Son Dakika Haberler

Bu haberi daha sonra okumak için kaydedebilir ve sağ üst köşedeki butona basarak haberi okuyabilirsiniz!

İsrail'in göçe zorladığı Filistinlilerin yarım asırlık özlemi: Lifta kasabası

Osmanlı döneminde bir nahiye olarak kayıtlara geçen ve Filistin'in diğer pek çok bölgesinde olduğu gibi Siyonist harekete bağlı Yahudi örgütler tarafından halkı göçe zorlanan Lifta kasabası bugün yok olma tehlikesiyle karşı karşıya Lifta'da yaşanan zorla tehcirin canlı tanığı Ebu Leyl: "Çatışmalar şiddetlenince insanlar Lifta'yı terk etmeye başladı. Yahudi terör örgütlerinin tehdidi ile karşı karşıyaydılar. Eğer halk kasabayı terk etmeseydi, Deyr Yasin'de olduğu gibi bir katliama kurban gidecek

Anadolu Ajansı haberine göre;
KUDÜS (AA) - ESHAT FIRAT/ TURGUT ALP BOYRAZ - Kudüs'ün kuzeybatısındaki 1 numaralı otoyolun hemen üzerinde yer alan ve Filistin'in diğer pek çok bölgesinde olduğu gibi Siyonist harekete bağlı Yahudi örgütler tarafından halkı göçe zorlanan Lifta kasabası bugün yok olma tehlikesiyle karşı karşıya bulunuyor.

İsrail tarafından 1948'de halkı sürgüne yollanan Lifta kasabasının önemli bir kısmında Yahudilere ait binalar yükselirken, kasabanın merkezindeki tarihi evler ise kimsenin yaşamadığı harabeye dönmesine rağmen varlığını koruyor.

Binlerce yıllık geçmişe sahip Lifta kasabası, Osmanlı Devleti döneminde bir nahiye olarak kayıtlara geçmişken, İngiliz mandasının hakim olduğu süreçte nüfusu 4 bine kadar ulaşmış ve Siyonist harekete bağlı Yahudi terör örgütleri tarafından halkı göçe zorlanmış.

Büyüleyici bir doğaya sahip Lifta kasabasında yaşayan halk, komşu köyleri Deyr Yasin'de 1948'de Yahudi örgütü "Irgun" tarafından işlenen korkunç katliamın ardından kasabalarını terk etmek zorunda kalmış. Liftalı Filistinliler kasabalarını terk etmekle de Yahudi terör örgütlerinin şiddetinden kurtulamamış, 1947-1948'de iki ayrı saldırıya maruz kalan kasaba halkından pek çoğu bu saldırılarda hayatını kaybetmiş.

- "Eğer halk kasabayı terk etmeseydi, Deyr Yasin'de olduğu gibi bir katliama kurban gideceklerdi"

O günleri yaşayan 1938 doğumlu Muhammed Ebu Leyl isimli Filistinli, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Çatışmalar şiddetlenince insanlar Lifta'yı terk etmeye başladı. Yahudi terör örgütlerinin tehdidi ile karşı karşıyaydılar. Eğer halk kasabayı terk etmeseydi, Deyr Yasin'de olduğu gibi bir katliama kurban gideceklerdi." dedi.

Uluslararası Siyonist hareketin başlattığı göç dalgası öncesi Lifta'da tam anlamıyla barış havasının hakim olduğunu söyleyen Ebu Leyl, "Kasabamız huzurun, mutluluğun ve barışın hakim olduğu bir yerdi. Hristiyanlar ve Müslümanlar tam bir hoşgörü ile bir arada yaşıyor, aralarında herhangi bir düşmanlık bulunmuyordu." ifadelerini kullandı.

- Balfour Deklarasyonu sonrası sistematik "Yahudi göçü ve terörü"

İngiltere Dışişleri Bakanı Arthur Balfour'un girişimiyle başlatılan ve Filistin toprakları üzerinde bir Yahudi devletinin kurulmasıyla sonuçlanan 1917'deki Balfour Deklarasyonu ile topraklarına sistematik şekilde Yahudi göçünün başladığını anlatan Ebu Leyl şöyle konuştu:

"Ne zaman ki Balfour Deklarasyonu yayınlandı, Siyonist hareket Filistin topraklarında terör eylemlerine başladı. Topraklarımıza yönelik sistematik bir göçün başladığını gördük. Siyonistler, özellikle İngilizlerin desteğiyle askeri eğitim almaya başladı. Böylece dışarıdan gelen Yahudiler ve Araplar arasında bir etkileşim oluşmaya başladı. Bu durum sonunda savaş ilanına vardı. Arap devletleri Yahudilere karşı tam bir hezimete uğradı. Böylece Filistin topraklarının geri kalanını kaybettiğimiz gibi Lifta'yı da kaybettik."

Lifta'nın eşsiz manzarasına hakim bir alanda zamanında bu kasabada geçirdiği günleri anlatan ve anlatırken duygulu anlar yaşayan 79 yaşındaki Ebu Leyl, "Şu anda Lifta'nın eşsiz güzelliğine hakim bir alandayız ve buradan batıya döndüğümüzde hatırladığım ilk yer, ecdadımızın yatmış olduğu şu mezarlık. Küçükken buraya gelir mezarlığı temizler, ecdadımızın olduğu alanları düzenlerdik." dedi.

Ebu Leyl, İsrail'in Kudüs'ün Me'menullah bölgesinde sahabeye ait kabirlerin de bulunduğu bir mezarlığı yıkarak üstüne içkili mekanlar inşa ettiğini hatırlatarak, "Ecdadımızın yattığı bu mezarlığın da yıkılarak üstüne bir gün gece kulübü veya benzeri mekanların inşa edilmesinden endişe ediyoruz." ifadelerini kullandı.

- Filistinlilerin Lifta'ya dönme talepleri İsrail mahkemelerince reddedildi

Lifta'ya dönmek için İsrail mahkemelerinde birçok dava açtıklarını, hala Kudüs'te yaşadıklarını belirterek geri dönmelerine izin verilmesi yönündeki taleplerinin mahkemelerce reddedildiğini aktaran Ebu Leyl, "Ancak şu anda eskiden bizim oturduğumuz evimiz yıkılmaya yüz tutmuş durumda. Ne kimse yıkılmasını engelleyebiliyor ne de bakımının yapılmasına izin veriliyor. Öyle ki Lifta'da bulunan hemen hemen bütün evlerde artık otlar yeşermiş vaziyette." diye konuştu.

Ebu Leyl, İsrail makamlarının dönüş izni vermedikleri kasabalarının şimdi Yahudi yerleşim birimine dönüştürülme tehlikesi ile karşı karşıya olduğunu vurguladı.

- "Umudumuzu yitirmedik, bir gün döneceğiz inşallah"

Öte yandan Lifta'nın göçe maruz bırakılan ailelerinden birinin çocuğu olarak dünyaya gelen Fevvaz Hamad Ebu'l Abd da "Lifta benim, babamın, ecdadımın kasabası. Atalarım bu kasabada yatıyor, evimiz hala ayakta duruyor. Bunu unutmamız mümkün değil, çünkü aslımız Lifta'da. Nereye gidersek gidelim ata toprağımız gibisini bulamayız. Hiçbir zaman umudumuzu yitirmedik, bir gün ait olduğumuz yere döneceğiz inşallah." diye konuştu.

Lifta'dan çıkarılan Hamad ailesinin bir ferdi olan 55 yaşındaki Ebu'l Abd, kendisinin işgal altındaki Doğu Kudüs'ün Şeyh Cerrah Mahallesi'nde dünyaya geldiğini, babası ve babaannesinin ise İsrail ordusunun 1967'de Ürdün yönetimindeki Doğu Kudüs'e başlattığı işgal girişimi sırasında evlerine yapılan baskında öldürüldüğünü anlattı.

- Filistinlilerin evleri Yahudi ailelere verilmiş

Lifta'da eskiden Filistinlilere ait olan bazı evlerin şu an Yahudi ailelere tahsis edildiğini kaydeden Ebu'l Abd, Lifta'nın üst taraflarındaki bir evi işaret ederek, "İşte burası dedem Yusuf Hamad'ın evi. Ancak maalesef bugün Yemen Yahudisi bir aileye verilmiş durumda." dedi.

"O günleri görüp de yeniden topraklarına, evlerine dönme umudu taşıyan Liftalıların elinde evlerinin tapuları ve anahtarları hala duruyor. Ancak dönme gibi bir durumları ne yazık ki şu an için yok."" diyen Ebu'l Abd şunları söyledi:

"Babam Yahudiler tarafından şehit edildikten sonra dedemle yaşamaya başladık. Dedem hep bir gün döneceğimizi söylerdi, hep bu umutla yaşadı. Ancak ne yazık ki 1967 savaşından sonra dönmek gibi bir durum olmadı. Bu nasıl bir duygudur bilir misiniz? Dedenin evinin, babanın doğduğu evin senden zorla alınarak Yahudi bir aileye verilmiş olduğunu görüyorsun. Bunun ne kadar acı verici bir duygu olduğunu anlatamam. Dini veya etnik kimliği fark etmez, evinin kim olursa olsun başka birilerine verilmiş olduğunu görmek gerçekten çok acı verici ve bir o kadar da gurur kırıcı."

Evlerine geri dönebilmeleri konusunda İsrail mahkemelerinde açtıkları davaların neticesine ilişkin ise Ebu'l Abd şunları anlattı:

"Lifta'ya her gelişimde çok duygulanıyorum, çünkü burası benim babamın, dedemin kasabası. İsrail mahkemelerinde açtığım davalar neticesinde alınan karar şu oldu. 'Evet bu ev senin, ancak oturman ve kiraya vermen yasak ancak satabilirsin'. Ben de bu karara cevaben hakime, 'madem ki bu evin satma yetkisi bendedir, demek oluyor ki bu benim mülkümdür' dedim. Onlar da bana: 'Evet doğru burası senin mülkün ama gidip de bir daha dönmedin, dolayısıyla şimdi sadece satma yetkisine sahipsin' dediler."

- Yahudiler, kasabadaki gölde yüzerek arındıklarına inanıyor

Zamana direnen yapısı, kasabanın merkezindeki gölü ve tüm güzelliğiyle ayakta duran, harabeden çok muhteşem doğal güzelliğiyle dikkati çeken Lifta'nın eski sokaklarında, bugün gerçek sahipleri yerine Yahudi yerleşimciler dolaşıyor. Su kaynağını kutsal sayan dindar Yahudiler, yaz kış demeden burada yüzerek günahlarından arındıklarına inanıyor.

Kudüs'ü fetheden Selahaddin Eyyübi'nin ordusunda yer alan komutanlardan biri tarafından yaptırılan "Lifta" veya diğer adıyla "Seyfeddin Cami", 1929'da inşa edilen okul binası, tarihi mezarlık ve eski mimari yapının örneklerini taşıyan tarihi evler kasabanın bir diğer dikkati çeken özellikleri arasında yer alıyor.

Yaklaşık 13 bin dönüm alan üzerine kurulu binlerce yıllık geçmişe sahip Lifta kasabası, İngiliz Komutan Edmund Allenby'in emriyle 1917'de topların hedefi olmuş. Kasaba, 2011'de İsrail Toprak İdaresi tarafından müzayede ile konut projesi ve ticaret merkezlerinin kurulması amacıyla satışa sunulmuş ancak İsrailli ve Filistinli aktivistler tarafından yapılan itirazla bu karar geçici olarak durdurulmuş.


Kaynak:

Google News Takip Et
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? ’te KONHABER'e abone olun.
Google News Takip Et
Son dakika gelişmelerden anında haberdar olmak için WhatsApp haber kanalımıza katılın.

Yasal Uyarı:

Yayınlanan haberler, köşe yazıları, fotoğraflar, yazı dizileri ve her türlü eserin tüm hakları Mirajans Medya İletişim Reklam Haber ve Prodüksiyon A.Ş.’ye aittir. Kaynak gösterilerek bile olsa eserin bütünü veya bir kısmı özel izin alınmadan kullanılamaz.

Bu İçeriğe Emoji İle Tepki Ver!

  • 0
  • 0
  • 0
  • 0
  • 0
  • 0
  • 0
  • 0
  • Begendim
  • Kalp
  • Begenmedim
  • Gülen Surat
  • Kalpli Göz
  • Kızgın
  • Şokta
  • Üzgün

Yorumlar (0)

Önemli Not: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir. Yazılan yorumlardan konhaber.com hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
X
Yorum Yazma Sözleşmesi
“Sayfamızın takipçileri suç teşkil edecek, yasal olarak takip gerektirecek,hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, ahlaka aykırı, müstehcen, toplumca genel olarak kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir yorumu bu web sitesinin hiçbir sayfasında paylaşamazlar. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk yorumu gönderen takipçiye aittir. KONHABER yapılan yorumlar arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Konhaber başta yukarıda sayılan hususlar olmaz üzere kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen yorum yapan takipçilerine ait ip bilgilerini ve yapmış olduğu yorumları paylaşabileceğini beyan eder ”
Türkçe العربية English