RİZE (AA) - ÇAYKUR Genel Müdürü İmdat Sütlüoğlu, "Özel sektörün çöl toprağının suya susamışlığı kadar çaya ihtiyacı var. Stoklarda çay yok. Vatandaş ucuza çay vermesin." dedi.
Sütlüoğlu, ÇAYKUR Brifing Salonu'nda yaptığı basın açıklamasında, 2017 yaş çay kampanyasının 3 Mayıs'ta açıldığını, ilk yaş çayın 10 Mayıs'ta alındığını belirterek, kısa sürede tam kapasite çalışmaya başladıklarını söyledi.
Günlük işleme kapasitesine ulaşılan 20 Mayıs'ta randevulu sisteme geçtiklerini ifade eden Sütlüoğlu, birinci sürgünde bugüne kadar 71 bin ton yaş çay aldıklarını dile getirdi.
Sütlüoğlu, üreticilerin çaylığa erken girerek taze çay topladığına işaret ederek, "Bu güzel bir gelişmedir. Özel sektör ise 50 bin ton seviyesinde çay almıştır. ÇAYKUR ve özel sektör olarak bölgede toplamda 120 bin tonun üzerinde çay aldık. Beyaz çayda ise sade 21,5 kilo alabildik. Kapasitemiz 8 bin 700 tondur." diye konuştu.
Pazar ilçesinde yapılan Taşlıdere fabrikasının henüz devreye alınmadığını kaydeden Sütlüoğlu, sürgün bitmeden deneme üretimine başlayacaklarını, bu fabrikanın devreye girmesi ile 9 bin 100 ton seviyelerine çıkacaklarını belirtti.
Sütlüoğlu, elektrik kesintileri nedeniyle üretimde günlük 400 ton kapasite kaybı yaşadıklarını ifade ederek, "Bazı fabrikalarımız organik üretime tahsis edilmiştir. Bu nedenle organik olmayan çayları alamıyoruz. Yaklaşık 350 bin ton organik üretim yapılırken tahsis edilen kapasite 700 bin tondur. Organik çay yüksek kesimde olduğu için kapasite artırımı önümüzdeki günlerde olacaktır. Her iki olayı değerlendirdiğimizde günlük 700 ton kapasite kaybı yaşıyoruz. Günlük 8 bin ton kapasite kullanıyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Birinci sürgünde kotayı dönüme 400 kilogram olarak belirlediklerini hatırlatan Sütlüoğlu, "Bu yüksek bir orandır. Biz bir iki sene tabiat şartları nedeniyle 400 kilonun bir miktar üzerine çıkarmıştık. Bunları emsal tutmamak gerekir. Geçmiş yıllara bakarsak hiçbir zaman 400 kiloya çıkmamıştır. Bu kotalar vatandaşın mağdur olmaması için yüksek tutuluyor." ifadesini kullandı.
- "Vatandaş ucuza çay vermesin"
Sütlüoğlu, vatandaşlara acele etmemeleri çağrısında bulunarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Çaylar çok taze. Çayın kartlaşma tehlikesi yok. Özel sektörün çöl toprağının suya susamışlığı kadar çaya ihtiyacı var. Stoklarda çay yok. Vatandaş ucuza çay vermesin. Vatandaş ucuza çayını vermezse fiyatını yukarı çekmek zorundadır. Biz özel sektöre çağrı yapıyoruz. Taban fiyatın altında çay almasın. Vatandaşı mağdur ederek birilerine para kazandırmasınlar. Vatandaşı bir kar ortağı görün ama maalesef bazı özel sektör firmaları vatandaş sıkıştığı zaman, çay izdihama girdiği zaman fiyatları aşağı çekiyor. Bu ahlaki değil. Bunun çözümü vatandaş çay vermesin. Ucuza alamayacak, daha pahalı alacaktır. Biz taahhüt ettiğimiz kotayı sonuna kadar alacağız."
Ramazan ayı nedeniyle acelecilik olduğunun altını çizen Sütlüoğlu, "Acele etmezse çay ucuza gitmez. Ramazana kadar çayın hepsini almak mümkün değil. On günde bir sürgünlük çayı almamız için 30 bin ton kapasitemiz olması lazım. Böyle bir şey mümkün değil. Vatandaşın çay alımına göre biz de kendimizi programlıyoruz. Bir sürgün dönemi bir aylık periyottur. Çay alımında karmaşaya son veren randevulu sistem uygulamamız var. Dört defa üretici alım yerine geliyor. Kontenjanın düşmesi, çıkması üreticiyi etkilemiyor. Acelecilikten vazgeçelim." diye konuştu.
Sütlüoğlu, çözümün çay kanununun çıkmasında olduğunu belirterek, bu yönde çalışmaların devam ettiğini söyledi.
Çayın taban fiyatı temaslarını yaptıklarına dikkati çeken Sütlüoğlu, "Çalışmaları yaptık. Burada ölçü enflasyondur. Bu sene enflasyon 11,87'dir. Bu seviyenin altında kalacağını düşünmüyorum. Bu hükümetin takdiridir. Buna göre hesap yapılarak herkes çalışıyor." dedi.
- Bin 500 işçi alım çalışmaları
Sütlüoğlu, ÇAYKUR olarak bin 500 yeni işçi alımı sürecinin devam ettiğini kaydederek, "Bu alımı kısa sürede bitirmiş olacaktık. Yönetmelikteki değişiklik için alımları öteledik. Yörede ikamet şartını koyamıyorduk. Şikayet üzerine mahkeme Türkiye'nin her yerinden müracaat edilebileceği şartını getirmişti. Dışarıdan gelen insanların 3-4 ay için gelip verimli olması mümkün değildi." diye konuştu.
Kura sürecinin belli olduğunu, 30 Mayıs'ta Rize'de kuraların çekileceğini dile getiren Sütlüoğlu, 28 bin 453 müracaat yapıldığını, bunun 19 bin 703'ünün Rize'den olduğunu söyledi.
Alımların adalet zemininde yapılacağını vurgulayan Sütlüoğlu, "Hiç kimseye haksızlık yapılmayacak. Noter huzurunda herkes izleyebilecek. Kim bu kuradan çıkarsa o işe girecek. Hiç kimseye torpil yapılmayacak. Ben dahil hiç kimsenin bu imkanı olmayacak. Kimse torpil falan aramasın. Her müracaat edenin girmesini isteriz ama böyle bir imkan yok." ifadesini kullandı.
Sütlüoğlu, ürünün kaliteli olması için üreticilerin dikkatli davranması gerektiğine de dikkati çekerek, "Çayı dışarıdan gelen kişilere toplatıyoruz. Alacağımız paranın da yarıdan fazlasını dışarı gönderiyoruz. Aile toplansın, birlikte çay toplasın. Bir günde bir kilo tomurcuk çay 500 lira. On günde 5 bin lira. Üretici toplamıyor. İşçi bulduğu gün üretici çayını topluyor. Çayını satamayınca iyi niyetli olmayan özel sektöre satmak zorunda kalıyorlar." diye konuştu.
Organik çay çalışmalarının desteğe ihtiyacı olduğunu belirten Sütlüoğlu, dünya pazarında pestisit oranlarının aşağı çekilmesi için bir çalışma olduğun kaydetti.
Özellikle çocukların içtiği çaylarda pestisit olmaması gerektiğini ifade eden Sütlüoğlu, "Pestisit sağlık sorunlarını ortaya çıkarıyor. Yapılan çalışmalar sonucunda organik gübreye geçişin kararını aldık. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının kararı bahçelerin organiğe geçişi için var. Yoğun bir uygulama alanında organik gübre denemesi yaptık. Bundan sonraki süreci yaşayacağız." değerlendirmesinde bulundu.
Kaynak:
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.
