KAYSERİ (AA) - Kayseri'de Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruşturması kapsamında hakkında "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan dava açılan doktorun yargılanmasına başlandı.
Kayseri 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu sanık M.S ile avukatı katıldı.
M.S. savunmasında, etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmak istediğini belirterek, örgütün sağlık çalışanları arasındaki yapılanması hakkında bilgiler verdi.
Kulak burun boğaz uzmanı olarak 2008'de Şanlıurfa'ya atandığını dile getiren M.S, şunları anlattı:
"Burada, Erciyes Üniversitesi (ERÜ) Tıp Fakültesinde dahiliye asistanlığı yaptığı dönemde tanıştığım Ö.F.B ile temasa geçtim. Özel bir hastanede çalıyordu. Bana ev bulmamda yardımcı oldu. Daha sonra da oturmaya davet etti. Yardımını gördüğüm için davetini kabul ettim. Yapı ile tanışmam bu şekilde oldu. Sohbet imamlığını din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmeni olan A.K yapıyordu. Bir gün bana gelip, fakir öğrenciler için okuma salonu açtıklarını söyledi. Beni götürüp burayı gezdirdi ve yardım istedi. Ben de o gün cebimde bulunan paradan bir kısmını verdim. İlk himmetimi de bu şekilde vermiş oldum. Daha sonra kurban istedi. Kurbanımı da bu kişi ile birlikte kestik ve belirledikleri fakir ailelere dağıttık."
M.S, 2010'da Kayseri Eğitim ve Araştırma Hastanesine atandığını, kente geldiğinde cep telefonundan arayan H.B isimli doktorun, Ö.F.B'nin arkadaşı olduğunu söyleyerek kendisini oturmalara davet ettiğini ifade etti.
Bu daveti kabul etmediğini ancak bir süre sonra da örgüt üyesi doktorların kurduğu Bedir Sağlık Gönüllüleri Derneğine davet edildiğini dile getiren M.S, şöyle konuştu:
"Derneğe üye olmadım ama diğer doktorlarla ara sıra çay içmeye, yemeğe gidip geliyordum. Dernekteki yemekte hastane başhekimi İ.Ö. de vardı. Doktor M.K, 'İ.Ö'yü kendilerinin başhekim yaptığını, sıkıntı olduğunda yardımının olabileceğini' söyledi. Bir süre sonra sohbet için evlere çağırmaya başladılar. Yeniden bu oturmalara katılmaya başladım. Oturmalar bazen evlerde bazen de Ana Kalp Hastanesi'nde oluyordu. Sohbeti A.İ. (Başka bir davanın sanığı) yapıyordu. Risale ve Fetullah Gülen'in kitapları okunuyordu. Bu kişi Kayseri'deki doktorlardan sorumluydu. Nijerya'daki hastanenin onun organizasyonunda yaptırıldığı söylendi."
- ByLock'u sohbet imamı yüklemiş
M.S, daha sonra ERÜ'de akademisyen olan M.G.K'nin sohbet grubuna devam ettiğini, 2013'ten sonra ise kendisini başka bir gruba verdiklerini anlatarak, şu bilgileri verdi:
"Bu grupta V.B, H.K, B.Ş, B.E, K.I, Ç,Ş, S.Ş, M.Y ve M.G adlı akademisyenler ile soyadını bilmediğim diş hekimliği fakültesinden E. isimli bir doktor vardı. Bu grubun sohbetini Bekir isimli kişi yapıyordu. Bu kişi bir gün çocuğunu hastaneye getirdiğinde gerçek adının Behçet U. olduğunu öğrendim. Neden sahte isim kullandığını sorduğumda 'bunun sır olarak kalması gerektiğini' söyledi. Toplantıları Talas ilçesinde tıp öğrencilerinin kaldığı bir evde yapıyorduk. 17-25 Aralık sürecinden sonra oturmalara katılmamaya başladım, çocuğumu okullarından aldım."
Behçet U'nun çocuğunu 2014'te ameliyat ettiğini kaydeden M.S, "Hastanedeki odama gelip çocuğumu niye okuldan aldığımı sordu. Benim iyi bir insan olduğumu, sohbet toplantılarına devam etmem gerektiğini, aksi takdirde şefkat tokadı yiyebileceğimi, kendimin ya da çocuğumun hastalanabileceğini söyledi. Bir programdan bahsetti. Sohbet toplantılarının yerlerini bu program üzerinden göndereceğini, ayrıca dua ve dini yazılar göndereceğini söyledi. Telefonumu alıp bu programı yükledi. O zaman bunun ByLock olduğunu bilmiyordum. Benim listemde sadece kendisi kayıtlıydı." diye konuştu.
- Şefkat tokadından korkup yeniden oturmalara katılmış
M.S, Behçet U'nun telkinlerine rağmen oturmalara katılmadığını ifade ederek, "Ancak çocuğumun ciddi bir hastalık geçirmesi üzerine şefkat tokadı aklıma geldi. O hafta yeniden oturmalara katılmaya başladım. Grubumuzda bu kez 3-4 kişi vardı. 2014'ün sonlarıydı. Artık dini konulardan çok maddi konular konuşulmaya başlanmıştı. Toplantılarda sürekli maddi destek isteniyordu. Yeni arabamı değiştirdiğim için himmet veremeyeceğimi söyledim. Baskılar artınca tekrar ayrıldım." diye konuştu.
ERÜ'deki FETÖ üyesi olduğunu iddia ettiği akademisyenlerin isimlerini de veren M.S, Zaman ve Bugün gazetelerine abone olunması konusunda telkinlerde bulunulduğunu, kendisi gibi gazete okumadıklarını söyleyenlerden parasının istendiğini anlattı.
M.S, "Örgüt, maaşın yüzde 10'unu himmet olarak istiyordu ancak ben 2-3 ayda bir 300-400 lira yardımda bulunuyordum" ifadesini de kullandı.
Mahkeme heyeti, M.S'nin tahliyesine karar vererek, duruşmayı erteledi.
Kaynak:
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.
