Gezi eylemlerine polisin biber gazı ve tazyikli su sıkmasını 'aşırı şidet' diye niteleyen Amerikan yönetimi ile Taksim'e ve Türkiye'nin 9 kentine savaş muhabiri eşliğinde canlı yayın araçları gönderen CNN'in ikiyüzlülüğü bir kez daha ortaya çıktı. Türkiye'ye ders veren ABD polisinin 'Bizi vurmayın!' diye dua eden siyahi göstericilere uyguladığı şiddet terör oprasyonlarını aratmadı. ABD'de siyahi genç Michael Brown'ın Cumartesi günü öldürülmesi sonucu başlayan olaylara aşırı sert müdahale dünyayı hayretler içinde bıraktı. Küçük bir kent olan Ferguson'da otomatik silahlar ve zırhlı araçlarla halkın karşısına çıkan polisin görüntüsü, adeta yabancı ülkelerde terörist gruplara karşı görev yapan ABD kuvvetlerini andırdı.
ÇATILARA KESKİN NİŞANCILAR
Türk polisini insan haklarını ihlalle suçlayan ABD yönetimi, barışçıl göstericilere otomatik silah ve zırhlı araçlarla yöneldi. Eylemcilere plastik mermi sıkılırken çatılara keskin nişançılar yerleştirildi. 21 bin kişilik Ferguson'u biber gazına boğan anti-terör timleri kentin hava sahasını da kapattı. Özel SWAT timleri de tweet atan gazetecileri kafelerde darp ederek gözaltına aldı. Toplam 63 kişi gözaltına alındı.
CNN'NİN ÇARPITMASI
CNN ve kartel medyası, Ferguson'daki polis şiddetini ya görmedi ya da çarpıtarak verdi. Gezi'deki eylemcileri kutsayan CNN, Ferguson'daki eylemcileri ise terör estiren odaklar diye niteledi. Bir kaç molotof kokteyli taşıyan göstericiyi öne çıkararak siyahilerin adâlet talebini terörize etti. Gezi'de Türkiye'ye karşı alarma geçen Alman ve İngiliz medyası da ABD'deki olaylara pek ilgi göstermedi. Ferguson'da, siyahilerin yaşadığı bir mahallede, cumartesi gecesi 18 yaşındaki Michael Brown isimli genç ellerini kaldırmasına rağmen polisin açtığı ateş sonucu ölmüştü.
Beni vurma talebi
Göstericiler, Michael Brown'ı öldüren ve ismi saklı tutulan polisin adının açıklanmasını ve cinayetten yargılanmasını istiyor. Eylemciler, 21 bin nüfuslu Ferguson kentinde halkın yüzde 67'sini oluşturan siyahi nüfusa polis gücünde adil yer verilmesini de bekliyor.
Obama: Yüreğim burkuldu
ABD Başkanı Barack Obama siyahi genç Michale Brown'ın ölümünü 'yürek burkucu' olarak nitelemişti. Obama dün de Adalet Bakanlığı ve FBI'ya olayı soruşturmaları talimatı verdiğini açıkladı
Duaya karşı zırhlı araç
Amerikan polisi, Missouri eyaletine bağlı 21 bin nüfuslu Ferguson kasabasında geçtiğimiz cumartesi günü 18 yaşındaki siyahi genç Michael Brown'ın polis tarafından vurularak öldürülmesi üzerine dualarla adâlet talep eden göstericilerin karşısına otomatik silahlar ve zırhlı araçlarla çıktı. Amerikan polis ve askerleri, Pazartesi ve Salı günü göstericilere karşı göz yaşartıcı bomba ve plastik mermi kullanmaya başladı. Çarşamba günü ise protestoculara yalnızca gündüz vakti gösteri yapabilecekleri bildirildi.
TWEET ATANLARA DARB
Gezi olaylarının birinci yıldönümü olan 31 Mayıs'ta polislerin CNN Muhabiri Ivan Watsona Pasaport sormasını 'kabul edilemez bularak basın hak ve özgürlüğüne darbe' diye niteleyen Amerikan ve dünya basını ise nedense Missouri eyaletindeki gösterilerde dün iki gazetecinin gözaltına alınmasını çok normal karşıladı. Gazetecilerin SWAT timleri tarafından darp edilerek gözaltına alınmasına resmi kurumlar ile Almanya ve İngiltere gibi Avrupa ülkelerinden tepki gelmemsi dikkat çekti.
SODA MAKİNASINA ÇARPTI
Los Angeles Times gazetesinin eski muhabirlerinden Wesley Lowery ve Huffington Post çalışanı Ryan J. Reilly oturmakta oldukları bir fastfood restoranına giren polisler hakkında tweet atıyorlardı. Polis iki gazeteciye saldırdı. Darbe alan Lowery ise soda makinesine çarptı. Gözaltında oldukları süre içerisinde gazetecilerin Twitter hesapları sustu.
63 eylemci tutuklandı
Polis kaynaklarına göre Pazar günü 32 kişi hırsızlık, saldırı iddiasıyla tutuklandı. Pazartesi günü Ferguson Emniyet binası önünde gösteri yapan 7 kişi, akşam vakti ise yaklaşık 15 kişi polis tarafından gözaltına alındı. Salı günü 9 kişi daha gözaltına alındı. Dünkü gözaltılarla bilanço 63'e çıktı.
Trafikte de ayrımcılık
Missouri Başsavcılığı'nın raporuna göre Ferguson'da polislerin trafikte durdurulan araçların yüzde 86'sı siyahilere ait. Durdurulan siyahilerin yüzde 93'ü gözaltına alınırken, yüzde 92'sinin aracında arama yapılıyor. Siyahilerin tutuklanma ihtimali ise beyazlara göre iki kat fazla.
Senatöre biber gazı
Missouri Senatörü Maria Chappelle-Nadal, Pazartesi günkü gösterilerde yer alıp biber gazından etkilenenler arasındaydı. Senatör, Çarşamba günü Ferguson Emniyet Müdürü Tom Jackson'a ortak basın toplantısında 'tekrar biber gazına maruz kalıp kalmayacağını' sordu. Aldığı cevap ise 'Umarım maruz kalmazsınız' şeklinde oldu.
Kaynak:
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.
