Türkiye'deki sayaçların verileri cep telefonu veya bir başka iletişim kanalı üzerinden bir merkeze taşıma özelliği bulunmadığını belirten Çeçen, verilerin sadece insan eliyle ayda bir kayıt altına alınabildiğini aktardı.
- "Dönüşüm için 3-3,5 milyar avro gerekiyor"
Akıllı sayaçlardan anlık veriye ulaşmanın önemli bir hedef olduğunu, ancak bunun yetenekten ziyade bir bütçe meselesi haline geldiğini vurgulayan Çeçen, aslında Türkiye'nin bu tür sayaçları üretebildiğini fakat anlık veri iletebilen elektrik sayaçlarının mevcutlarla değiştirilmesinin önemli miktarda bir yatırımı gerektirdiğini anlattı.
Çeçen, Türkiye’de 42 milyona yakın tüketici bulunduğuna işaret ederek, "Bunların 37-38 milyonunu meskenler oluşturuyor. Bu 37-38 milyon sayacı, bahsettiğimiz özelliklerle dolu yeni sayaçlarla değiştirmeye kalktığımızda sayaç başına asgari 70-80 avro gibi bir rakam çıkıyor. Toplamda da 3-3,5 milyar avroluk bir büyüklükle karşı karşıya kalıyoruz. Bu nedenle de anlık veri iletebilen akıllı sayaçlara geçiş süreci parasal zorluklar ve bütçe gereklilikleri düşünülerek zamana yayılmak durumunda." diye konuştu.
- Akıllı şebeke için 'yol haritası' hazır
Çeçen, uygulamadaki mali güçlüklere rağmen, ELDER olarak Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) ile birlikte "Akıllı Şebeke Yol Haritası" hazırladıklarını hatırlatarak, şöyle devam etti:
"Akıllı sayaçları 2020’ye kadar 3 farklı bölgede 10 binden fazla büyük ölçekli pilot uygulamalarla sahada test edip 'gerçekten arzu edilen faydaları sağlayabiliyor muyuz?' diye bakacağız. Bu ciddi bir pilot uygulama dönemi olacak. Türkiye'de anlık veri iletebilen akıllı elektrik sayaçlarının yaygın kullanımı, 2020’deki dördüncü uygulama dönemiyle birlikte hayata geçirilmeye başlanacak. 2020'deki 5 yıllık uygulama döneminde tüm Türkiye genelinde, özellikle büyük şehirler İstanbul, İzmir, Ankara ağırlıklı olmak üzere projeyi tamamlarız diye düşünüyorum. Ayrıca, EPDK ile bitirdiğimiz bir akıllı şebeke yol haritası çalışmamız var, 25-26 Nisan’da düzenlenecek 6. Uluslararası İstanbul Akıllı Şebekeler ve Şehirler Kongre ve Fuarı ICSG’de özel bir oturumla bu raporun detaylarını paylaşacağız."
- Modem üzerinden enerjide tüketim kontrolü
Çeçen, akıllı sayaçlar üzerinde birkaç misyonun konuşulduğunu, bunlardan en önemlisinin, sayacın evdeki bütün elektrikli aletleri kontrol edebilir hale gelmesi olduğunu söyledi.
Türkiye'de meskenlerdeki enerjinin neredeyse yüzde 60’ının ısıtma veya soğutma amaçlı kullanıldığını belirten Çeçen, "Yani biz enerjiyi, elektrik doğalgaz veya başka formlarda ağırlıklı olarak ısıtma ve soğutma, sonra aydınlatma, sonra elektrik bazıyla baktığımızda ise ütü, çamaşır makinesi ve son dönemde eve girmeye başlayan kurutma makinesi gibi araçlarda kullanıyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Çeçen, Türkiye’deki en önemli eksikliklerden birinin batıda sıklıkla görülen termostat kullanımı olduğuna değinerek, evlerde ısıyı belli bir noktada tutacak cihazların bulunmamasının enerjinin oldukça verimsiz kullanılmasıyla sonuçlandığına işaret etti.
Akıllı sayaçların bir termostatla birleştirilebilmesi ve bu sayede haberleşebilmesi gibi çözümlerle enerjinin çok daha verimli kullanılabileceğinin altını çizen Çeçen, şunları kaydetti:
"Bu haberleşme cihazı bir sayaç olmak zorunda değil. Son dönemde bunu sayaç olmaktan çıkartıp, evin içine akıllı bir kutucuk koyup da yapabiliyorlar. Mesela ADSL modeminize biraz ilave yazılım ve buzdolabınıza da bir haberleşme yeteneği eklediğinizde, evdeki herhangi bir sayaç evin bütün elektrik tüketen birimlerini kontrol edebilir. Bu, ürün olarak gelecekte göreceğimiz bir süreç ve hepimiz evlerimizde kullanacağız. Nasıl cep telefonlarımız ve hatta daha fazlasını kullanmaya başladık, bu ürünleri de 5 - 10 sene içerisinde evlerimizde kullanmaya başlayacağız."
Kaynak:
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.
