Son Dakika Haberler

"Birkaç gündür AK Parti Genel Başkanı Erdoğan, Başbakan Yıldırım, Adalet Bakanı Gül ve hükümetin diğer bakanları ağız birliği etmiş bir şekilde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun 'Türkiye'yi dünyaya şikayet ettiği' iddiasıyla bir ihanet söylemi geliştirdi. Genel Başkanımızın 'Türkiye'ye gelmeyin' diye hiçbir sözü olmamıştır, hiçbir zaman da böyle bir ifadede bulunmaz" "O siyasi rehinelik (Berberoğlu'nun tutuklanması) üzerinden CHP'ye ulaşma çabası vardır. Bunların hepsi boşa çıkacaktır. Bu

Anadolu Ajansı haberine göre;
ANKARA (AA) - CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Bülent Tezcan, "Birkaç gündür AK Parti Genel Başkanı Erdoğan, Başbakan Yıldırım, Adalet Bakanı Gül ve hükümetin diğer bakanları ağız birliği etmiş bir şekilde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun 'Türkiye'yi dünyaya şikayet ettiği' iddiasıyla bir ihanet söylemi geliştirdi. Genel Başkanımızın 'Türkiye'ye gelmeyin' diye hiçbir sözü olmamıştır, hiçbir zaman da böyle bir ifadede bulunmaz." dedi.

Tezcan, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, terörün yürek yakmaya devam ettiğini belirterek, bugün Batman'da 2 askerin şehit olduğuna dikkati çekti.

Şehit askerlerin ailelerine ve millete başsağlığı dileyen Tezcan, "Terörü lanetliyorum. Bu acıların bir an önce dinmesi için millet olarak elimizden geleni yapmamız gerektiğini bir kere daha hatırlayalım istiyorum. Terörü bu duygularla topyekun lanetlemeye devam edeceğiz ve inşallah terörle mücadelede sonuca ulaşacağız, başaracağız." ifadesini kullandı.

Birkaç gündür AK Parti Genel Başkanı Erdoğan, Başbakan Yıldırım, Adalet Bakanı Gül ve hükümetin diğer bakanlarınca ağız birliği etmiş bir şekilde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun 'Türkiye'yi dünyaya şikayet ettiği' iddiasıyla bir ihanet söylemi geliştiğini belirten Tezcan, "Genel Başkanımızın 'Türkiye'ye gelmeyin' diye hiçbir sözü olmamıştır, hiçbir zaman da böyle bir ifadede bulunmaz." dedi.

Tezcan, siyasetin diline yakışmayan bir söylemle buradan Türkiye siyasetinin yeniden kurgulanmasının peşinde olunduğunu savunarak, şöyle devam etti:

"Önce çok net şunu söyleyelim Sayın Genel Başkanımızın 'Türkiye'ye gelmeyin' diye hiçbir sözü olmamıştır, hiçbir zaman da böyle bir ifadede bulunmaz. Genel Başkanımız Türkiye'de OHAL şartları altında can ve mal güvenliği olmadığını, Türkiye'deki bütün konuşmalarında söylemiştir. Demokrasiyi, milletin hakkını, hukukunu, adaleti savunan bir siyasetçinin ve Anamuhalefet Partisi Genel Başkanı'nın bu bir görevidir. Bu görevi de Sayın Genel Başkanımız layıkıyla yerine getirmektedir. Genel Başkan İstanbul'a kadar 450 kilometre yol yürüdü. Ne için yürüdü? 'Adalet yok' diye yürüdü. Gizli kapaklı mı yürüdü? Türkiye'nin dört bir yanına duvarlar çevrildi, o yürüyüşü kimse görmedi mi? Görüyor, görecek. Siz adaletsizliği günlük mutat olay haline getirirseniz dünya bunu da görür, ana muhalefet partisi lideri de yürür, konuşur."

Söylemedikleri bir sözün söylendiği ve manşet yapıldığını belirten Tezcan, sorumlu bir siyaset anlayışı içinde hemen konuyu düzelttiklerini ve meselenin bundan ibaret olduğunu bildirdi.

Tezcan, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Ama samimi olanlar için mesele bundan ibarettir, samimi olmayıp, kendi kusurlarını örtmek isteyenlerin başka hesabı vardır. AK Parti Genel Başkanından başlamak üzere bakanlar, başbakan hepsi sırayla ağız birliği etmişcesine Bremen mızıkacıları gibi bir sakız çiğniyorlar. Neymiş? Biz Türkiye'yi dışarıya şikayet edip, 'Türkiye'ye gelmesinler' demişiz. Türkiye'nin turizmde güçlü, zengin, para kazanan bir ülke olmasını istiyorsanız hükümet olarak bunun gereğini yaparsınız. Yoksa Bremen mızıkacıları gibi aynı sakızı çiğneyerek, suçlarınızı örtmenin telaşında olmaktan vazgeçin."

- 2015 ve 2017 Ocak-Haziran döneminde gelen turist sayısı

Tezcan, sözünü ettikleri konunun ağustos ayının başında gündeme geldiğine dikkati çekerek, 2015 ve 2017 yılı Ocak-Haziran döneminde Türkiye'ye gelen turist sayısını karşılaştırdı. 2015'in ilk 6 ayında Almanya'dan gelen ve 2 milyon 100 bin olan turist sayısının bu yılın ilk 6 ayında 1 milyon 240 bine düştüğünü ve bu düşüşle pazarın yüzde 41 daraldığını söyledi.

Aynı dönemlerde Fransa'dan gelen 327 bin turist sayısının 188 bine, Hollanda'dan gelen turist sayısının 483 binden 263 bine düştüğünü iddia eden Tezcan, "El insaf. Gerçekleşen rakamlar bunlar ve daha bu konuşma ortada yok, böyle bir gazete yazısı yok. Daralma belli. Bunun sorumlusu kim?" ifadesini kullandı.

Türkiye'ye 2015 ve 2016 yılında gelen turist rakamlarını da kıyaslayan Tezcan, 2015'te Almanya'dan 5 milyon 580 bin turist gelirken, bu sayının 2016'da 3 milyon 890 bine düştüğünü ve daralmanın yüzde 30 olduğunu bildirdi.

Tezcan, aynı dönemlerde Fransa'dan gelen turist sayısının 847 binden 555 bine, Hollanda'dan gelen turist sayısının 1 milyon 232 binden 906 bine, Rusya'dan gelen turist sayısının da 3 milyon 623 binden 866 bine indiğine söyledi.

- "Ortalama daralma yüzde 50'leri buldu"

Bu rakamlara göre ortalama daralmanın yüzde 50'leri bulduğunu belirten Tezcan, şunları aktardı:

"Bu yazıdan dolayı mı böyle oldu? Bunların hepsi daha önceden gerçekleşen rakamlar. Millet niye böyle olduğunu biliyor. Bremen mızıkacıları da biliyor aslında. Ben size söyleyeyim niye böyle olduğunu. 24 Kasım 2015'te Rus uçağı düşürüldü. 'Ben düşürdüm' yarışına girdiler dönemin Başbakanı ile Cumhurbaşkanı. Erdoğan Cumhurbaşkanı, Ahmet Davutoğlu Başbakandı. Bir o atladı 'ben düşürdüm' diye... Bütün bu atlamaların bedelini Türkiye turizmcisi, millet ödedi. Siz atlayıp, sıçrayacaksınız çekirge gibi bedelini vatandaş ödeyecek. Almanya'ya çıktılar ve Alman hükümetine 'nazisiniz' dediler, yaralarını kaşıdılar. Ne için? Referandum sürecinde olur da böyle bir şey yapar 'evet'i oralarda nasıl artırırız hesabıyla. Hollanda ile kriz yarattılar. Kulis bilgilerine göre Başbakan rahatsız, 'ben size gitmeyin demedim mi' diyor bakanına ama bakan başka yerden emir aldığı için Hollanda'ya gidip."

Tezcan, Hollanda krizi üzerinden bir referandum süreci yönetmeye çalışıldığını ileri sürerek, "Hollanda, Almanya, Rusya, AB ülkeleriyle kavga et, hiçbiriyle iyi geçinme geçimsiz bir ülke profili çiz ve ondan sonra adam senin ülkene gelmeyince de sorumlu bulmaya çalış." dedi.

Bunların geçen yıldan itibaren yaşanılan problemler olduğunu öne süren Tezcan, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun 4 Nisan 2017'deki konuşmasında "Avrupa'nın aptalca hareketleri bize oy getirdi" şeklinde ifadesi olduğunu anımsattı.

- "Türkiye sırtını AB'ye, önünü Ortadoğu'ya döndü"

İktidarın dış politika tercihinin Türkiye'yi bu hale getirdiğini ve AB'den kopuş yaşandığını ileri süren Tezcan, Türkiye'nin sırtını AB'ye, önünü Ortadoğu ülkelerine döndüğünü savundu. Bu politika anlayışının yerleştirildiğini iddia eden Tezcan, şu görüşlere yer verdi:

"Dış ticaretinin yarısı AB ülkeleriyle, turizmin yarısından fazlası AB ülkeleriyle ama sen sırtını oraya dönmüşsün, önünü Ortadoğu'ya dönmüşsün bir bataklığın içerisinde debelenme telaşındasın. Bu hükümet 3 tane tuzak hazırladı. Tuzağı kendi kurdu ve o tuzağın içine düştü. Türkiye'de ekonomide orta gelir, teknolojide orta teknoloji ve dış politikada Ortadoğu tuzağı. Bu 3 tuzak Türkiye'nin bugünkü açmazının sebebidir."

Tezcan, bu politikalar sonucunda 2014'de Türkiye'ye gelen 40 milyon 500 bin turist sayısının 28 milyona düştüğünü savundu.

İktidarın bu kaybın üzerinden başkalarını sorumlu tutma peşinde olduğunu iddia eden Tezcan, şunları ifade etti:

"Bu neye benziyor biliyor musunuz? Sarhoş şoförün arabayı devirip, ondan sonra da ehliyeti kaptırmamak için şoför mahalline başka birini getirip, oturtma çabasına benziyor. Bunlar sarhoş şoför gibi arabayı devirdiler, memleket bu hale düştü. Şimdi başka sorumlu arayışındalar. Niye? Ehliyeti kaptırmamak için. O yüzden vay turizm gelirimiz azaldı, sizden dolayı. Adalet için yürüdünüz, şu konuşmayı yaptınız, bu konuşmayı... Arabayı doğru sür, sarhoş binme şoför mahalline. Kim söylüyor sana. Ama ne yaparlarsa yapsınlar çare yok. Ehliyeti kaptıracaklar, ehliyeti kurtaramayacaklar. Millet ilk seçimde bunlardan ehliyeti alacak ve şoför mahallini ehil birine teslim edecek."

- "CHP'ye dönük bir kumpas girişimi"

Ayhan Oğan'ın ifadelerine de değinen Tezcan, bu ifadelerin Oğan'a söylettirildiğini savundu. Tezcan, dün AK Parti Sözcüsü Mahir Ünal'ın Oğan ile ilgili bir disiplin işlemi yapılmayacağını söylediğini hatırlattı.

CHP'ye dönük bir kumpas girişimi olduğunu ve milletvekilleri Enis Berberoğlu'nun haksız yere rehin alındığını iddia eden Tezcan, "O siyasi rehinelik üzerinden de CHP'ye ulaşma çabası vardır. Bunların hepsi boşa çıkacaktır. Bunda bir tereddüdümüz yok. Ne Berberoğlu'nu ne de bizi teslim alamayacaklar. Bu rehine operasyonu boşa çıkacak. Bu rehin alma operasyonu, rehine kurtarma operasyonu değil. Boşa çıkacaktır." dedi.

Tezcan, bu süreç içerisinde "ahlaksızca" ve "alçakça" başka tutumlarla karşılaştıklarını, bazı medya kuruluşlarında sistematik bir biçimde Berberoğlu'nun ailesine dönük iftira ve hakaret kampanyaları yürütülmeye başlandığını belirterek, şunları kaydetti:

"AK Parti Genel Başkanı başta olmak üzere hükümetin bütün yetkililerine ve devleti yönetenlere sesleniyorum, onların hepsini hem sorumluluğa hem vicdana davet ediyorum. Bırakın milletvekili olmayı hapishanede yatan bir vatandaşın ailesi üzerinden ahlaksızca ve alçakça kampanya yürütmek bu milletin kaldırabileceği, ve tahammül edebileceği bir şey değildir. Haberleri görüyorsunuz. Eşiyle kızıyla ilgili olmadık işleri yapıyormuş, takip ediyormuş. Olmadık aile ve akrabalık ilişkileri varmış. Olmadık şeyleri söylüyormuş diye söylemedikleri sözleri söylüyor, yapmadıkları işleri yapıyor diye bu ahlaksız ve alçakça saldırıların üzerine şiddetle gideceğiz. Siyasette siyasi saldırıya karşı her zaman siyasi duruşla mücadele edilir. Ama bu ahlak dışı ve alçakça bir saldırıdır ve bu saldırıyı yapanlar bunu bedellerini ödeyecekler, bunun bedellerini hukuk karşısında vicdan karşısında milletin karşısında ödeyecekler.

Hükümetin üzerine düşen bir görev var. Bu ahlaksızlığı durduracaklar. O gazetelerin manşetlerinin nasıl atıldığını biliyoruz. Belirli merkezlerde manşetlerin hazırlanıp, gazetelere gönderildiğini, haberlerin hazırlanıp, servis edildiğini ve özel bir kampanya başlatıldığını biliyoruz. Bu kampanyanın, bu rehin alma ve kumpas kampanyasının bir parçası olduğunu biliyoruz. Ahlaksızlığınıza aileleri ve çocukları bulaştırmayın. 'Alçaklığa aileleri ve çocukları bulaştırarak, daha fazla alçalmayın' diyorum."


Kaynak:

Google News Takip Et
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? ’te KONHABER'e abone olun.
Google News Takip Et
Son dakika gelişmelerden anında haberdar olmak için WhatsApp haber kanalımıza katılın.

Yasal Uyarı:

Yayınlanan haberler, köşe yazıları, fotoğraflar, yazı dizileri ve her türlü eserin tüm hakları Mirajans Medya İletişim Reklam Haber ve Prodüksiyon A.Ş.’ye aittir. Kaynak gösterilerek bile olsa eserin bütünü veya bir kısmı özel izin alınmadan kullanılamaz.

Bu İçeriğe Emoji İle Tepki Ver!

  • 0
  • 0
  • 0
  • 0
  • 0
  • 0
  • 0
  • 0
  • Begendim
  • Kalp
  • Begenmedim
  • Gülen Surat
  • Kalpli Göz
  • Kızgın
  • Şokta
  • Üzgün

Yorumlar (0)

Önemli Not: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir. Yazılan yorumlardan konhaber.com hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
X
Yorum Yazma Sözleşmesi
“Sayfamızın takipçileri suç teşkil edecek, yasal olarak takip gerektirecek,hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, ahlaka aykırı, müstehcen, toplumca genel olarak kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir yorumu bu web sitesinin hiçbir sayfasında paylaşamazlar. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk yorumu gönderen takipçiye aittir. KONHABER yapılan yorumlar arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Konhaber başta yukarıda sayılan hususlar olmaz üzere kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen yorum yapan takipçilerine ait ip bilgilerini ve yapmış olduğu yorumları paylaşabileceğini beyan eder ”
Türkçe العربية English