Platform Sözcüsü Mustafa Limoncu, Kayalı Park'ta yaptığı açıklamada, zulmün olduğu yerde taraf olmayı tercih ettiklerini söyledi.
Limoncu, Avrupa Birliği ülkelerindeki hadiselerin, 16 Nisan'ın yalnızca bir referandum ya da anayasa değişikliği olmadığının göstergesi olduğunu aktardı.
Anayasa değişikliğinin Türkiye'nin güçlenmesini istemeyenleri rahatsız edeceğini dile getiren Limoncu, "Halk oylamasına sunulan 18 maddelik değişikliğin yeniden büyük Türkiye hedefine bizi yaklaştıracağı ve sistemimizi daha da güçlendireceğine inancımız tamdır." dedi.
Limoncu, platform mensubu olarak hükümet sistemi değişikliğiyle, demokratik sistemin kesintiye uğramasına sebep olan vesayetçi yapıların ortadan kalkacağını vurgulayarak, "Halk oylamasına sunulan anayasa değişikliği, özellikle yürütme alanında kapsamlı değişiklikler öneriyor. Yasamanın, reforme edilmesi gereken temsil, denetim ve kanun müzakere etme yetkileriyle ilgili olarak önemli değişiklikler sunmaktadır." diye konuştu.
Başbakan ve bakanlar kuruluna verilen yetkilerin bu kez cumhurbaşkanı ve kabinesine verileceğini dile getiren Limoncu, bunun anayasanın ruhu ve demokratik teamüller açısından hiçbir sıkıntı oluşturmayacağını belirtti.
Limoncu, yeni sistemde cumhurbaşkanına hesap verme ve siyasi sonuçlara katlanma yetkisi verildiğine dikkati çekerek, "Milletimizin çoğunlukla seçtiği cumhurbaşkanına ve başbakanına güveneceğiz. Üstelik anayasa kitapçıkları fırlatılmadan, krizler yaşanmadan, borsa düşmeden ve faizler fırlamadan. Vesayet odakları cumhurbaşkanlığı sistemini Sayın Erdoğan'la özdeşleştiriyor. Oysa sistem Sayın Erdoğan'dan sonra da Türkiye'nin istikrarına ve geleceğine hizmet edecektir." değerlendirmesinde bulundu.
Yasama ve yürütmenin kesin olarak ayrılmasının ileri demokrasi örneği olduğunun altını çizen Limoncu, şunları kaydetti:
"Yeni sistem yasamanın işlerliği ve denetim mekanizmasının sağlam bir sac ayağına oturması açısından da çok önemlidir. Vekiller sadece yasama işine yoğunlaşacak. Bu da meclisin yürütme üzerindeki denetim ve etkisini azaltacaktır. Yine vesayet odaklarının yeni düzenleme ile seçilme yaşının 18 olarak düzenlemesine ilişkin itirazlarını anlamak mümkün değildir. Gençlerimiz olmadan ve sorumluluk almadıkları sürece hiçbir yönetim anlayışının, hukuki düzenlemenin kalıcılık kazanması mümkün değildir. Yeni anayasa ve başkanlık sistemi inşa ve dönüşüm ihtiyacının ötesinde milletin beka meselesidir."
Kaynak:
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.
