Otobüste üzerine dökülen kaynar suya 23 bin lira tazminat

Almanya'da yaşayan H.U.B, yıllık iznini geçirmek için geldiği Türkiye'de bir şehirlerarası otobüs firmasıyla 2011'de İzmir'den Ankara'ya yolculuk yaptığı sırada araçtaki su kaynatma makinesinin devrilmesi sonucu kalça ve bel bölgesinde yanık oluştuğunu belirterek, söz konusu şirket hakkında İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesine 8 bin lira maddi ve 20 bin lira manevi tazminat davası açtı. 

Olayın Eskişehir'in Sivrihisar ilçesi yakınlarında meydana geldiğini belirten H.U.B, avukatı aracılığıyla verdiği dilekçesinde, ilk müdahalenin Sivrihisar Devlet Hastanesi'nde gerçekleştirildiğini, ardından İzmir'de de bir süre tedavi gördüğünü aktardı. 

Vücudunda ikinci derece yanık oluştuğu yönünde teşhis konulduğunu ifade eden H.U.B, Almanya'da da tedavi gördüğünü, 8 hafta iş görmezlik raporu aldığını, otobüs firması tedavi giderlerini karşılamayınca hukuki süreç başlatmak zorunda kaldığını kaydetti. 

İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi, yargılama sonucunda mağdur yolcunun kazada hiçbir kusurunun bulunmadığını, otobüs firmasının ise tam kusurlu olduğuna kanaat getirerek, H.U.B'ye 6 bin 300'ü maddi, 17 bin lirası manevi olmak üzere 23 bin 300 lira ödenmesine karar verdi.

Tazminat miktarının belirlenmesinde hangi somut durumlara dikkat edildiğini açıklayan mahkemenin kararında şu ifadeler yer aldı:

"Özellikle, davalının geliri yüksek ticari şirket olması, davacının tatil amaçlı seyahatini bu yaralanma nedeniyle gerçekleştirememiş olması, davalının tam kusurlu olması ve davacıda meydana gelen yaralanmanın niteliği ve etkilere dikkate alınarak 17 bin lira manevi tazminata hükmetmenin, dosya kapsamına, adalet, hak ve menfaat dengesine uygun olduğu kanaatine varılmıştır." 

- "Bu tür olaylarda firma ve çalışanları sorumlu"

H.U.B'nin avukatı Seda Ballıkaya, AA muhabirine yaptığı açıklamada, mahkemenin verdiği kararı memnuniyetle karşıladıklarını söyledi.

Müvekkilinin yasal faizle yaklaşık 45 bin lira alacağını dile getiren Ballıkaya, yolculuk sırasında oluşacak kazalardan taşıyıcı firmanın sorumlu olmadığı yönündeki düşüncenin hukuki olmadığını ifade etti.

 Benzer olaylarla zaman zaman karşılaştıklarını dile getiren Ballıkaya, şöyle konuştu:

"Bu tür olaylarda firma ile çalışanlarının yasal ve idari yönden sorumlulukları olduğunu unutmamak gerekiyor. Vatandaş, böyle bir olayla karşılaştığında yasal olarak haklarını aramalı ki hem keyfi muameleler hem de mağduriyetler yaşanmasın. İnsan canı kıymetli. İnsana hizmet eden her sektörün azami seviyede özen göstermesi gerekiyor, zaten yasalar da bunu emrediyor. Kararın diğer mağdurlara emsal olduğunu düşünüyorum."

Kaynak: