranışı Şam'da daha önce de Hafız Esed döneminde gördüklerine dikkati çeken Eravşar, Barada Irmağı yakınlarındaki, ellerinde planı ve fotoğrafları bulunan Saffet el-Mülk'e ait türbenin Beşşar Esed'in babası tarafından yıkılarak yok edildiğini bildirdi. 

- Tarihi eserler yerinden sökülüp satılıyor

Diğer yapıların akıbetiyle ilgili de endişeye kapıldığını aktaran Eravşar, bu eserler arasında Dicle Nehri üzerindeki köprünün sanat tarihinde çok önemli bir yere sahip olduğunu belirtti.

"Tigris" olarak da bilinen köprünün sadece bir kenarı ve iki ayağının günümüze kadar ulaşabildiğine değinen Eravşar, bu ayaklarda mimarlık tarihi açısından son derece önemli rölyefler bulunduğunu, sökülüp satılmaya başlanan rölyeflerde dönemin İslam dünyasında önemli bir konu olan burçların işlendiğini anlattı.

- "Savaş bahane edilerek Selçuklu ve Osmanlı eserleri yok ediliyor"

Eravşar, Halep Ulu Cami'nin minaresinin yıkılışını gördüğünde de adeta "şok" olduğunu vurgulayarak, Esed askerlerince yıkılmasının oradaki Selçuklu varlıklarının ortadan kaldırılması olarak değerlendirilebileceğini dile getirdi.

"Suriye'de Selçuklu ve Türk rahatsızlığı var. Savaş bahane edilerek Selçuklu ve Osmanlı eserleri yok ediliyor" diyen Eravşar, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Hangi eserler var bunları biliyoruz ama akıbetleri konusunda çok üzüntü verici noktadayız. Durumlarının kötü olduğuna dair haberler alıyoruz. Irak'ta da maalesef aynı durum geçerli. Kerkük ve çevresinde birçok tarihi eserin tahrip edildiğini biliyoruz. Bunların kasıtlı olarak yapıldığını düşünüyorum. Adına ister DAEŞ, ister Esed deyin, oradaki kültür varlıkları barbarca ve vandalizm mantığıyla ortadan kaldırılıyor.

Bu eserlerin orada olması birilerini rahatsız ediyor. Bundan dolayı da yok etme ihtiyacı hissediyorlar. Buna sadece Türkiye'nin değil dünyanın da 'dur' demesi lazım. Selçuklu eserleri dünya kültür mirasının parçasıdır. Bunlar bütün dünyanın ortak değerleridir. Halep'deki en güzel Selçuklu eserleri arasında yer alan bir minare, bir kişinin ihtirasları uğruna temeline dinamit konularak yerle bir edilebiliyor. Toplum olarak bizim bu eserlerin farkına varmamız ve bu yönde kamuoyu oluşturmamız gerekiyor."


Kaynak:

Google News Takip Et
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? ’te KONHABER'e abone olun.
Google News Takip Et
Son dakika gelişmelerden anında haberdar olmak için WhatsApp haber kanalımıza katılın.

Yasal Uyarı:

Yayınlanan haberler, köşe yazıları, fotoğraflar, yazı dizileri ve her türlü eserin tüm hakları Mirajans Medya İletişim Reklam Haber ve Prodüksiyon A.Ş.’ye aittir. Kaynak gösterilerek bile olsa eserin bütünü veya bir kısmı özel izin alınmadan kullanılamaz.

Bu İçeriğe Emoji İle Tepki Ver!

  • 0
  • 0
  • 0
  • 0
  • 0
  • 0
  • 0
  • 0
  • Begendim
  • Kalp
  • Begenmedim
  • Gülen Surat
  • Kalpli Göz
  • Kızgın
  • Şokta
  • Üzgün

Yorumlar (0)

Önemli Not: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir. Yazılan yorumlardan konhaber.com hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
X
Yorum Yazma Sözleşmesi
“Sayfamızın takipçileri suç teşkil edecek, yasal olarak takip gerektirecek,hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, ahlaka aykırı, müstehcen, toplumca genel olarak kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir yorumu bu web sitesinin hiçbir sayfasında paylaşamazlar. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk yorumu gönderen takipçiye aittir. KONHABER yapılan yorumlar arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Konhaber başta yukarıda sayılan hususlar olmaz üzere kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen yorum yapan takipçilerine ait ip bilgilerini ve yapmış olduğu yorumları paylaşabileceğini beyan eder ”
Türkçe العربية English