"İnternete değil hekimlere başvurun"

Aydın, yaptığı açıklamada, siberkondrianın gittikçe yaygınlaştığını söyledi. Bu durumun toplumda hemen hemen herkesi etkilediğini ve cinsiyet ayrımı gözetmediğini dile getiren Aydın, rahatsızlığın 15-45 yaş arasındaki kişilerde daha yaygın görüldüğünü vurguladı. 

Aydın, sosyo kültürel düzeyin artmasıyla artış gösteren siberkondrianın birçok sebebi olduğunu ifade ederek şöyle konuştu:

"İnsanların doktorlara olan güvensizliği, kişinin özel durumunu hemen yanı başındaki internet vasıtasıyla öğrenmek istemesi, hiç kimsenin bu özel durumunu aktarmak istememesi, doktora ulaşmanın zorluğu ve maddi külfeti, aşırı merak, teknoloji bağımlılığı ve aynı branşa sahip doktorların farklı şeyi söylemeleri kişiyi bu hastalığa iten belli başlı sebeplerdir."

- Psikolojik bir rahatsızlık

Medyada sağlığa sıklıkla vurgu yapılmasının da temel sebepler arasında sayılabileceğine işaret eden Aydın, sunları söyledi:

"Siberkondria son zamanlarda hızla yayılan psikolojik bir rahatsızlıktır. Kişinin sağlıklı ya da hasta olmasını belirleyen şey doktor muayenesidir, gerekli ise de tahlil ve tetkiklerdir. Yani internet değildir. Hasta vardır, hastalık yoktur. Dolayısıyla internete değil hekimlere başvurun. Aynı belirti bir hasta için hiçbir şeydir ama başka bir hasta için çok önemli ve erken müdahale edilmesi gereken bir durumdur. Yani kişi zihnini kurcalayan bir durum olduğunda sağlık kuruluşlarına ve oradaki hekimlere başvurmalıdır."

- Depresyona yol açabilir

Aydın, kişinin internetten hastalık araştırmaya devam ettiğinde kaygı bozuklukları, depresyon ve hatta intihar durumuyla karşılaşabileceğine dikkati çekerek, sanal ortamda edinilen bilgilerin de yanlış olabileceğini anlattı.

Rahatsızlığı asıl tetikleyici faktörün, kişinin spektrum rahatsızlıklarına sahip olmasıyla ilişkili olduğunu anımsatan Aydın, şunları kaydetti:

"Örneğin kişi küçük bir sivilce, kalp üzerinde bir ağrı, baş dönmesi, karın ve baş ağrısı gibi bir durumu çok ciddi bir hastalık olarak değerlendirilip internetten araştırmaya başlıyor. Zaten hassas bir zemin üzerinde olan kişi de orada gördüğü felaketleştirici bir kelimeyi kendine uyarlayıp kaygı ve ızdırap yaşamaya, dünyaya küsmeye ve hüzünlenmeye başlıyor. Kişi sağlık kuruluşlarındaki hekimlere başvurduğunda yapılan fiziki muayene ve tahliller neticesinde düşündüklerinin olmadığını gördüğünde rahatlayacaktır. Ancak hala içlerinden bir ses 'Falan doktora git, yok o olmadı, filan doktora git' diyorsa o zaman bu kişilerin mutlaka bir psikiyatriste gitmelerinde fayda vardır. Çevremizde böyle kişiler varsa uyarmak gerekir."

Kaynak: