Kültür ve Turizm Bakanı Avcı:

ESKİŞEHİR (AA) - Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı, "Biz sadece deniz, kum ve güneşle 6'ıncı sıraya gelmişsek bütün bu diğer turizm türlerini de devreye soktuğumuz zaman Allah'ın izniyle ilk 3'e girmememiz için hiçbir neden yok." dedi.

Eskişehir'de Erzurumlular Derneğini ziyaret eden Bakan Avcı, burada yaptığı konuşmada, Türkiye'nin uzun yıllar boyunca yurt dışında daha çok deniz, kum ve güneş ülkesi olarak tanıtıldığını belirtti.

Türkiye'nin denizi, kumu ve güneşi ile dünyanın sayılı ülkeleri arasında yer aldığını ifade eden Avcı, “Turizm cazibesi bakımından dünyanın 6'ıncı ülkesiyiz. Ne ile? Deniz, kum ve güneşle. Türkiye sadece deniz, kum ve güneş mi? Türkiye, dini miras alanları bakımından dünyanın en zengin ülkesi. Üç büyük dinin de burada şöyle ya da böyle değer verdiği mekanlar var. Gastronomi, yeme içme kültürü bakımından Türk mutfağı dünyanın en zengin mutfağı.'' diye konuştu.

Avcı, Kayak Federasyonu ile bir proje gerçekleştirdiklerini vurgulayarak şöyle devam etti:

''Türkiye'nin kayak potansiyelini, dağlarımızdaki pist potansiyelini, Erzurumlular bunu bilirler. Gerçekten şu ana kadar işletmeye almadığımız müthiş bir kayak potansiyelimiz var. Sağlık turizmi, kaplıca, termal, spor, arkeoloji turizmi de öyle. Antalya'ya 6 milyon insan geliyor diyelim, Antalya Arkeoloji Müzesi'ni geçen yıl kaç kişinin geldiğini sordum. 60 kişi gelmiş. Halbuki dünyanın en büyük arkeoloji müzelerinden biri Antalya'daki. Biz sadece deniz, kum ve güneşle 6'ıncı sıraya gelmişsek bütün bu diğer turizm türlerini de devreye soktuğumuz zaman Allah'ın izniyle ilk 3'e girmememiz için hiçbir neden yok."

Bakan Avcı, Türkiye'nin 2016 yılında turizm alanında dar boğazdan geçtiğini, bunun da belli başlı iki sebebi olduğunu anlattı.

Birinci nedenin Ruslarla yaşanan uçak krizi olduğunu vurgulayan Avcı, şunları kaydetti:

''Ruslara 'gitmeyeceksiniz' dediler onlar da gelmedi uçak krizinden sonra ama sayın Cumhurbaşkanı'nın ve Putin'in girişimleriyle o kriz aşıldı, inşallah 2017'den itibaren o pazar ciddi manada toparlanıyor. Nereden biliyorsun? Rakam var mı? Var. 2014 Ocak ayında 51 bin Rus gelmiş ölü ayda. 2015'de 40 bin, 2016'da 'küt' diye düşmüş 20 bin. Şimdi 2017 Ocak ayı rakamlarına baktım 41 bin. 20 binden 41 bine ocak ayında bu yükseliş oluyorsa diğer aylarda inşallah daha da yükselecek. Avrupa pazarında da ciddi bir toparlanma var ama orada dezenformasyon kampanyası turizme de etkili olacak şekilde ısrarla sürdürülüyor. Türkiye'nin herhangi bir yerinde terör olayı olduğu zaman bütün Avrupa televizyonlarında Türkiye baştan başa sanki yangın yerine dönmüş gibi döndüre, döndüre veriliyor. Halbuki Avrupa'nın başka birçok yerinde de terör olayları oluyor. İşte Almanya'da Noel pazarına tırla girdi adam ne oldu? Fransa'da Paris, Nice'de oldu, Brüksel Havaalanı aynı şekilde.''

Avcı, Milli Eğitim Bakanlığı döneminde Brüksel'de havaalanındaki saldırıdan bir buçuk ay sonra söz konusu ülkeye gittiğini anımsatarak, sözlerini şöyle tamamladı:

''Avrupa Konseyi Eğitim Bakanları toplantısı vardı. Türkiye'yi temsilen oraya gittik fakat zor gittik. Çünkü Brüksel Havaalanı tam anlamıyla kullanıma açılmamıştı. Uçak personeli dahil olmak üzere herkesi havaalanın bir buçuk kilometre ilerisinde indiriliyorlar, güvenlik gerekçesiyle havaalanın içine araçları almıyorlar, yürüyerek herkes kendi eşyasıyla oraya gidiyor. Benzer bir saldırı, aynı tarihlerde İstanbul Havaalanı'na da oldu. Brüksel Havaalanı bir buçuk ayda toparlayamamıştı, İstanbul Havaalanı ne kadar zamanda toparlandı? Saldırı oldu 3 saat içinde bütün şeyler temizlendi, yakalananlar yakalandı, yaralananlar hastanelere sevk edildi. 3 saatte açılır hale geldi, ne olur olmaz tedbirli olalım diye 6 saat sonra havaalanı bütün uluslararası uçuşlara açıldı hiçbir iz kalmayacak şekilde. Türkiye bu işlerde çok büyük bir tecrübe kazandı. Biz Allah'ın izniyle turizmde de diğer alanlarda da şu an ayağımızdaki prangalardan kurtulduğumuz zaman 15 yılda 3 kat büyümüş olan Türkiye'yi Allah'ın izniyle 5-6 kat daha büyütürüz el birliğiyle."