LONDRA (AA) - İngiltere'deki Yeşil Parti ile Kuzey İrlanda'daki Sinn Fein, gelecek ay Birleşik Krallık genelinde yapılacak genel seçime ilişkin beyannamelerini kamuoyuyla paylaştı.
Yeşil Parti'nin Eş Genel Başkanları Caroline Lucas ile Jonathan Bartley, başkent Londra'da düzenledikleri toplantıyla, "Yeşil Garanti" sloganlı seçim vaatlerini duyurdu.
Seçim beyannamelerinde, çevreyle ilgili konular, eğitim ve refahın iyileştirilmesi yönündeki vaatlere yer verdiklerini aktaran Lucas, iktidara gelmeleri halinde, demiryollarını kamulaştırma ve yılda 9 bin sterlini bulan üniversite harçlarını kaldırma sözü verdi.
İngiltere'nin Avrupa Birliği'nden (AB) ayrılık (Brexit) kararına da değinen Lucas, Brexit'in genç nüfus üzerinde olumsuz etkileri olduğunu vurgulayarak, AB ile yapılacak çıkış müzakerelerinin sonunda varılacak nihai Brexit anlaşmasını referanduma sunacaklarını ve ada halkının serbest dolaşım haklarını da koruyacaklarını vadetti.
Kuzey İrlanda'daki ayrılıkçı Cumhuriyetçi Sinn Fein Partisi'nin lideri Michelle O'Neill de seçime ilişkin vaatlerini içeren beyannameyi Kuzey İrlanda'nın tarihi Dungannon bölgesinde düzenlediği toplantıyla tanıttı.
Hem İngilizce hem de İrlandaca olarak yayımlanan 28 sayfalık seçim beyannamesinde partinin Brexit karşıtı duruşunun yer alması dikkati çekti. O'Neill, toplantıda yaptığı konuşmada, partisinin erken genel seçim kararından memnun olmadığını vurgulayarak, "Bu genel seçim yine de insanlara Brexit ile ilgili endişelerini yeniden dile getirebilecekleri ömürlük bir fırsat sunuyor." ifadesini kullandı.
Sinn Fein lideri O'Neill ayrıca, Kuzey İrlanda'nın İrlanda Cumhuriyeti ile birleşmesi için birlik referandumu çağrısında bulundu. O'Neill, AB üyesi olan İrlanda Cumhuriyeti ile birleşmeleri halinde AB'nin Kuzey İrlanda'ya özel bir statü verebileceğini söyleyerek, "Belirlenmiş özel bir statü, ortak pazara ve gümrük birliğine erişimi korurken, Ortak Seyahat Alanını devam ettirmemiz ile tüm AB finansman akışlarına da erişimimiz olmasını sağlar." dedi.
O'Neill, "Sinn Fein, önümüzdeki 5 yıl içerisinde İrlanda'nın birliğine ilişkin bir referandum oylaması yapılması gerektiğine inanıyor. Brexit'in dayatılması ve (ülkedeki iktidardaki) muhafazakarların kesintileri, bölünmenin ve birliğin haksız, demokratik olmayan yapısını ortaya koyuyor." diye konuştu.
- Brexit müzakereleri
İngiltere, Galler, İskoçya ve Kuzey İrlanda'dan oluşan Birleşik Krallık'ta, Muhafazakar Parti hükümeti geçen ay erken genel seçim kararı almıştı.
Birleşik Krallık'ta geçen yıl yapılan referandumda halkın yüzde 52'si AB'den çıkılması, yüzde 48'i de AB'de kalınması yönünde oy vermişti. Tarihi referandumda İngiltere ve Galler'de birlikten ayrılmayı isteyen, İskoçya ve Kuzey İrlanda'da ise AB'de kalmayı isteyen seçmenlerin tercihi öne çıkmıştı.
Birleşik Krallık yönetiminin 29 Mart'ta da Lizbon Anlaşması'nın 50. maddesini işletmesiyle ayrılık süreci resmen başlamış, AB de buna karşılık 29 Nisan'da yaptığı özel bir zirveyle müzakerelerdeki ilkelerini belirlemişti.
Tarafların, 8 Haziran'da yapılacak İngiltere'deki erken genel seçimlerin ardından müzakerelere başlaması ve sürecin iki yıl içinde tamamlanması bekleniyor.
Müzakerelerde öne çıkması beklenen başlıca konular, Birleşik Krallık'ta yaşayan AB vatandaşları ve AB ülkelerinde yaşayan Britanya vatandaşlarının durumu ile Kuzey İrlanda ve İrlanda Cumhuriyeti arasındaki sınır konusu olacak.
Kaynak:
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.
