Son Dakika Haberler

"(Terörle mücadele) Gayet açık ve net söylüyorum 4 yıl içinde çözmezsem siyaseti bırakacağım" "Böyle kapalı kapılar ardında gizli kapaklı işlerle de bu iş olmaz. Devletin duyarlı organları belki o tür görüşmeler yapabilirler ama sorunu çözmenin temel yeri, adresi TBMM'dir. Orada çözmemiz lazım" "Şunu rahatlıkla iddia edebilirim son 10 yılda en büyük değişimi yaşayan parti CHP'dir. 10 yıl öncesine bakın, CHP Doğu, Güneydoğu'ya gidemezdi. Şimdi her tarafına gidiyoruz" "(Erken seçim iddiası) Olabil

Anadolu Ajansı haberine göre;
ANKARA (AA) - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, terörle mücadeleye ilişkin, "Gayet açık ve net söylüyorum 4 yıl içinde çözmezsem siyaseti bırakacağım." dedi.

Kılıçdaroğlu, Fox Tv'de katıldığı Çalar Saat programında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu, soruları yanıtladı.

Terörü nasıl çözeceğinin sorulması ve Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ'ın "Eğer elinde terörü bitirecek bir formül varsa Sayın Kılıçdaroğlu'nu laftan öte, o formülleri milletin önüne koymaya davet ediyorum." sözlerinin hatırlatılması üzerine Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

"Şunu söyleyeyim, Başbakanlık arşivlerine girsin. Başbakanlık arşivlerinde benim dönemin başbakanına verdiğim bir mektup var, 'Terör nasıl çözülür' diye. Gittim, kendim bizzat AK Parti Genel Merkezi'nde dönemin başbakanına takdim ettim. Dedim ki terör ancak böyle çözülür. Orada şunu söyledim, 'Terör örgütüyle masaya oturmayacaksınız. Terör örgütüyle masaya oturursanız bu sorunu çözemezsiniz. Türkiye Cumhuriyeti devletini, Türkiye Cumhuriyeti hükümetini, Türkiye Cumhuriyeti'nin bürokrasisini terör örgütüyle muhatap kılmayın.' dedim."

"Nasıl çözersiniz?" sorusuna ise Kılıçdaroğlu, şu yanıtı verdi:

"Önce zemin. Nerede çözülecek bu? Zemin neresi? Meclis'te. Niçin Meclis'te? Milli irade orada. Oraya bütün milletvekilleri vatandaşların oylarıyla geldi mi? Geldi. Oturup, orada çözeceğiz. Birlikte çözeceğiz, neyi, nasıl yapacağımızı... Böyle kapalı kapılar ardında gizli kapaklı işlerle de bu iş olmaz. Devletin duyarlı organları belki o tür görüşmeler yapabilirler ama sorunu çözmenin temel yeri, adresi TBMM'dir. Orada çözmemiz lazım.

15 yılda çözemediler, hala koşturuyor, ediyorlar. Şehitlerimiz geldi, gazilerimiz var. Ben gayet açık ve net söylüyorum, 4 yıl içinde çözmezsem, bakın '5 yıl' da demiyorum. Normalde 5 yıl şimdi. 4 yıl içinde çözmezsem siyaseti bırakacağım. Bakın, ben bir bedel ödemeyi göze alıyorum."

Terör olayını bitireceğini dile getiren Kılıçdaroğlu, "Onlar 15 yılda çözemediler ama koltuklarında oturuyorlar. 'Çözmezsem gideceğim' demiyorlar. Ben aynı şeyi yurt için de söylüyorum. Bu ülkede yurt sorununu bir yıl içinde çözmezsem siyaseti bırakırım. 15 yılda çözmediler, bir yıl içinde çözmezsem giderim." dedi.

- "Medya büyük ölçüde iktidar partisinin kontrolünde"

Kılıçdaroğlu, bir soru üzerine, CHP açısından çok şeyin değiştiğini ifade ederek, şunları kaydetti:

"Şunu rahatlıkla iddia edebilirim son 10 yılda en büyük değişimi yaşayan parti CHP'dir. 10 yıl öncesine bakın, CHP Doğu, Güneydoğu'ya gidemezdi. Şimdi her tarafına gidiyoruz. Her kahveye girme imkanımız var, giriyoruz. Her köye gidiyoruz, her ile, ilçeye gidiyoruz. Her yerde konuşuyoruz, halkın sorunlarını dinliyoruz ve sorunlara çözüm üretiyoruz. Türkiye Cumhuriyeti'nde hangi sorun varsa, o sorunun çözümünü en sağlıklı şekilde ortaya koyan parti CHP'dir. Sorun nedir? Bunu yeteri kadar vatandaşlara anlatamıyoruz. Neden anlatamıyoruz? Biz bunları söylüyoruz da sanki ağzıma bant çektik değil. Medya büyük ölçüde iktidar partisinin kontrolünde, biz bir şey söylüyoruz bir iki kanal veriyor veya işte bir şey söylüyorum birkaç saniye ayıp olmasın diye veriliyor. Ama onlar bir şey söylediği zaman günün 24 saatinde yayınlanıyor. Dolayısıyla bizim böyle bir sıkıntımız var."

- "Sorunu çözmek için oturup, konuşalım"

"Çanakkale Kurultayı'ndan çıkan sonuçların ne zaman yayınlanacağı" sorusu üzerine Kılıçdaroğlu, kurultayın, CHP'nin İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu'nun tutuklanmasına tepki yürüyüşü gibi Cumhuriyet tarihinde ilk olduğunu söyledi.

Toplumun çok farklı kesimlerinin, farklı siyasal görüşte, farklı kimliklerde olan insanların hem kurultayın ana panel bölümünde hem de küçük çalıştaylarda bir araya geldiklerini aktaran Kılıçdaroğlu, herkesin kendi düşüncesini söylediğini kaydetti. Kılıçdaroğlu, "Şu ortamı Türkiye'de yakalattık. Dedik ki bir araya gelelim, farklı görüşlerde olabiliriz ama bir sorunu çözmek için oturup, konuşalım. Bu yapıldı. Diyalog, karşılıklı diyalog." değerlendirmesinde bulundu.

Eğitim çalıştayından da çok güzel sonuçlar çıktığını belirten Kılıçdaroğlu, şu anda çalıştaya ilişkin bantların çözüldüğünü, kitap haline getireceklerini ve isteyen herkese göndereceklerini söyledi. Kılıçdaroğlu, parti programı ve seçim bildirgesinin hazırlanmasında bunlardan yararlanacaklarını bildirdi.

-"Kavga, demokrasi kavgası"

Kılıçdaroğlu, Çankaya'da yaptığı bir açılıştaki konuşması dinlettirilerek, "...yürümekse yürümek, kavgaysa kavga" ifadelerinin ne anlama geldiğinin sorulmasına karşılık, "Demokrasi kavgası. Nazım Hikmet'in söylediği gibi demokrasi kavgası." ifadesini kullandı.

Ülkede baskıya değil demokrasiye ihtiyaç olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Herkesin özgürce konuşmaya ihtiyacı var. Herkesin medya özgürlüğünü isteme hakkı var. Herkesin çocuklarını huzur içinde okula gönderme hakkı var. Şimdi siz kısıtlarsanız, düşünceyi kısıtlarsanız, yargıyı siyasi otoritenin emrine verirseniz demokrasi nerede olacak? Konuşacağım, korkuyorum. Bu ülkenin iş adamı konuşabiliyor mu? Hayır. Sivil toplum örgütleri? Hayır. Sendikalar? Hayır. Kim konuşacak? CHP dışında doğru dürüst konuşan başka bir kurum var mı? Hayır, hepsi susturulmuş."

"Medya bağımsız, tarafsız değil. Medya patronlarının işi var, ticari bağlantıları. Konuşamıyorlar." denilmesi üzerine de Kılıçdaroğlu, "Aynen öyle konuşamıyor. Konuştuğu zaman da başına gelenleri hep beraber görüyoruz. Gazetecileri görüyorsunuz işte hapisteler. Peki kavgayı kim yapacak, mücadeleyi kim yapacak? Biz yapacağız. Elbette demokrasi mücadelesi. Elimize silah alıp, gidip bir yeri basacak halimiz yok. Kavga, demokrasi kavgası." ifadelerini kullandı.

- "Şunu veya bunu FETÖ'cülükle suçlamanın hiçbir mantığı yok"

Vatandaşların sosyal medya üzerinden yönelttiği soruları da yanıtlayan Kılıçdaroğlu, yeni müfredatla ilgili bir soru üzerine, okulların bir partiye militan yetiştirmek için eğitim vermediğini, eğitim gerekçesinin çağdaş uygarlığı yakalayacak kuşaklar yetiştirmek olduğunu söyledi.

"Sayın Cumhurbaşkanı defaatle sizi milli ve yerli olmamakla itham ediyor. Siz milli ve yerli değil misiniz?" sorusuna da Kılıçdaroğlu, "Asıl milli ve yerli olan biziz, gayri milli olanlar onlar. Eğer siz milliyseniz, bu ülkenin yetiştirdiği en büyük değer Mustafa Kemal Atatürk'tür, ona sahip çıkıyorsanız ben sizi yerli ve milli kabul ederim. Bayrağınıza, vatanınıza sahip çıkıyorsanız yerli ve milli kabul ederim. Bu ülkede huzuru ve barışı getirecekseniz yerli ve milli kabul ederim." yanıtını verdi.

Meral Akşener'in yeni parti kurma hazırlığında olmasına ilişkin değerlendirmesi sorulan Kılıçdaroğlu, "Meral Hanım bakanlık yapmış, siyasette uzun yıllar hizmet vermiş birisi. Dolayısıyla diğer siyasi partilerin liderlerine nasıl saygı gösteriyorsak, Meral Hanım'a da saygı gösteriyoruz." dedi.

Kılıçdaroğlu, "İktidar partisinde Akşener'e FETÖ'cü diyorlar. FETÖ'cü olabilir mi sizce?" sorusuna ise şu yanıtı verdi:

"FETÖ'cüyü sağda solda iktidarın aramasına gerek yok ki kendileri FETÖ'cü zaten. Hükümet. Devleti FETÖ'ye teslim eden kimdi? Aynı menzile yürüyenler kimdi? Bunlar değil miydi? 'Ne istediniz de vermedik' diyenler bunlar değil miydi? FETÖ'cüyü başka bir yerde aramaya gerek yok ki kendileri zaten. Sırtı kalın olanlar, iktidara yakın olanlar, parası pulu olan bütün FETÖ'cüler dışarıda, gariban olanların tamamı hepsi içeride. Bu mudur FETÖ'yle, FETÖ'cülükle mücadele etmek? Geçenlerde birisi açıklıyor işte Kayseri'den. Ne kadar sırtı kalın varsa gitmiş bir milletvekili hepsini dışarı çıkarmış, garibanlar hepsi içeride. Dolayısıyla şunu veya bunu FETÖ'cülükle suçlamanın hiçbir mantığı yok. Yakalarsınız, varsa FETÖ ile bir ilişkisi adliyeye teslim edersiniz. Yargı bakar."

Geçmişte kendilerinin de Ergenekon ile suçlandığını sonrasında bunun "kumpas" olduğunun ortaya çıktığını söyleyen Kılıçdaroğlu, "AK Partiye oy veren bütün vatandaşlarıma sesleniyorum. Bu kadar büyük adaletsizliklerin altına imza atan, 'Ben o davaların savcısıyım' diyen kişiye hesap sormak bir insanlık görevi değil midir? Nasıl oldu da siz o davaların savcısı oldunuz?" ifadelerini kullandı.

Bir milyonun üzerinde mağdur insan olduğunu öne süren Kılıçdaroğlu, kendisinin ve partisine mensup bütün milletvekillerinin hayatları boyunca FETÖ örgütüyle mücadele ettiğini savundu.


- "Biz hazırız"

Deniz Baykal'ın erken seçim yapılacağına ilişkin iddialarının hatırlatılması ve bu sene içerisinde bir "baskın seçim" olup olmayacağının sorulması üzerine Kılıçdaroğlu, "Olabilir, biz hazırız. Baskın seçim de olabilir, seçim zamanında da yapılabilir. Önce yerel yönetim veya sonra normal seçimler de olabilir veya normal seçimleri erkene çekebilirler." diye konuştu.

Kılıçdaroğlu, "2018'de başkanlık seçimi olabilir mi?" sorusuna ise "Olabilir, yapabilirler. Biz hazırız ona. Deniz Bey'in söylediği şu söz çok doğru, 'Türkiye halkı kendi kaderini çizmek zorundadır.' Ya demokrasiden yana tavır alacağız ya tek adam rejiminden yana tavır alacağız." yanıtını verdi.

HDP ile CHP arasında bir ittifak ilişkisi olup olmadığına ilişkin soruya "Hayır" yanıtını veren Kılıçdaroğlu, demokrasiden, yargı bağımsızlığından, parlamenter demokratik sistemden yana olanlarla birlikte olabileceklerini ifade etti.


- "Biz doğru yapılan her şeye 'evet' diyorduk."

ODTÜ arazisinde başlayan yol yapım çalışmalarına yönelik olarak da Kılıçdaroğlu, ODTÜ'nün Ankara'nın nefes aldığı alanlardan biri olduğunu belirterek, planlamanın zamanında yapılmadığı eleştirisinde bulundu.

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ'ın dün Bakanlar Kurulundan sonra yaptığı "Biz ne yapsak karşı çıkıyorlar" açıklaması hatırlatılarak, "Her şeye karşı mı çıkıyorsunuz?" diye sorulması üzerine Kılıçdaroğlu, "Tam aksine şu anda her şeye karşı çıkan bir kişi var, o da Sayın Erdoğan. Kendi partisine bile karşı çıkıyor. Kendi partisinin il başkanlarına, ilçe başkanlarına bile karşı çıkıyor, muhalefet ediyor. Biz doğru yapılan her şeye 'evet' diyorduk. Mesela 'şu yanlıştır' dediğimiz zaman mutlaka gerekçesini söylüyorduk." dedi.

Kılıçdaroğlu, hükümetin yol, köprü yapmasına karşı çıkmadıklarına sadece maliyetini sorduklarına işaret etti.

- "Garibanın çocuğu gibi benim oğlum da askere gitmeli"

"Siz de bir babasınız, yarın oğlunuz Sivas'a askere gidiyor. Hislerinizi alabilir miyim?" sorusuna Kılıçdaroğlu, "Çocuğuma paralı askerlik yaptırtabilirdim. Yani bedelini ödeyerek askere göndermeyebilirdim. Ama ben eğer bu ülkede siyaset yapıyorsam, teröre karşı duruyorsam, garibanın çocuğu nasıl askere gidiyorsa benim oğlum da askere gitmeli. Yarın Sivas'a gidecek, vatani görevini yapacak, inşallah huzur içinde evine dönecek." yanıtını verdi.

(Bitti)


Kaynak:

Google News Takip Et
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? ’te KONHABER'e abone olun.
Google News Takip Et
Son dakika gelişmelerden anında haberdar olmak için WhatsApp haber kanalımıza katılın.

Yasal Uyarı:

Yayınlanan haberler, köşe yazıları, fotoğraflar, yazı dizileri ve her türlü eserin tüm hakları Mirajans Medya İletişim Reklam Haber ve Prodüksiyon A.Ş.’ye aittir. Kaynak gösterilerek bile olsa eserin bütünü veya bir kısmı özel izin alınmadan kullanılamaz.

Bu İçeriğe Emoji İle Tepki Ver!

  • 0
  • 0
  • 0
  • 0
  • 0
  • 0
  • 0
  • 0
  • Begendim
  • Kalp
  • Begenmedim
  • Gülen Surat
  • Kalpli Göz
  • Kızgın
  • Şokta
  • Üzgün

Yorumlar (0)

Önemli Not: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir. Yazılan yorumlardan konhaber.com hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
X
Yorum Yazma Sözleşmesi
“Sayfamızın takipçileri suç teşkil edecek, yasal olarak takip gerektirecek,hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, ahlaka aykırı, müstehcen, toplumca genel olarak kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir yorumu bu web sitesinin hiçbir sayfasında paylaşamazlar. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk yorumu gönderen takipçiye aittir. KONHABER yapılan yorumlar arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Konhaber başta yukarıda sayılan hususlar olmaz üzere kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen yorum yapan takipçilerine ait ip bilgilerini ve yapmış olduğu yorumları paylaşabileceğini beyan eder ”
Türkçe العربية English