İSTANBUL (AA) - Ortaköy'deki eğlence merkezi Reina'da geçen yılbaşı gecesi düzenlenen ve 39 kişinin hayatını kaybettiği terör saldırısına ilişkin aralarında saldırıyı gerçekleştiren Abdulkadir Masharipov'un da bulunduğu 51'i tutuklu 57 sanığın yargılandığı davanın ikinci duruşması tamamlandı.
İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi karşısındaki salonda görülen davanın bugünkü duruşmasında, tutuklu sanıklar Yasser Mohammed Salem Radown, Salimi Adisu, Abuliezi Abuduhamiti, Abdülkerimu Maimailtiabudulla, Douvlet Mehmet Ali, İslam Magomedov, Şemsettin Dursun, Muhammed Fatih Ebulhasan, savunma yaptı.
Sanıklardan Muhammed Fatih Ebulhasan, Uygur Türklerinden olduğunu belirterek, Türkiye'ye kaçak yollarla Çin, Vietnam, Kamboçya, Tayland ve Malezya üzerinden 2012'de geldiğini anlattı.
Türkiye'de bir süre yaşadıktan sonra geride bıraktığı eşi ve iki kızını almak için yollar aramaya başladığını dile getiren Ebulhasan, Türkiye'de tanıştığı bir kişinin Pakistan üzerinden eşi ve çocuğunu alabileceklerini söylediğini aktardı.
Ebulhasan, bu nedenle söz konusu kişiyle yine kaçak yollarla Pakistan'a gitmek üzere yola çıktıklarını savunarak, "Pakistan diye gittik ama Afganistan'ın Veziristan bölgesine ulaştık, bunun farkına sonra vardık. Burada yaklaşık bir ay kaldıktan sonra çocuğumu alamayacağımı anlayınca geri döndüm. İddianamede Veziristan'a silahlı eğitim almak için gittiğim yazılıyor. Benim orada bulunmamın tek sebebi, iki kızımı ve eşimi yanıma almaktı." diye konuştu.
Sanık Ebulhasan, ailesini almasının imkansız olduğunu anladıktan sonra eşinin kendisine "evlenebilirsin, orada yalnız kalma" dediğini iddia ederek, 2014 yılında Türkiye'de evlendiğini söyledi.
Veziristan'da davanın bir numaralı sanığı Reina saldırısını gerçekleştiren Abdülkadir Masharipov'u görüp görmediğinin sorulması üzerine sanık Ebulhasan, "Orada kaçakçıların evinde kaldım, çeşitli insanlar gelip gidiyordu. Türkiye'ye döndükten sonra 'Telegram' programından biri Abdulkadir olduğunu söyleyip 'ben sizi Veziristan'da gördüm' diyerek kendini tanıttı." dedi.
- "Masharipov beni DEAŞ'a davet etti"
Sanık Ebulhasan, Abdulkadir Masharipov'un yine 2016 yılının bir veya ikinci ayında Telegram'dan kendisine ulaştığını anlatarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Dini konularda biraz görüştük. Görüşlerimiz zıttı. Önce güzel güzel konuştuk, sonra beni DEAŞ'a davet etti. Ben kabul etmedim, kendisini tersledim, teklifini kabul etmedim. Konuşmanın sonunda beni 'mürted', 'milliyetçi' olarak suçladı, kötüledi. Ben de kendisini 'harici' olmakla suçladım. Konuşmalarımız biraz sertleşince ben de korktum. Abdulkadir'le kaç kere Telegram'la görüştüğümü hatırlamıyorum. Telefonda kafasında DEAŞ işareti olan bir bebek fotoğrafı gönderdi. 'Bu bir tehdit işareti olabilir' diye korktum ve programı sildim."
İsminin Muhammed Fatih Ebulhasan olduğunu, polislerin ise isminin uzun olduğunu gerekçe göstererek Muhammed Ebulhasan olarak tutanaklara yazdığını öne süren sanık Ebulhasan, iddianamede kod isminin "Muhammed Fatih" olarak geçtiğini ifade etti.
Daha sonra, duruşma salonunda hazır bulunan sanık Abdülkadir Masharipov ayağa kaldırılarak Veziristan'da gördüğü kişinin bu olup olmadığı soruldu. Masharipov, "Veziristan'daki adama benziyor ama 'yüzde yüz odur' diyemem. Bir kere gördüm sadece, o yüzden emin değilim." diye konuştu.
Ebulhasan'ın savunmasını tamamlamasının ardından, mahkeme heyeti duruşmayı yarına erteledi.
Kaynak:
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.
