Din görevlisi olmaktan onur ve gurur duyduğunu belirten Yıldız, "Din görevlisi denildiği zaman sadece camide namaz kıldıran, ezan okuyan, cami ile evi arasında gidip gelen insan olarak biliniyor. Aslında tam tersi, din görevlisi hayatın her alanında her noktasındadır. İçimizde sporla sanatla musıkiyle uğraşan arkadaşlarımız var." dedi.
Yıldız, yıllardır şiir ve türkü sözü yazdığını, bağlama çaldığını anlatarak, şunları kaydetti:
"Bestelerim de var. Sarıkamış şehitlerimize yazdığım sözleri bir hocamız besteledi. 15 Temmuz darbe girişiminden sonra ise 'Canım Türkiyem' adlı besteyi kendim yaptım. Sözleri de bana ait. Müslümanların gönlüne ateş düşüren Kerbela'da şehit edilen Hazreti Hüseyin ile ilgili yazıp yorumladığım bir eser var."
Şiir kitabı çıkarmak istiyor
Yıldız, lise çağından bu yana şiir yazdığını anlatarak, o döneme ait bir anısını paylaştı:
"Eskiler bilir bir üst sınıfa geçenler kitaplarını tanıdıklarına, alt sınıfta okuyacaklara verirdi. Şimdi okula gittiğiniz zaman kitabınız sıranın üzerinde. Kitaplarımı bir akrabama vermiştim. Onun babası da bakmış kitabın sayfalarında hep şiir var. Babama, 'Senin bu oğlun şair mi, okula mı gidiyor?' diye sormuş. Babam da yazdıklarımı görmek istedi. O zaman iki klasör dolusu şiiri sobaya atmıştı. Allah babamdan razı olsun benim iyiliğim için yaptığını biliyorum."
Şiir kitabı çıkarmak istediğini ve bunu yıllardır hayal ettiğini dile getiren Yıldız, "Allah nasip ederse şiirlerimi kitaplaştırmak istiyorum. Kitapsız şair olmamak lazım. Bizim de bir eserimiz kalsın evlatlarımıza, gelecek nesile. Yaklaşık 200 şiir yazdım. Şiir bir Allah vergisi, temelinde aşk vardır. Kimisi 'aşık mı oldun' diyor. İlahi aşka ulaşmanın temeli mecazi aşkla başlar." diye konuştu.
Kaynak:
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.
