TBMM (AA) - ALP ÖZDEN - Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanı Ekrem Keleş, "Sadaka Taşı"nın, zenginlerin paralarını veya mallarını bir yere bıraktıkları, oradan fakirlerin gelip ihtiyacı kadar aldığı bir uygulama olduğunu belirterek, "Veren alanı, alan vereni görmüyor. Gıda bankacılığının, bu uygulamanın modern bir şekli olacağını düşünüyorum." dedi.
TBMM Dilekçe Komisyonu, Gıda Bankacılığı Uygulamasının Araştırılması ve Yaygınlaştırılmasını İnceleme Alt Komisyonuna bilgi veren Keleş, gıda bankacılığı uygulamasını "modern sadaka taşı uygulaması" olarak nitelendirmek istediğini ifade etti.
Sadaka taşı uygulamasının, zenginlerin gelip paralarını veya mallarını bir yere bıraktıkları, oradan fakirlerin de gelip ihtiyacı kadar aldığı bir uygulama olduğunu belirten Keleş, "Oraya mal bırakan veya para bırakan zengin alanı görmüyor, alan da kimin bıraktığını görmüyor. Bu uygulama günümüzde de bazı yörelerimizde devam ediyor. Gıda bankacılığının, bu uygulamanın modern bir şekli olacağını düşünüyorum." dedi.
Gıda bankacılığı güzel bir faaliyet olduğunu belirten Keleş, "Bizim açımızdan belki yeni bir uygulama ancak böyle tarihi bir geçmişi var." diye konuştu. Keleş şunları kaydetti:
"Gıda bankacılığı uygulamasıyla, işletmeler, stoklarında bulunan gıda, temizlik, giyecek ve yakacak gibi maddeleri, genellikle son kullanma tarihi yaklaşmış ürünleri ihtiyaç sahiplerine kanalize ediyorlar. Ancak sadece bununla sınırlı kalmayarak gönüllü olarak yapılacak bağışların ki özellikle giyecek ve temizlik maddelerinde bu husus biraz daha önem arz ediyor, daha da geliştirilmesine ihtiyaç var. Zekat uygulamaları da bu kapsamda gıda bankacılığına dahil edilebilecek. Zekat vermek isteyen kişiler buraya zekatlarını vermek suretiyle gıda bankacılığı uygulaması yapan kuruluşlar üzerinden ilgililere ulaştırılmasını sağlayabilirler. Amaç, gerçek veya tüzel kişilerin elinde bulunan ihtiyaç fazlası gıdayı muhtaçlara ulaştırılması ve böylece bir köprü oluşturulması. İsrafın önlenmesi, sosyal adaletin sağlanması bağlamında önemli bir husus teşkil ediyor.
Böyle bir uygulama yapıldığı takdirde, zekatın harcama yerleri çok net bir şekilde belli olduğu için belki zekat yoluyla gıda bankasına yapılan yardımların diğer yardımlardan ayrı olarak ayrı bir kalemde toplanması ve onun o harcama kalemlerine harcanması gerekiyor. Zekatla ilgili böyle bir hassasiyetin gösterilmesine ihtiyaç var. Çünkü, genel yardımların içerisine zekatla ilgili olanlar da dahil edildiği zaman, zekat alamayacak konumda olan kişiler de bu yardımlardan istifade edebilir."
- "Vergi indiriminde mahzur görmüyoruz"
Buraya yapılan yardımların vergi indirimi kapsamına alınmasıyla ilgili olarak Keleş "Kişi buraya ödemesini yaptığı zaman zekatını ödemiş oluyor. Zekatını ödedikten sonra devletin ona yapmış olduğu vergi indirimi bir teşvik amacı taşıyor, tıpkı eğitim yardımlarına yapılan vergi indirimi gibi. Bu bakımdan, bu hususta da bir mahzur görmüyoruz." değerlendirmesini yaptı.
Kaynak:
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.
