Son Dakika Haberler

Bu haberi daha sonra okumak için kaydedebilir ve sağ üst köşedeki butona basarak haberi okuyabilirsiniz!

Görev yaptığı dönemdeki çalışmalarını romanlaştırdı

Eski Yalova Belediye Başkanı-yazar Koçal: "Belediye başkanlığı yaptığım dönemde çok önemsediğim, kamu yönetiminin zaman ve mekandan bağımsız olarak bir düzene sokulmasıyla ilgili bir projem vardı . Bu projeye çok emek verdik. Bu Türkiye'de ilkti, aslında dünyada da kamuda uygulanması bakımından ilk sayılabilecek bir uygulamaydı. Özel sektörde benzer uygulamaları vardı" "Türkiye'de de Devlet Personel Daire Başkanlığı bu projeyi hayata geçirmek için, çalışmalar, konferanslar organize etti, yasala

Anadolu Ajansı haberine göre;
YALOVA (AA) - EKREM KAFTAN - Eski Yalova Belediye Başkanı-yazar Yakup Bilgin Koçal, başkanlık döneminde çok önemsediği, kamu yönetiminin zaman ve mekandan bağımsız olarak bir düzene sokulmasıyla ilgili "Zambak" ismini verdiği bir projesi olduğunu belirterek, "Bu projeye çok emek verdik. Bu Türkiye'de ilkti, aslında dünyada da kamuda uygulanması bakımından ilk sayılabilecek bir uygulamaydı. Ancak özel sektörde benzer uygulamaları vardı." dedi.

AA muhabirine, "Zambak” adlı projesini anlatan Koçal, "Mansur" isimli romanı hakkında da bilgiler verdi.

Koçal, romanı gelecek nesillere miras bırakmak için yazdığını dile getirerek, "Zambak' projesine 2001 yılında başladım. 2010'a kadar 8-9 sene uğraştık. Tabii uzun sürdü, deneme-yanılma yöntemiyle çalıştık ve netice aldık. Maalesef 2014'te görevi bırakınca yeni gelen yönetim elektronik imzayı iptal ederek, projeyi kökünden dinamitledi. Ben de projeyi, ilk defa yapmış olmanın gururuyla, kitaba dönüştürmek istedim. Çünkü her ne kadar Yalova'da uygulamadan kaldırılsa da süreç içinde tüm kamuda uygulamaya geçeceğini biliyorum. Daha geniş kitleler tarafından okunabilmesi için roman formatında yazmayı uygun gördüm." diye konuştu.

Siyasetten çekildikten sonra fikri ve edebi eserler vermek için çalışmalar yaptığını anlatan Koçal, şöyle devam etti:

"Mansur adıyla yayınlanan romanda altı karakter var; belediye başkanı, Mansur isminde bir arif kişi ve dört üniversite öğrencisi. Yalova'da geçiyor; şehrin coğrafyasının, mekanlarının, sosyal hayatının yansıtıldığı bir şehir romanı oldu. Daha önce içinde Yalova'nın anlatıldığı bir roman yazılmamış. Ama ana tema internet devrimin üzerine inşa edilen ve adına Zambak dediğimiz bir fikrin macerası… Doğrusu bir fikir romanı…
Zambak, 'zamandan ve mekandan bağımsız kamu yönetimi'nin kısaltılmışı' ama aynı zamanda çiçek kenti olan Yalova'yı simgeleyen bir çiçek ismidir."

- Zambak projesi

Koçal, konuşmasının devamında Zambak Projesi ve hazırlanışı hakkında bilgiler verdi.

Devlet Personel Daire Başkanlığı'nın projeyi hayata geçirmek için çalışmalar, konferanslar organize ettiğini aktaran Koçal, şunları kaydetti:

"Mesela 2013-2014 döneminde performans yasası, esnek istihdam ve benzeri kanunlar yürürlüğe girdi. Bunların hepsi Zambak projesinin yasal altyapısının doldurulması anlamına geliyordu. Verimlilik, şeffaflık, katılımcılık açısından faydaları tartışılmayacak bir proje. Beklenilen birtakım faydaları hayata geçirmesinin ötesinde bu modelin uygulanmasının sonuçları da olacak. Mesela en basit sonucu kamu binalarına ihtiyacın kalmaması olacak. Bütün dünyada olduğu gibi bizde de son 300 yılda kamu binaları kavramı gelişti. Büyük büyük binalar yapılıyor. Çünkü toplu yönetim, toplu üretim, toplu eğitim mantığı gelişmişti. Bunlar sanayileşmenin doğal mekansal sonuçlarıydı."

Koçal, internet devriminin doğal sonucu olarak Zambak ve benzeri modellerle artık kamu binalarının büyük çoğunluğuna ihtiyaç kalmayacağını kaydederek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Mesela Yalova Belediyesi'nin bulunduğu bina, 8 bin metrekare kapalı alana sahiptir. Bu modelden sonra 2 bin metrekarelik bir binanın yeterli olacağı kanaatindeydik. O da daha çok protokol işleri için. Çünkü personelin yüzde 70'ini mekandan bağımsız hale getirmiştik. 'Git işini nerede yaparsan yap. İstersen evinden yap, istersen kafeden yap.' Mekana ihtiyaç neden vardı? İnsanların yaptığı işi kontrol eden bir çavuşa ihtiyaç var. Bu sistemle yani hizmetlerin sayısal ortamda kontrol edilebildiği bir mantıkta buna gerek yok. Çavuşa da gerek yok. Kaç dakikalık veya saatlik hizmet ürettiğini sayısal ortamda kontrol edebiliyorsun."

- "Zambak, internet devriminin bir ayağı"

Zambak sisteminin bütün ülkede yaygınlaşmasıyla kamu binalarının ortadan kalkacağını ancak sistemin etkisinin şehirlerin mantığını da değiştireceğini savunan Koçal, şunları söyledi:

"Çünkü şehirler de bir toplumsal ihtiyaca binaen ortaya çıkmıştır. Mesela yollar şehirlerin şekillenmesini belirleyen önemli bir etken olmuş. Demir yollarının kenarında olan şehirler gelişmiş, sonra kara yolları belirleyici olmuş. 19. asırdan itibaren liman şehirleri büyümüş. İnsanlar üretimde emeğiyle çalışması için şehirlere göç etmiş, fabrikalarla beraber gettolar oluşmuş. Kenar mahalleler oluşmuş. Ulaşımın şekillenmesi bunlara paralel gündeme gelmiş. Bu proje bunların hepsini değiştirecek. Artık insanların hiçbir iş için bir arada olma zorunluluğu yok. Tabii ki sıfır boyutunda değil, süreç içerisinde bu dönüşüm hayata geçecek. Kamu binaları ortadan kalktığı gibi sosyal ilişkiler, üretim mantığı, toplumsal hayat değişecek. Bizim hayata geçirdiğimiz bir kamu uygulaması olan Zambak aslında internet devriminin bir ayağı. Ama neticede bütün hayatımızda egemen olmasıyla toplumsal hayat da hatta aşklar da biçim olarak köklü değişimler yaşayacak."

Yakup Bilgin Koçal, Zambak projesinin gelecekteki sonuçlarını öngörerek romanda 2058'e gittiğini ve o döneme ait ipuçları vermeye çalıştığını aktararak, konuşmasına şöyle devam etti:

"Mansur'un sonunda 2058 yılına gidiyoruz ve hayatın nasıl değiştiğini anlatmaya çalıştığımız bir bölüm var. Bilgisayar ve internet yüzünden insanların bağımlılık kazandığı ve sosyal hayatın azaldığı söyleniyor. Halbuki tam tersi söz konusu. Neden? Bilgisayar vasıtasıyla arkadaşlarımızın sayısı çoğaldı. Sanal alemde herkes en az 5 bin kişiyle arkadaş. Kısa bir süre sonra evin duvarlarında ekranlar olacak. Kontakt lensler ve hologramlarla 3 boyutlu olarak insanlarla sohbet edilecek. Buna "tele bulunma" diyebiliriz. "Tele konferans" değil. Herkes sohbette 3 boyutuyla bulunacak. Sesi de interaktif olarak konuşmalara dahil olacak. Hayatlar değişiyor. Araçlara o kadar alışıyoruz ki aracı amaç haline getiriyoruz. Ama insanın sosyal iletişime, dostluklara ihtiyacı var. Araçlar değiştiği zaman bu kalkıyor zannediyoruz. Kalkması mümkün değil. İnsan bir şekilde yeni araçlarla ihtiyacını giderecek."

- "Dünya ölçeğinde yaşananlara ters düşemezsiniz"

Zambak projesinin, ciddi bir toplumsal dönüşümün, hayatın değişiminin bir dinamosu haline geleceğini öngördüğünü ifade eden Koçal, "Biz Türk milleti olarak ne arıyoruz? Hep mazimizden, tarihimizden bahsediyoruz. Gelecek arayışı adına da tekrar anlı şanlı dönemler yaşansın istiyoruz. Yani aslında yeni bir medeniyet tasavvuruna ihtiyaç var. Bu gündeme geldi. Bu yeni medeniyet tasavvuru nasıl olacak? Bunun için gerçekçi olmak gerekiyor. Dünya ölçeğinde yaşananlara ters düşemezsiniz. Yerelde, ulusalda ve küreselde birtakım gerçekler var. Öngörünüzün bu üçüyle de örtüşmesi lazım. Yerelde bizim insanımızın bir genetiği var. Kültürel anlamdaki gen mantığına galiba "memetik" diyorlar. Bizim memetiğimizin de binlerce yıllık mazisi var. Yani Türk milleti, Türk insanının iyi yapabileceği şeyler var, çok başarılı olamayacağı işler de var." şeklinde konuştu.

"Bir medeniyet tasavvurunun en temel mantığı, hangi ontolojik kabulle biz eşyaya, varlığa bakıyoruz. Biz şu anda günlük hayatta ezbere yaptığımız davranışları sorgulamasak da referans noktası bir ontolojik kabule dayanıyor." diyen Koçal, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Batıyla, dış dünyayla ilişki içine girdiğinde ontolojik kabullerinle çelişen davranış kalıplarını benimsemeye başladığın zaman içselleştirmekte problem yaşaman çok doğal ki netice hep böyle oluyor. 2-3 yüz yıllık maceramızın özetidir bu. Yani önce ontolojik kabullerin yeni ihtiyaçlara göre güncellenmesi lazımdır. Biz medeniyetimizi neyin üzerine kurmuşuz? 13. asırdaki ortak aklımız vahdet düşüncesi üzerine gelişmiş. Bunun dünyadaki bilimsel gelişmelerle yeniden harman edilmesi gerekir. Bilimin kabul ettiği şey, Müslüman için kevni ayettir."

- "Gencimiz de bol, insanımız da bol ve biz zeki bir milletiz"

Koçal, uzun yıllar yaptığı araştırmaların sonunda "Zambak" projesini geliştirdiğini vurgulayarak, sözlerini şöyle tamamladı:

"Belediye başkanlığı yaptığım dönemde çok önemsediğim, kamu yönetiminin zaman ve mekandan bağımsız olarak bir düzene sokulmasıyla ilgili bir projem vardı. Bu projeye çok emek verdik. Bu Türkiye'de ilkti, aslında dünyada da kamuda uygulanması bakımından ilk sayılabilecek bir uygulamaydı. Özel sektörde benzer uygulamaları vardı. Türkiye'deki en önemli mesele bana göre ekonomik hamle değil, eğitim hamlesidir, kültür hamlesidir. Artık bu kimsenin yadsıyamayacağı bir gerçektir. Artık bilgi, ulaşılması kolay olan bir şey olduğuna göre, önümüzdeki dönemde gelişmişliğin en önemli unsurunun nitelikli insan olacağı aşikar. Onun için Türkiye'nin yapması gereken bir şey var. Gencimiz de bol, insanımız da bol ve biz zeki bir milletiz. Sadece kendimizi övmek için değil, bir vakıa… Yeter ki ihtiyaca binaen eğitim için imkanlar seferber edilsin, bizim insanımızın başarılı olmama ihtimali yoktur. Gençlerini nitelikli hale getirmeyen milletler kaybedecek. Biz kaybedecek miyiz? Ben karamsar değilim. Bizim millet, kendi doğrusunu bulur."


Kaynak:

Google News Takip Et
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? ’te KONHABER'e abone olun.
Google News Takip Et
Son dakika gelişmelerden anında haberdar olmak için WhatsApp haber kanalımıza katılın.

Yasal Uyarı:

Yayınlanan haberler, köşe yazıları, fotoğraflar, yazı dizileri ve her türlü eserin tüm hakları Mirajans Medya İletişim Reklam Haber ve Prodüksiyon A.Ş.’ye aittir. Kaynak gösterilerek bile olsa eserin bütünü veya bir kısmı özel izin alınmadan kullanılamaz.

Bu İçeriğe Emoji İle Tepki Ver!

  • 0
  • 0
  • 0
  • 0
  • 0
  • 0
  • 0
  • 0
  • Begendim
  • Kalp
  • Begenmedim
  • Gülen Surat
  • Kalpli Göz
  • Kızgın
  • Şokta
  • Üzgün

Yorumlar (0)

Önemli Not: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir. Yazılan yorumlardan konhaber.com hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

BENZER HABERLER

X
Yorum Yazma Sözleşmesi
“Sayfamızın takipçileri suç teşkil edecek, yasal olarak takip gerektirecek,hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, ahlaka aykırı, müstehcen, toplumca genel olarak kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir yorumu bu web sitesinin hiçbir sayfasında paylaşamazlar. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk yorumu gönderen takipçiye aittir. KONHABER yapılan yorumlar arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Konhaber başta yukarıda sayılan hususlar olmaz üzere kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen yorum yapan takipçilerine ait ip bilgilerini ve yapmış olduğu yorumları paylaşabileceğini beyan eder ”
Türkçe العربية English