Sorgun açıklamasında şu görüşlere yer verdi;
“Birleşmiş Milletler kararlarını hiçe sayan, uluslararası hukuku hiçe sayan bu girişim Ortadoğu’ya barış getirmek bir yana, Ortadoğu’yu toptan ateşe atmak anlamına gelmektedir.
Sorumsuz bir adamın aldığı bu karar Türkiye için, dahası 1.5 milyar İslam alemi için yok hükmündedir. Bu işgal girişimine cumhurbaşkanımız, başbakanınız ve dışişleri bakanımız başta olmak üzere Türkiye en üst düzeyde tepki göstermiş ve böyle bir kararı tanımadığını bütün dünyaya ilan etmiştir.
Dünyanın dört bir yanından ABD Başkanına tepkiler gelmektedir. Türkiye bu konuda üzerine düşeni yapmaya sonuna kadar devam edecektir. Kudüs’ün Filistin toprakları içinde yer almasına rağmen sadece Filistinlilerin kutsalı değildir. Kudüs bütün dünya Müslümanlarının mukaddesidir.
Alemi İslam’ın ortak değeridir. 1917’de İngiliz işgaliyle başlayan süreç kademe kademe bugünlere kadar gelişmiştir.
100 yıldır yetim olan Kudüs bugün işgal edilmek istenmektedir. Burada bütün Müslümanların sorumluluğu ve Kudüs’e sahip çıkma zorunluluğu vardır. Kudüs bize Peygamberimizin emanetidir, Hazreti Ömer’in emanetidir, İslamın emanetidir. Emanete sahip çıkmak boynumuzun borcudur.
Türkiye Ortadoğu için büyük gayret sarf ediyor. Cumhurbaşkanımızın gayretleriyle kaos ve istikrarsızlığın ortadan kaldırılması için önemli adımlar atıldı. Ancak ABD’nin Kudüs’ü İsrail’in başkenti ilan etme girişimi, daha büyük bir kaosa zemin hazırlamaktır. Adeta pimi çekilmiş bir bombayı Ortadoğu’nun tam ortasına bırakmaktır.
Kudüs ve Mescid-i Aksa’nın İslam alemi için ne anlama geldiğini, bilmeyenler ya da bilmek istemeyenler, Müslümanların mukaddeslerine dokunmak istemektedirler. Ancak bizler oyuna gelmeden oyunlarını bozacağız. Bize dinimizin, peygamberimizin emaneti olan Kudüs ve Mescid-i Aksa’ya sahip çıkacağız. Bu kararı tanımıyoruz, bu girişimi kınıyoruz”
Kaynak:
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.
