Son Dakika Haberler

Bu haberi daha sonra okumak için kaydedebilir ve sağ üst köşedeki butona basarak haberi okuyabilirsiniz!

Milli Eğitim Bakanı Avcı, Editör Masası'nda

-Bakan Avcı:(3) "Üniversiteye giriş sistemine ilişkin "Bilişim teknolojisindeki gelişmeler nedeniyle 3 sene sonra 5 sene sonra, biz hem sınıf içi etkinliklerimizi hem bütün bir lise boyunca çocuklarımızın performanslarının ölçümlerini çok daha yakından, bireysel özelliklerini göz ardı etmeyecek kadar derinlemesine takip edilebilir duruma geleceğiz. O zaman belki bugün bildiğimiz anlamda bir sınava ihtiyaç olmayabilir" "Biz de Milli Eğitim Bakanlığı olarak, nasıl başka bakanlıklar gelişen tekno

Anadolu Ajansı haberine göre;
ANKARA (AA) - Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, üniversiteye giriş sistemine ilişkin "Bilişim teknolojisindeki gelişmeler nedeniyle 3 sene sonra 5 sene sonra, biz hem sınıf içi etkinliklerimizi hem bütün bir lise boyunca çocuklarımızın performanslarının ölçümlerini çok daha yakından, bireysel özelliklerini göz ardı etmeyecek kadar derinlemesine takip edilebilir duruma geleceğiz. O zaman belki bugün bildiğimiz anlamda bir sınava ihtiyaç olmayabilir" dedi. 

AA Editör Masası'na konuk olan Bakan Avcı, AA Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Kemal Öztürk ile editörler, bölge müdürleri ve dünyanın çeşitli merkezlerindeki muhabirlerin eğitim gündemine ilişkin sorularını yanıtladı. 

Avcı, "Üniversiteler de dahil olmak üzere milli eğitim sistemi neden sürekli tartışma konusu, niye sürekli eleştiriliyor, niye sürekli sistem, yöntem, model değiştiriyoruz?" şeklindeki soru üzerine Avcı, milli sporlarımızdan birinin "Biz adam olmayız" şeklindeki muhabbet olduğunu, buna yeni bir ulusal spor daha eklendiğini, bunun da "Eğitim yaz-boz tahtasına döndü" şeklindeki klişenin eklendiğini söyledi. 

Joseph Goebbels'in, "Kültür lafını duyunca elim tabancama gidiyor" sözünü dile getiren Avcı, kültür sözünün çok suyunun çıkarıldığını ifade etti. Avcı, şöyle devam etti:

"(Eğitim yaz-boz tahtasına döndü) lafı da biraz suyu çıkarılmış klişelerden bir tanesi. Burada çok basit bir mantık hatası var. Soru bir. Eğitim sistemimiz iyi mi memnun muyuz? Soruyorum. İyi bir eğitim sistemimiz var hepimiz memnunuz her şey çok güzel diyecek kimse var mı? Yok.

O zaman bu memnun olmadıklarımızı değiştirmek istemez misiniz? Memnun olmadığımız şeyler var demek ki milli eğitimde... Bu ne demek, bazı şeylerin değişmesi gerekiyor demek. Peki, değiştirdiğimiz zaman 'yaz-boz tahtasına döndü' diye bağırıyorsunuz. Ben bunu Meclis'te bu kadar böyle söylemedim ama aynı muhalefet partisinden bir arkadaşımız şikayet ediyor, 'şunlar şunlar böyle olmaz' ve bunların içinde bir çoğu da doğru. Tamam. Hemen arkasından aynı partiden bir milletvekili arkadaşımız çıkıp 'her gün milli eğitimde bir şeyi değiştiriyorsunuz, yetti artık bırakın biraz da çocuklar nefes alsınlar, velileri yormayın'.E, güzel kardeşim bir karar verelim. Ya şikayet etmeyeceksiniz veya bunların gücümüzün yettiği kadarını değiştirmeye kalktığımız zaman yaz-boz tahtasına döndü klişesine sarılmayacaksınız."

-Üniversiteye giriş sınavında yapılacak değişiklikler

Avcı, bilişim sektöründeki gelişmelerden en çok etkilenmesi gerekenin, eğitim sektörü olduğunu ifade ederek, üniversiteye giriş sınavlarında daha önce açık uçlu soruların sorulduğunu, kendi döneminde ise test usulu sorulara geçildiğini aktardı. 

Şu anda büyük kitleleri sınava alabilecekleri çok gelişmiş teknolojilerin bulunduğuna işaret eden Avcı, şöyle konuştu:

"Anlık sınav yapabilecek teknolojiler var. Yani şu anda herkes bilgisayarının başına otursun ve anlık olarak sınav yapabileceğimiz teknolojiler var. Hatta çocuklarınızdan veya yakınlarınızdan biliyorsunuzdur, bir öğrencinin ilkokuldaki, ortaokuldaki özellikle lisedeki başarısını, dersteki performansını bilgisayar üzerinden online kayıtlara bakarak ölçme şansınız var. Yani diyelim, matematik dersini öğretmen ödevini bilgisayar üzerinden aldığında, çocuğun nerelerde yanlış yaptığı, hangi konuyu anlamadığı, hangi konulara vakit ayırdığı gibi çocuğun çok bireysel özelliklerini bile takip edebilecek bir teknoloji geliyor önümüze. Bu teknolojiyle biz önümüzdeki yıllarda şöyle şeyler olabilir dediğim zaman, hemen ertesi gün gazetelerde 'üniversiteye girişte yeni model' başlıklarının atıldığını aktararak, "Bu örneği anlatırken, mesela TOEFL'daki teknoloji ileride bizde de kullanılabilir" dedim. Ertesi gün TOEFL geliyor denildi. Hayır öyle birşey söylemedim. TOEFL'ı ben farklı sınav yapma tekniklerinden birinin örneği olarak verdim. 

Bilişim teknolojilerindeki gelişmeler nedeniyle, 3 sene sonra 5 sene sonra biz hem sınıf içi etkinliklerimizi, hem bütün lise boyunca öğrencilerimizin performanslarının ölçümlerini çok daha yakından ve bireysel özelliklerini gözardı etmeyecek kadar derinlemesine takip edebilir duruma geleceğiz. 'O zaman bugün bildiğimiz anlamda bir sınava ihtiyaç olmayabilir' dediğin anda 'sınavlar kalkıyor' deniyor. Hayır orada özellikle söylüyorum. Bunu artık öğrendim. Bugün bildiğimiz anlamda bir sınava ihtiyaç olmayabilir diyorum."

Milli Eğitim Bakanı Avcı, teknolojinin sunduğu olanakların artışına dikkati çekerek, "Biz de Milli Eğitim Bakanlığı olarak nasıl başka bakanlıklar gelişen teknolojinin imkanlarından yararlanıyorsa, nasıl artık Ankara-Eskişehir arasında kömürle işleyen kara lokomotifler çalışmıyor, hızlı tren çalışıyorsa, nasıl artık her birimizin cebinde telefonlarımız, özel bilgisayarlarımız varsa, hiç kimse artık manyetolu telefon kullanmıyorsa, biz de artık manyetolu telefona mahkum değiliz. Teknolojilerimizi ona göre kullanmamız lazım. Bu da ister istemez hem yaptığımız sınavları hem müfredatı değiştirmemizi gerektiriyor hem öğretmenlerimizde aradığımız niteliklerin farklılaşmasını getiriyor. Yani eğitimin herşeyini bunlar belirliyor çoğalmasını gerektiriyor. Eğitimin herşeyini bunlar belirliyor. Bunları yapmak zorundayız" ifadelerini kullandı. 

(Sürecek)


Kaynak:

Google News Takip Et
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? ’te KONHABER'e abone olun.
Google News Takip Et
Son dakika gelişmelerden anında haberdar olmak için WhatsApp haber kanalımıza katılın.

Yasal Uyarı:

Yayınlanan haberler, köşe yazıları, fotoğraflar, yazı dizileri ve her türlü eserin tüm hakları Mirajans Medya İletişim Reklam Haber ve Prodüksiyon A.Ş.’ye aittir. Kaynak gösterilerek bile olsa eserin bütünü veya bir kısmı özel izin alınmadan kullanılamaz.

Bu İçeriğe Emoji İle Tepki Ver!

  • 0
  • 0
  • 0
  • 0
  • 0
  • 0
  • 0
  • 0
  • Begendim
  • Kalp
  • Begenmedim
  • Gülen Surat
  • Kalpli Göz
  • Kızgın
  • Şokta
  • Üzgün

Yorumlar (0)

Önemli Not: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir. Yazılan yorumlardan konhaber.com hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
X
Yorum Yazma Sözleşmesi
“Sayfamızın takipçileri suç teşkil edecek, yasal olarak takip gerektirecek,hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, ahlaka aykırı, müstehcen, toplumca genel olarak kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir yorumu bu web sitesinin hiçbir sayfasında paylaşamazlar. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk yorumu gönderen takipçiye aittir. KONHABER yapılan yorumlar arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Konhaber başta yukarıda sayılan hususlar olmaz üzere kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen yorum yapan takipçilerine ait ip bilgilerini ve yapmış olduğu yorumları paylaşabileceğini beyan eder ”
Türkçe العربية English