Toplantı marjında farklı konularda oturumlar düzenlendiğini hatırlatan Çavuşoğlu, özellikle terörle mücadele konusunda düzenlenen oturumun önemine dikkat çekti.
Çavuşoğlu, "NATO'dan beklentilerimizi ve müttefiklerimizden beklentileri, bugüne kadar yapılan yanlışlar ışığında net bir şekilde vurguladık." diye konuştu.
"YPG konusunda hassasiyetimizi dile getirdik"
ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson'la dün akşamki görüşmesinin ardından bu sabah beraberlerindeki heyetlerle resmi görüşme gerçekleştirdiklerini dile getiren Çavuşoğlu, "Bu görüşmede de yine YPG konusunda hassasiyetimizi ve Başkan Trump'ın Cumhurbaşkanımıza verdiği sözün tutulmasını vurguladık." ifadelerini kullandı.
Çavuşoğlu, Tillerson'la görüşmesinde ayrıca bugün ABD Başkanı Donald Trump'ın açıklamayı planladığı Kudüs kararını da ele aldıklarına dikkati çekerek, "Kararın ne kadar yanlış bir karar olduğunu, geri dönülmez sonuçların olabileceğini ve bölgeye istikrar, barış getirmeyeceğini, tam tersi kaosa yol açabileceğini bir kere daha vurguladık." diye konuştu.
ABD-Türkiye arasındaki vize serbestisi konusunda ortak çalışma grubu oluşturulmasında hemfikir olduklarını hatırlatan Çavuşoğlu, "Bunun hayata geçirilmesiyle birlikte vize konusunda normale, eski günlere dönme konusunda Amerika'nın bir iradesi olduğunu gördük. Biz zaten başından beri karşıydık. Biz, ABD'nin attığı adımlara karşılık verdik." değerlendirmesinde bulundu.
"Hiç kimsenin destek vermediği böyle bir adım"
Bir soru üzerine ABD'nin büyükelçiliğini Kudüs'e taşıma girişimine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Çavuşoğlu, dün akşam Tillerson ile görüştüğünü hatırlatarak, "Kendisi dün akşam da söyledi. Sadece Müslüman dünyasından değil, tüm dünyadan ve AB üyesi ülkelerin dışişleri bakanlarından da aynı tepkinin geldiğini söyledi." dedi.
Tillerson'ın gelen tepkilerin farkında olduğunu ve bu tepkileri de Başkan Donald Trump'a ulaştıracağını söylediğini aktaran Çavuşoğlu, şöyle konuştu:
"Sadece İslam dünyasından değil, Hristiyan dünyasından da ciddi tepkiler var. Öyle görülüyor ki Museviler de bu konuda ciddi bir şekilde bölünmüş. İsrail'de de keza bu bölünmüşlüğü görüyoruz. İsrail'den böyle 'illa olsun' diye bir ısrarın da olmadığı da Amerikalılar tarafından bizlere söyleniyor. Yani hiç kimsenin destek vermediği böyle bir adımı herkesin sorduğu gibi biz de soracağız: Neden ve neden şimdi? Bu, anlamlı bir sorudur ve bunun yaratacağı kaosun farkında olmaları gerektiğini tekrar hatırlattık."
"Farklı ideolojilerini burada yansıtmaya çalışan kişiler olabilir"
Çavuşoğlu, NATO tatbikatındaki skandallar ilgili olarak da, konuyu dün Norveç Dışişleri Bakanı Ine Marie Eriksen Soreide ile görüştüğünü ifade etti. Soreide'nin soruşturmanın hangi aşamada olduğunu anlattığını ve bir hafta veya 10 gün içinde soruşturmanın sonuçlanabileceğini söylediğini kaydeden Çavuşoğlu, şöyle devam etti:
"Burada özellikle Genel Sekreter ve yönetiminin ve Norveç yönetiminin samimi gayret gösterdiğini söylemek isterim, hakkını teslim etmek gerekiyor. Zaten onların bilgisi olsaydı buna müsaade etmezlerdi. Fakat burada da görüyoruz ki farklı ideolojilerini burada yansıtmaya çalışan kişiler olabilir. Sadece bize yönelik değil, bu Trump'a yönelik, Merkel'e yönelik, hatta başka siyasileri yönelik de olabileceğini bu vesileyle herkes görmüş oldu. Önemli olan bir daha böyle bir şeyin, sadece bize yönelik değil, NATO içinde böyle bir olayın tekrar etmemesi için gerekli tedbirlerin alınmasıdır. Bunun için çaba sarf ediliyor şu anda."
"NATO-AB iş birliğini biz destekleriz"
Çavuşoğlu, NATO-AB iş birliğine ilişkin olarak da Türkiye'nin tutumunun çok net olduğunu belirterek, "NATO-AB iş birliğini biz destekleriz. Burada atılacak adımlar, tamamlayıcı nitelikte olmalıdır." diye konuştu.
AB'nin NATO'yla ilgili meselelerinde AB üyesi olmayan NATO müttefiklerini de işin içine katılması gerektiğini kaydeden Çavuşoğlu, "Diyalog karşılıklı olmalıdır. Önemli kararlar verilirken mutlaka bu istişarelerin yapılması gerekiyor. Türkiye, bugüne kadar AB'nin güvenliğine de önemli katkı sağlamıştır. Bugün ama AB karar mekanizmasına Türkiye'yi pek dahil etmek istememiştir." ifadesini kullandı.
ABD'nin bu konudaki mektubuna Türkiye'nin eş sunucu olduğunu hatırlatan Çavuşoğlu, "Bundan sonraki süreçte bu diyaloğun daha iyi olacağına inanmak istiyoruz. NATO Genel Sekreteri de bu konuda zaten çok hassas." dedi.
"NATO'nun Ege Denizi'nde gemi bulundurmasına gerek yok"
Dışişleri Bakanı, Ege Denizi'ndeki sığınmacı geçişine karşı NATO varlığına ilişkin bu yaz yapılacak NATO Zirvesi öncesi bir karar alınabileceğini vurgulayarak, daha önce dışişleri ve savunma bakanları düzeyinde bu yönde bir karar alındığını ifade etti.
Sığınmacı geçişlerinde ciddi bir düşüş olduğuna dikkat çeken Çavuşoğlu, "Gerekli tedbirler alındı, hatta üçüncü ve dördüncü bölgede NATO'nun herhangi gemisi yok. Burada aşağı yukarı sıfıra düşmüş durumda. Bize göre artık NATO'nun burada gemi bulundurmasına gerek yok. Bu fikir NATO tarafından da benimseniyor. Ama zamanlamasının birlikte belirlenmesi gerekiyor. Bunun üzerinde çalışıyoruz." değerlendirmesini yaptı.
Kaynak:
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.
