İşte Ömer Ünal’ın basın toplantısından öne çıkanlar:
"Şubat ayı, anlamı büyük önemli bir ay... 25 Şubat 2009’da rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu Hakk'a yürüdü. 26 Şubat, Kurucu Genel Başkanımız, liderimiz, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın doğum günü... Yine 27 Şubatta Milli Görüş Lideri, Refahyol Hükümeti’nin Başbakanı, Prof. Dr. Sayın Necmettin Erbakan Hocamız rahmetli oldu. 28 Şubat 1997 tarihi de herkesin malumu...
Bu önemli günlerin olduğu süreçte Türkiye, referanduma doğru gidiyor. 18 maddelik anayasa değişiklik paketi, TBMM sürecinin ardından Cumhurbaşkanımız tarafından onaylandı ve böylece referandum süreci de başlamış oldu.
16 Nisan ile birlikte Türkiye, 150 yıllık yönetim değişikliğini yaşayacak. 1982 Anayasası, bir dikta anayasasıdır. Bu vesayet aracı, dönem dönem kullanılageldi. 28 Şubat da bunun en büyük göstergesidir. Dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel tarafından halkın seçtiği ve milli iradenin temsilcisi olan Refahyol Hükümeti’nin Başbakanı görevden alınıp çok daha az oyla seçilen bir kişiye hükümeti kurma yetkisi verildi. Bu nedenle sorumsuz olarak görev yapılan bu sistemi değiştirme amacındayız.
Bir direksiyonda iki şoför olmaz!
2002 öncesinde gerek Cumhurbaşkanı gerekse de Başbakan’ın farklı iradesi zaman zaman küçük büyük krizlere neden oldu. Yine 2001’de Türkiye, tarihinin en büyük siyasi krizlerinden birini yaşadı. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ile yine aynı dünya görüşüne sahip olan Başbakan Bülent Ecevit, maalesef kavgaya tutuştu ve kaybeden ülkemiz, milletimiz oldu. Dolayısıyla bir gemide iki kaptan olmaz veya bir direksiyonda iki şoför olmaz.
16 Nisan’dan sonra inşallah millet yetkiyi Cumhurbaşkanı’na verecek. Meclis yapısı ve vekil sayısı değiştiriliyor. 18 madde içerisinde en önemli değişikliklerden biri de milletvekili seçilme yaşının 18’e inmesidir. Gençlere önem veren ve onları hayata hazırlayan parti olduğumuz için bu değişiklikte de gençleri es geçemezdik. Cumhuriyet Halk Partisi, gençlere güvenmediği için bu değişikliğe karşı çıkıyor. Ama biz, İstanbul’u fetheden 21 yaşındaki Fatih Sultan Mehmed’in torunlarıyız. Dolayısıyla, 18 yaşında seçme gibi bir iradeyi ortaya koyabilen gençlerimiz, seçilme hakkına da sahip olmalı diye düşünüyoruz.
Suriye’de PYD ve DAEŞ terör örgütleri ile mücadelemiz devam ediyor. Yine PKK ve FETÖ ile de yurt içinde ve yurt içinde mücadelemiz sürüyor. Haçlı zihniyetiyle ülkemizde faaliyet gösteren tüm terör örgütleriyle sonuna kadar mücadele edeceğiz. Gerek Kandil, gerekse de Pensilvanya, bu süreçte de “Hayır” kampanyasında birleşmiş durumda. CHP ve onun tabanındaki vatandaşlarımıza sesleniyorum; bu terör örgütlerinin “Hayır” dediği bir süreçte ülke olarak bu değişikliğe "destek olun" diyorum ve sandıktan güçlü bir “Evet” çıkması gerektiğini düşüyorum.
Kaynak:
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.