Siber güvenlikte "yerli ve milli" vurgusu

Siber güvenliğe ilişkin AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Özbilgin, siber tehditlerin artık bir iki kişinin yaptığı tehditler olmaktan çıktığını, siber saldırıların bir savaş türüne dönüştüğünü söyledi.

Türkiye'nin bu tehditlere yönelik güçlü olması gerektiğinin altını çizen Özbilgin, "Ülkelerin kendine ait yerli ve milli siber güvenlik ürününün sayısının artması lazım. Bugün Türkiye'de bu oran çok düşük, yerli ve milli ürünlerimizin sayısını artırmamız lazım. Genelde ülkeler ABD ve İsrail menşeli ürünler kullanıyor ama yerli ve milli ürünlerin artırılması üzerine çalışmalar çok yoğun devam ediyor." diye konuştu.

Özbilgin, siber güvenlik sistemlerinin yerli olmadığı sürece yüzde 100 güvenli olamayacağını belirterek, Pardus gibi millileştirilmiş işletim sistemlerinin enerji altyapıları gibi kritik alanlarda kullanılmasının siber zararların önüne geçeceğini ifade etti.

- Seçim öncesi siber saldırılara karşı çalışma uyarısı

Özbilgin, bilişim alanında Türkiye'nin birçok yerli projeye imza atmaya başladığına dikkati çekerek, şunları kaydetti:

"Bu projelerin bir an evvel somutlaşması lazım. Başlayıp da bitmeyen projeler olunca umutsuzluk yaşanıyor. İnanıyorum ki yakın zamanda çok önemli, milli çözümler olacak, bunlardan birisi Pardus, milli işletim sistemi. Öte yandan milli veri tabanı konusu var. Bunlar konuşuldu, konuşulmayı geçti, bunların iş analizi, iş planları başladı. Yakın zamanda bu projeler hayata geçince uçtan uca yerli ve milli çözümlerin olduğu kurumlarımız olacak."

Kurumsal bilgi güvenliği farkındalığının da arttırılması gerektiğinin altını çizen Özbilgin, bu konuda çözümler üretilmesi gerektiğini dile getirdi.

Seçim sürecinde artan siber saldırılara da değinen Özbilgin, şöyle konuştu:

"Şu anda seçim sistemiyle ilgili tüm koruma ve risk yönetimi konularıyla ilgilenen birçok kurum var. Bu kurumlar gece gündüz çalışmalarına başladı bile. Biz bunları her zaman yönetmeliyiz çünkü avcı 10 yol biliyorsa ayı 11 yol bilir. Kamu kurumlarındaki bilgi teknolojileri yöneticilerimizin farkındalığı çok yüksek ama biz biraz musibet temelli siber güvenlik yaşıyoruz. Bir musibet olmadan çözüm üretmiyoruz. Seçim zamanı geldiğinde bilgi teknolojilerine dönüp ne yapıyorsunuz demeleri gerekir. 'Niye bizim web sayfası hacklendi' demeden önce bilgi teknolojileri yöneticileriyle bir araya gelip stratejik kararlar alırken onlarla bir arada olmaları gerekir. Musibet gerçekleşmeden olayları çözmek için çalışmamız lazım."

Kaynak: