Açıklamada, Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunu'nun 14'üncü maddesinde tanımlanan şekliyle açık ceza infaz kurumlarının, hükümlülerin topluma yeniden kazandırılmaları ve meslek edindirilmelerine öncelik veren kurumlar olduğu belirtildi.
Kapalı ceza infaz kurumları gibi açık ceza infaz kurumlarının da ceza infaz sisteminde yerini aldığı ve cezaların infaz edildiği yerler olduğu vurgulandı.
22 Şubat'ta yönetmelikte yapılan değişikliklerin, kapalı ve açık ceza infaz kurumlarında geçirilecek sürelerin oransal olarak ne kadarının açık ceza infaz kurumlarında geçirilmesine ilişkin olduğu belirtilen açıklamada, değişiklik ile bu oranların toplam ceza miktarına oranında meydana getirebileceği adaletsizliklerin önüne geçilmesinin amaçlandığı kaydedildi.
Açıklamada, terör, çıkar amaçlı suç örgütü, cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlar, eşe karşı işlenen suçlar, hırsızlık, yağma ve uyuşturucu madde ticareti gibi suçlardan hüküm giyenlerin, kapalı ceza infaz kurumlarında geçirecekleri sürelere ilişkin bir düzenleme yapılmadığı belirtildi.
Yürürlükteki yönetmelikte yer alan açık ceza infaz kurumlarına gidemeyecek suç türlerine ilişkin düzenlemelerin aynen muhafaza edildiğine işaret edilen açıklamada, "Kapalı cezaevinden açık cezaevine ayrılma hükümlerinde yapılan bu değişiklikler bazı basın yayın organlarında yer aldığı gibi kesinlikle bir örtülü af veya ceza indirimi değildir. Bunun dışındaki haberler gerçekleri çarpıtmaya yönelik asılsız haberlerdir." değerlendirmesinde bulunuldu.
Kaynak:
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.
