AK Parti olarak 16 yılda çok büyük badireler atlattıklarını ve milletin desteği ile bunların üstesinden geldiklerini aktaran Akdağ, şöyle devam etti:
"Bütün bunlardan sonra bir FETÖ çetesi geldi, senelerdir içimize bizim en mahremimize kadar girmiş kendisini saklamış bir çete. Milletin büyük celaleti ve kahramanlığı olmasa bugün Türkiye'yi Suriye'ye çevirmişlerdi. Ama şükürler olsun millet hep birlikte ayağa kalktı. Kolay değil 250 canımız, evladımız, ciğerparemizi o gece şehit verdik. 2 bin 193 kardeşimiz yaralandı ve onların içinde engelli olarak hayatlarını devam ettirenler var. Ama şükürler olsun ki bu zalimlerin ellerine bu memleketi bırakmadık. Bırakmadık ve bırakamazdık. Ne yaparlarsa yapsınlar büyük Türk milleti Allah'ın izniyle ayağa kalkmıştır. Cenab-ı Hakk'ın izniyle ilerleyişimizi, yükselişimizi durduramazlar, durduramayacaklar. Ezanımıza, bayrağımıza, vatanımıza da sahip çıkacağız. Milletle birlik ve beraberlik içinde olacağız."
CHP'ye eleştiri
Akdağ, cumhurbaşkanlığı seçimleri için çok iyi çalışmaları gerektiğini anlatarak, bu seçimler için birilerinin ittifak arayışında olabileceğini dile getirdi.
Yaşanan herhangi bir sıkıntı karşısında CHP'nin muhalif bir yaklaşım içine girdiğini ifade eden Akdağ, "Türkiye'nin başka bir ülke ile problemi var ise o ülkenin yanında maalesef duran bir ana muhalefet partisiyle karşı karşıyayız. Biz Esed'in zulmünden bahsettiğimiz zaman Cumhuriyet Halk Partili milletvekilleri gidip boy boy fotoğraf çektirdiler. 17-25 Aralık'ta FETÖ'nün çirkin yüzü ortaya çıktığında ve mücadele ettiğimiz zaman milletvekilleri gittiler gazetelerinin önünde nöbetler tuttular, bankalarının önüne yattılar. Bunlar hepsi CHP milletvekilleri. Ana muhalefet partisinin genel başkanı Türkiye'yi Almanya'ya şikayet etti." diye konuştu.
Akdağ, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Geçmişte iktidar ve ana muhalefet partileri arasında çatışmalar, tartışmalar olurdu. Ama hiç bugüne kadar Türkiye'yi başkalarına şikayet eden bir ana muhalefet görmemiştik. İşte bütün bunların karşısında bize birliktelik düşüyor. Biz bunu Milliyetçi Hareket Partisinden arkadaşlarımıza da anlatacağız. Çünkü sayın Devlet Bahçeli bunu iyi gördü. Konuşmalarında 'Melese Türkiye'nin meselesi, mesele milli meselelerimiz olduğu zaman biz Cumhurbaşkanımızın yanında dururuz, milletin yanında dururuz' dedi. Muhalefete de bu yakışır. Keşke Kılıçdaroğlu da bunu yapabilseydi. O halde biz Ankara'da sayın Cumhurbaşkanımızın, sayın Başbakanımızın, sayın Devlet Bahçeli'nin milli meselelerde, bir milli duruşla birlikte hareket etmesi nasiplendirilebilir."
Kaynak:
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.
