63 yaşındaki ev hanımı 16'ncı resim sergisini açıyor

Küçük yaşta evlenen, eşini genç yaşta kaybedince birçok zorluğa göğüs geren ev hanımı Kırdar, 30 yaşında başladığı resim sanatında yaptığı 150 yağlı boya tablo ile 15 sergi açtı.

Resim kursları açarak sanatını başkalarına da öğretmeye çalışan Kırdar'ın eserleri, yurt içinden birçok sanatseverin ilgisini çekiyor. Sergileri yoğun ilgi gören Kırdar, Selçuk Üniversitesinde açacağı 16'ncı sergisinde bir kez daha sanatseverlerle buluşacak. 

- "Evlendiğimde henüz 16 yaşındaydım"

Kırdar, Yaptığı açıklamada, çiftçi bir ailenin çocuğu olarak köyde doğduğunu, ilkokuldan sonra okuma imkanı bulamadığını söyledi.

Erken yaşta evlendirildiğini belirten Kırdar, "Evlendiğimde henüz 16 yaşındaydım. Eşimle Seydişehir'e yerleştim. 2 çocuk annesiyken eşimi kaybettim. Eşimden kalan maaş yetmedi, resim sanatından kazandığım ile kızımı ve oğlumu okuttum. Kızım sınıf öğretmeni, oğlum Antalya'da turizmci." diye konuştu.

Bir resim öğretmeninden etkilenerek 30 yaşında sanatla tanıştığını ancak kendisinden yeteri kadar destek görmediğini anlatan Kırdar, şöyle devam etti:

"Kendisine, 'Bana yağlı boya resim yapmasını öğretir misin?' diye rica ettim. Bana, 'Çok zor, yapamazsın' dedi. Ben de porselen tabak aldım, üzerine çiçek resimleri yaptım. Öğretmene gösterdiğimde, 'Sen yapmamışsındır.' dedi, inanmadı. Dönemin belediye başkanı ilçede bir resim sergisi açılmasını sağladı. Ressam Gönül Duranoğlu'nu davet etmiş. Sergide kendisi ile görüştüm. Bana atölye çalışmalarını anlattı, bir katalog verdi. Ona bakarak resimler yapmaya başladım. Amatör olarak çalışırken, kendimce bir tarz geliştirmeye çalıştım."

- "Yaylalardaki göçerleri düşünür, onları resimlerim"

Kırdar, öncelikle doğa ve mimari eserler üzerine resimler yapmaya başladığını dile getirerek, şöyle devam etti:

"Eski tarihi konakların, cumbalı evlerin resimlerini yaptım. Çevremizdeki doğal güzellikleri çalıştım. Zamanla kendimi geliştirdim. Yaptığım eserler çevremde takdir gördü, beğenildi. Yerel yöneticiler, oda başkanları, sivil toplum kuruluşları destek verdi. Yurt içinden, yurt dışında, ABD'de, Avrupa'da yaşayan hemşehrilerimizden talep edenler oldu. Oturduğum ev, Toros Dağları'na bakıyor. Toroslar'a ve Yörüklere ilişkin okuduğum kitaplardan, efsanelerinden etkilendim. Geceleri bu dağlara bakarken sevdamı yaşarım. Fırçayı elimden koyup, dağlara bakarım. O dağlardaki bir ateş benim de içimde yanar. Yaylalardaki göçerleri düşünür, onları resimlerim."

 

Kaynak: