Ertekin; İslam Bahçe Sanatında budama yoktur

Kılıçarslan Konferans Salonunda gerçekleştirilen programda slayt gösterisi destekli bir sunum yapan Prof. Dr. Ertekin, “İslam Sanatının temelinde Yaratıcının en üst sanatçı ve düzenleyici olduğuna inanılır ve onun yarattıklarının şekli ve düzeni ile oynanmaz. Ve yine İslam İnancında Cennet en üst güzellik olarak kabul edilir. Cennetin üzerinde bir güzellik tahayyül edilmez. Sanat adına yapılan her şey Yaratıcının meydana getirdiği eserin bir kopyası veya basit bir örneğidir. Hiçbir zaman aslı gibi mükemmel ve güzel olamaz. Yine İslam inancına göre Cennette dört ırmak bulunmaktadır. Yapılan bahçe düzenlemelerinde bu dört ırmak göz önünde tutularak bir düzenleme yapılır. Bunun için merkez ve merkeze bağlanan dört yol her türlü düzenlemede kullanılır. Buna biz ÇAR BAĞ ismi veriyoruz” dedi.

Selçuklu ve Osmanlı dönemi 17. YY. kadar geçen zaman içerisinde saray, köşk veya herhangi bir nedenle düzenlenen bahçelerde Çar Bağ sisteminin uygulandığını ancak 17. YY. sonrasında batıya özentinin başladığını ve batı taklidi bahçe düzenlemelerinin önem kazandığını söyleyen Prof. Dr. Murat Ertekin, “ İslami bahçe anlayışında ağaç veya bitkilere budama yoluyla şekil vermek yoktur. Budama ancak ağaç veya bitkinin daha sağlıklı olması veya hastalıktan korunması için yapılan bir işlemdir. Bugün Konya’da dahi görüyor2uz ki cadde kenarındaki ağaçlar budama sonucu çeşitli şekillere sokuluyor. Allah’ın yarattığı şekiller sanki beğenilmiyor da daha güzeli yapılabilirmiş gibi şekiller verilmeye çalışılıyor. Bu anlayış İslami değildir. İslam Yaratıcının her şeyin en güzelini ve mükemmelini yarattığına inanan bir milletin evlatlarının bu tür faaliyetler içerisinde olmaları üzüntü verici. İnşaAllah kısa zaman içerisinde özümüze döner ve taklidi bırakarak kendi kültür ve medeniyetimize tekrar değer verir hale geliriz” şeklinde konuştu.
Anadolu’nun ağaç ve bitki türü olarak Kıta Avrupa’sından daha zengin olduğunu, endemik bitki bakımından da kıta Avrupa’sından aşağı kalmadığını belirten Prof. Ertekin, “ Bu kadar zengin bir türe sahip olmamıza rağmen dünyanın çeşitli ülkelerinden ağaç ithal ediyoruz,  bunların büyük çoğunluğu iklim ve toprağa uyum sağlayamadığı için yok oluyor. Bu yüzden paramız boşa gidiyor. Hal bu ki kendi endemik bitki ve ağaçlarımızdan oluşan bahçeler kursak daha verimli ve daha ucuz bir iş yapmış oluruz. Bunun için biz akademisyenler ciddi bir çaba içerisinde olmalıyız.” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından başlatılan Millet Bahçeleri kavramının bu konuda ciddi bir hamle başlatabileceğini söyleyen Ertekin, “Ancak bu iş sanki yanlış yapılıyor gibi geliyor. İslam Bahçe Sanatı ile ilgilenen akademisyenler adeta yok sayılıyor. Veya daha önce başlatılan çalışmalar sanki yeni başlatılıyormuş gibi Millet Bahçeleri adı altında lanse edilmeye çalışılıyor. Bu Millet Bahçesi kavramının içerisi kendi kültür ve medeniyetimize uygun olarak doldurulabilirse bu işte bir başlangıç yapma fırsatı bulmuş oluruz. Hatta ciddi bir yol dahi alabiliriz” şeklinde konuştu. 

İslam Medeniyetinde Bahçe Sanatı konusunda iki bilim adamının ciddi çalışmalar yaptığını, bunlardan birisinin İngiltere diğerinin de ABD vatandaşı olduğunu söyleyen Ertekin, “Biz 17. Ve 18. Yüzyıllarda Batının sanatına özenip onlar gibi bahçe dizayn etmeye başladığımızda Avrupa’da da bizim bahçe sanatımıza öykünme başlamış birçok saray ve şatonun bahçeleri bu şekilde dizayn edilmeye başlanmıştı. Şu anda İslam Bahçe Sanatı örneklerini Endülüs, İngiltere, Avusturya, Hindistan, İran ve Afganistan’da görebilirsiniz” diyerek bu bölgelerde bulunan bahçelerin slaytlarını sundu.

Program sonunda Prof. Dr. Murat Ertekin’e katılım belgesini Türkiye Yazarlar Birliği Konya Şubesi Başkanı Prof. Dr. Hayri Erten takdim etti.

Programa Basın-Yayın ve Halkla İlişkiler Daire Başkanı Ahmet Köseoğlu, Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Fikret Karapınar, yazarlar birliği üyeleri, akademisyenler, yazarlar ve öğrenciler katıldı.

Kaynak: