Bozdağ, AA Editör Masası'na konuk oldu

ANKARA (AA) - Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ, Meclise sunulan seçim ittifakı teklifiyle ilgili, "İktidar, ittifakın güvenoyuna bağlı değildir. İttifaktan birisi iktidardan çekilirse iktidar düşmez." dedi.

Bozdağ, Anadolu Ajansı (AA) Editör Masası'nda gündeme ilişkin soruları yanıtladı, değerlendirmelerde bulundu.

CHP'nin, "sandık güvenliği ve yüzde 50+1 ile istikrar hedeflenmesine karşı koalisyonların önünü açan bir düzenleme yapıldığı"na ilişkin itiraz ve eleştirilerinin olduğunun hatırlatılması üzerine Bozdağ, "Algı operasyonuna dönük bir açıklamadır. Koalisyona kapı aralamıyor. Çünkü bu sistemin doğası koalisyona izin vermiyor. Hükümeti kurma yetkisini sistem doğrudan sandıkta, halktan almasını sağlıyor." ifadelerini kullandı.

Güvenoyunu halkın verdiğinin altını çizen Bozdağ, Parlamentonun güvenoyuna gerek olmadığını söyledi.

Bozdağ, mevcut sistemde vatandaşların partilere oy vererek vekilleri seçtiğine işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"276 ve üzeri oy alırsanız, siz tek başına iktidar oluyorsunuz, alamazsanız başka partilerle ortak hükümet kurma yoluna gidiyorsunuz. Kurduğunuz hükümet güvenoyunu Parlamentodan alıyor. Daha sonra ortaklar anlaşamadığı takdirde, birisi ben ortaklıktan çekiliyorum dediği zaman da hükümet küt düşüyor. Başka bir yolu yok, yani kıl ipliğine bağlı. Orada iktidar adeta, taraflar arası dengelere bağlı. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine gelince, burada Parlamentoda güvenoyu yok. Güvenoyunu doğrudan sandıkta halk verecek. İktidar kurma yetkisi ve iktidar olma yolunun anahtarı halkın elinde. O da sandıkta verilen oyla olacaktır.

Üçüncüsü, ittifakı oluşturanlar yarın ben ittifaktan çekiliyorum dediği zaman hükümet düşmeyecektir, iktidar düşmeyecektir. Çünkü iktidar yetkisini halk doğrudan cumhurbaşkanına veriyor ve cumhurbaşkanı bu yetkiyi kullanacaktır. Orada tek bir yere oy veriliyor, iki ayrı yere oy verilmiyor, dolayısıyla hükümet varlığını devam ettirecektir. Kabinede kimlerin olacağını elbette cumhurbaşkanı takdir edecek, karar verecek, değiştirecektir. Bir pazarlıkla bu olmayacaktır. İttifak sadece seçime giderken seçim sonuçlarında arzu edilen sonucu almak bakımından partilerin fikir, program bakımından birbirine yakın olanların bir iş birliğini sağlıyor. İktidarı düşürme, iktidarı değiştirme, koalisyon gibi ülkeyi yönetme hak ve yetkisi vermiyor. Bu ikisi bir birinden çok ayrı şey."

CHP'nin tutumuna ilişkin eleştirilerini sürdüren Bozdağ, "CHP, koalisyonlardan çok çeken halkımıza şimdi diyor ki 'Koalisyonlu döneme yeni geliyoruz.' Aynı CHP, 16 Nisan halk oylamasından önce de koalisyonların ne kadar iyi olduğunu anlatıyordu. Şimdi o gün öyle, ona ihtiyacı vardı, bugün de koalisyonları kötülemeye ihtiyacı var. Halbuki bu bir koalisyon yolu açmamaktadır. İttifak, koalisyon değilir, iktidar olmak için değil seçim öncesi halkın önüne çıkmak için yapılan bir yöntemdir ve iktidar, ittifakın güvenoyuna bağlı değildir. İttifaktan birisi çekilirse iktidar düşmez. İktidar, halkın reyiyle, halkın güvenoyuyla belirlenir ve 5 yıl iktidarı kimse indiremez. Arada çok büyük fark var." diye konuştu.

- "Terör örgütün seçimlere müdahalesi engellenmeli"

Başbakan Yardımcısı Bozdağ, sandık güvenliğine yönelik olarak da açıklamalarda bulunurken, bu konuda hassas olduklarını vurguladı.

Türkiye'de seçim sisteminin çok güvenli olduğunu dile getiren Bozdağ, "Nasıl güvenli bir sistem? Seçimi, siyasi partilerin bizzat kendisi yapıyor. Sandık kurulundaki üyeler bunlar, oy pusulalarını veren, imzaları alan, zarfları veren, sayım dökümü yapan, tutanakları birleştiren ve ilçe seçim kuruluna teslim eden parti temsilcileri." ifadesini kullandı.

Bozdağ, sandık güvenliğine ilişkin bazı eleştirilerin hatırlatılması üzerine, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Güneydoğu ve Doğu bölgelerimizde hepimiz biliyoruz ki PKK terör örgütü, kendi uzantısı olan siyasi partinin oy almasını sağlamak için çok büyük baskı yapıyor, tehdit yapıyor. Bu noktada sandık güvenliğini sağlama bakımından esasında vatandaşımızın oyunun özgür iradesine uygun bir şekilde sandığa yansımasını temin etmek bakımından, vatandaşımızın iradesi üzerinde baskı kurmak isteyenlerin bu baskısını tamamen ortadan kaldırmaya dönüktür. Eğer sandık çevresi içinde terör örgütü üyeleri varsa, silahlı kişiler varsa, insanları tehdit ediyorsa, oyuna bakmak istiyorsa, böyle bir durumda bunu orada sandıkta görevli olanlar korkudan buna müdahale edemiyorsa elbette bir ihbar üzerine polisin, oradaki silahlı kişileri gelip oradan çıkarması, sandığın güvenliği için şarttır. Vatandaşın oyunun özgür iradesine uygun bir şekilde sandığa girmesi için şarttır. Terör örgütünün Türkiye'nin seçimlerine müdahalesini engellemek için şarttır. Bizim bunu niçin yaptığımızı, bu eleştiriyi yapanlar gayet iyi biliyor. Rahatsız olanlar, esasında o bölgelerdeki oyun, PKK'nın uzantısı partiye gitmesine memnun olanlardır. Çünkü o oylar özgür iradeyle sandığa gitmiş olsa PKK'nın uzantısı bu siyasi parti, Türkiye'de bu kadar oy alamaz. Tehditle, korkuyla, baskıyla insanların iradesini sakatlayarak bu oyu alıyor. O nedenle biz, bölgedeki vatandaşlarımızın oyunun her türlü tehdit, korku, baskıdan uzak, özgür bir biçimde sandığa yansımasını temin etmek maksadıyla bu yönde bir adım attık. Bu, doğru bir adımdır."

- "İstediğiniz partiyle ittifak yapabilirsiniz"

"Cumhur İttifakı"nın karşısında yeni bir ittifakın söz konusu olup olmayacağı ve ittifakların genişleme ihtimalinin bulunup bulunmadığına ilişkin bir başka soru üzerine de Bozdağ, ittifak düzenlemesinin partilere imkan sunduğunu belirtti.

Her partinin istediği partiyle ittifak yapabileceğini dile getiren Bozdağ, "İki parti arasında olması şart değil, 3-4 parti bir araya gelip ittifak yapabileceği gibi 2 parti de ittifak yapabilir. İttifak yapacak partililerin sayısına bir sınırlama getirmiyor. Burada bir imkan sunuyor, partiye de serbest tercih hakkı veriyor." şeklinde konuştu.

Bekir Bozdağ, AK Parti'nin MHP ile MHP'nin de AK Parti ile ittifak yapacağını açıkladığını hatırlatarak, şöyle konuştu:

"Biz bu kapının kimseye kapalı olmadığını da söyledik. Başkaları da burada olabilir dedik. CHP esasında 16 Nisan halk oylaması öncesinde böyle bir arayışın içerisine kendi girdi. Saadet Partisine gitti, merhum Erbakan Hocamızı anma törenine gitti, katıldı. Daha sonra diğer partileri ziyaret etti ve şimdi yüzde 49'u kendisi için bir cephe oyu olarak görüyor. 'Bu yüzde 49'u biz topladık' diyor. Onları adeta Kılıçdaroğlu'nun iradesiyle bir yere yansıyacak oy gibi görüyor. Bunu nereden görüyor. Daha önce yaptığı çalışmalardan dolayı görüyor.

Hatırlarsanız, halk oylamasının hemen arkasından yine siyasi partileri ziyaret etti ve yüzde 49'u bir yerde tutmak için bir gayretin içerisine girdi. Adalet yürüyüşünü yaparken de aynı şeyi yaptı, hala aynı şeyi yapıyor. CHP madem kendisi yüzde 25'lerde, şimdi anketlerde onun da altında bir oyu var, şimdi yüzde 50+1'i kimden alacak? Diğer partilerden oy alması lazım. O zaman başka partilerle elbette bir şekilde onlar da böyle bir arayışın içinde olacağını tahmin ediyorum."

- "Umarız dürüst davranırlar"

Bekir Bozdağ, "Eğer partiler, seçimden önce dürüstçe, ahlaki ve kanuna uygun bir şekilde ittifak etmezlerse, böyle bir yola girmezlerse seçimin ikinci tura kalma ihtimali olduğu zaman bu sefer seçmen doğrudan ittifak yoluna gidecektir. O nedenle ben CHP'nin bir ittifak içine girmeyeceği yönünde bir kanaate katılmıyorum." değerlendirmesinde bulundu.

CHP'nin kendisini bir ittifakın parçası olarak gördüğünü belirten Bozdağ, "Umarız ki dürüst davranırlar, bizim gibi açık ve net olurlar. HDP ile halkı aldatmak için ayrı ayrı yerde değil de ittifak olurlar, aynı şeyin içerisine girerler, oy verirler. Diğer partilerden de onlara katılmak isteyen olursa onlar da ittifakın içerisine girer. Böylece halk kimin kiminle ittifak ettiğini görür, oyunu verirken daha rahat karar verebilir, daha iyi bir sonuç olur. Umarız ki bunlar da böyle bir ittifaka girerler." dedi.

(Sürecek)